İnternet reklamcılığında bannerlar ile yapılan 4 yaygın hata
İnternet reklamcılığı, doğru kullanıldığında, yeni kitlelere ulaşmak ve var olan müşterilerin ilgisini taze tutmak için etkili bir kanal olabilir. Ancak “banner körlüğü” arttıkça, markalar bannerlarını nerede ve nasıl kullanacaklarına dair daha farkındalık sahibi olmalılar.
Reklamın kendisini de göz ardı etmemeliler.
İlk olarak, bannerların amacını unutmamak gerekir; kaliteli bir tıklanma sağlamak.
Banner ile satış yapmaya çalışmıyorsunuz, bu dış linkin görevi. Reklamınızın yapmaya çalıştığı, ziyaretçinin dikkatini ve ilgisini çekmek, ve akabinde tıklanmaya değer olmak. Bu üç amaç MECLABS Online Reklam Serisini oluşturuyor;
ea = 2at + i + as
- ea: effectiveness of the ad (reklamın etkileyiciliği)
- at: attract attention (dikkat çekme)
- i: generate interest (ilgi yaratmak)
- as: ask for the click (tıklanmayı istemek)
Pazarlamacıların bannerlar ile yaptığı en yaygın 3 hata bu bulguların içinde ortaya çıkıyor…
1-Reklamın kendisi dikkat çekmiyor.
Önceden de bahsettiğimiz gibi, reklamınızın ilk yapması gereken şey dikkat çekmek olmalı. Yukarıda belirttiğimiz eşitliğimizde dikkat çekmek objektifini belirten “at” değişkeninin başında 2 sayısının yerleştirilmesi bu önemi ortaya koymaya yönelik. Dikkat çekmek reklamınızın ilk ve en önemli bileşenidir, o olmadan geri kalanların çok da önemi kalmaz…
Dikkat çekmeyi oluşturan ve sizin reklamınızın bir sayfada diğer içeriklerden daha çok öne çıkması için kullanabileceğiniz 5 bileşen var;
a-Boyut: Boyut deyince sırf reklamın boyutunu düşünmeyin, aynı zamanda font boyutunu ve reklamınızın bütün elementlerinin boyutunu göz önünde bulundurmalısınız.
b-Şekil: Reklamın şekliyle oynayabilirsiniz ama diğer elementleri de göz ardı etmeyin. İçerik resmi dairesel, kare, dikdörtgen vs bir çerçevenin içinde sunulabilir. Köşeli şekilleri de geride bırakmaktan çekinmeyin.
c-Renk: Kabalaşmadan da iddialı olabilirsiniz. Rengi olumlu bir çekim yaratmak için kullanın. Her ne kadar şirkin renkler dikkat çekmekte başarılı olsa da, aynı renkler insanların vermek istediğiniz mesajı nasıl yorumladığını etkileyebilir. Beğenilmeyen renginiz olmaktan çıkıp size ve mesajınıza da zarar verebilir.
d-Hareket: MECLABS’in yönetim direktörü Flint McGlaughlin, hareketin, bannerlarda bir süredir hor görüldüğünü belirtiyor. Hareket kesinlikle dikkat çekebilir ancak onu üzerine uzunca düşünerek kullanmalısınız. Aksi takdirde hareket, anlaşılmazlığa neden olabilir. Yazılarınızın kolayca okunabildiğinden ve mesajınızın açıkça ulaştığından emin olun.
e-Pozisyon: Eğer yapabiliyorsanız, sizin bannerınızın, bir web sayfasında, tipik banner pozisyonlarında olmamasını sağlayın. Bannerınızı koymanız gereken yer ideal olarak ziyaretçinin göz hizasındadır, çünkü orada konsantrasyon en tepededir.
Unutmayın, yalınlık bazen daha etkili olabilir. Reklamınızı listelediğimiz maddelerle zenginleştirdiğinizde, aslında süssüz bir zenginleştirme yaptığınız için göz yoran bir içerik üretmemiş olursunuz.
2-İçerik, değer taşımıyor.
Dikkat çektikten sonra ikinci basamağa geliyoruz. Müşterileriniz neden reklamınıza tıklamalılar? Değer üzerinden ilgi yaratırsınız. Gerçekleşmesini istediğiniz her hareketin karşınızdakine bir değer katması gerekir. Bu sisteme “süreç-seviye değer önerisi” (process-level value proposition) denir. Bu durumu şöyle düşünün:
a-Cazibe –Bu teklifi almayı ne kadar istiyorum?
b-Benzersizlik –Bu teklifi başka nerede alabiliriz?
c-Güvenilebilirlik –Söylenenlere inanabilir miyiz?
d-Açıklık –Aslında ne öneriyorsunuz?
Bu elementleri kullandığınızda 5 üzerinden kaç alıyorsunuz? Pazarlama takımınızla, bu maddelerin her birine baktığınızda ne noktada olduğunuzu değerlendirin. Aldığınız sonuçların ortalamasına bakarak nereye yoğunlaşmanız gerektiğine karar verebilirsiniz.
3-Reklam tıklanası değil.
Birçok pazarlamacı reklamın dizaynına harcadığı zamanı en kritik noktalardan birine harcamayı göz ardı ediyor; reklamın “bana tıkla” demesi.
Reklamınızın dolaylı ya da dolaysız olarak “bana tıkla” demesinden emin olmalısınız. Aynı zamanda ziyaretçilerinizin reklamınıza tıkladıkları takdirde ne ile karşılaşacaklarını da bilmesini sağlamalısınız. Daha detaylı bilgi mi alacaklar, 15 sayfalık bir rapor mu indirecekler?
Bütün noktalarına tıklanabilir bannerlar, tıklama sonrası müşteri-marka arasındaki iletişimi bir adım ileriye taşımakta sorun yaratır. Pazarlama ekibinizle bunu planını detaylı bir şekilde yapmalısınız.
Bu “bana tıkla” herhangi bir istek olmamalı; müşterinizin satın alma döngüsünde hangi noktasını bilmeli ve buna göre iletişimi ilerletecek bir sistem geliştirmelisiniz. Eğer müşterileriniz ürününüze ya da markanıza hakim değiller ise, hala araştırma sürecinde olabilirler. Bu durumda “şimdi satın al” mesajı veren bir reklam tıklamayla sonuçlanmayabilir. Ancak bir reklam, bu süreçteki müşterilerinize “daha fazla öğren” seçeneğini veriyorsa, müşterinizin ihtiyaç duyduğu konuda içerik sunduğunuz için daha etkili bir banner yaratmış olursunuz.
4-Reklam yönelttiği sayfa ile bir uyum göstermiyor.
Reklamınızın müşteriyle olan iletişiminizin sadece bir basamağı olduğunu unutmayın. Yaratabileceğiniz en etkili online reklamı temin etmek için, kampanyanızın bütün parçalarının bir bütün olmasından emin olun.
Devamlılığı sağlamak için, iletişim basamaklarının her biri, başta belirlediğiniz değer faktörünü ya desteklemeli, ya da tekrar tekrar belirtmelidir. Ürününüzün değerinin birden fazla iddiası olsa da, bannerınızda kullandığınız iddianın, müşteriyi yönlendirdiğiniz dış linkte mutlaka göze çarpan ilk parça olmasını sağlayın. Böylece müşterileriniz doğru sayfada olduklarını kolay bir şekilde anlarlar.
Bu devamlılığı sağlayamadığınız takdirde müşterileriniz gerilip sayfayı terk edebilirler.
Kaynak: marketingexperiments.com