2018 yılında Fatih Melek, Can Melek ve medya patronu Acun Ilıcalı tarafından kurulan Trizone bugün Türkiye’nin en büyük terlik üreticilerinden biri konumunda. Kendi markaları Juno, Juno Kids, Yooyu ve Yooyu Kids’in yanı sıra yurt içinde BİM’den LCW’ye yurt dışında Primark’tan Superga’ya kadar pek çok perakendeciye fason üretim yapan Trizone’un hedefinde ise bir dünya markası yaratmak var… Şirket bu alandaki kararlılığını da son iki yılda aralarında Almanya, İtalya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa’nın da olduğu 19 ülkeye 1 milyon 500 bin adedin üzerinde terlik ihraç ederek ortaya koyuyor… Pazara ciddi bir dinamizm getiren Trizone’un gelecek hedeflerini Kurucusu Fatih Melek ile konuştuk…
Trizone’un kuruluş sürecini sizden dinleyebilir miyiz? Terlik pazarına girme fikri nasıl çıktı ortaya? Acun Ilıcalı ile yollarınız nasıl kesişti?
Acun Ilıcalı ile çocukluk yıllarımızda tanıştık ve o zamandan beri süregelen bir dostluğumuz var. Yıllar sonra ise bu dostluk, ortaklıkla taçlandı.
2018 yılında, oğlum Can Melek ve Acun Ilıcalı ile birlikte terlik ve ayakkabı tedariki yapan bir girişim olarak Trizone’u kurduk. 2020 yılında, artan talepler doğrultusunda Acun Ilıcalı’nın memleketi Erzurum’da, 15 bin metrekare kapalı alana sahip bir fabrika kurma kararı alarak terlik üretimine odaklandık. Kurulduğu günden bu yana, EVA enjeksiyon makineleriyle donatılmış olan fabrikamız, sürekli bir büyüme trendi izleyerek Türkiye’nin önde gelen markalarına fason üretim hizmeti sunuyor. 2020 yılından itibaren elde ettiğimiz deneyim ve başarıyla yıllık 12 milyon üretim kapasitesiyle sektörde önemli bir konuma geldik.
Nasıl bir pazarlama stratejisiyle markalarınızı tüketiciyle buluşturuyorsunuz?
Trizone olarak markalarımız Juno, Juno Kids, Yooyu ve Yooyu Kids ile erkek, kadın ve çocuk kategorilerinde geniş bir yelpazede yüzlerce farklı terlik çeşidini müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. 7’den 70’e her yaş grubuna her adımda rahatlığı vadediyoruz.
Terlik kategorisindeki ürünlerimizi tüketicilerle buluşturmak için “ulaşılabilir rahatlık” mottosunu benimsiyoruz. Pazarlama stratejimiz en üst düzeyde konfor ve kalite sunan ürünlerimizi, uygun fiyatlarla geniş bir tüketici kitlesiyle buluşturmak. Pazarlama çalışmalarımızda performans marketing yönetimi de önemli rol oynuyor. Hedef kitlemize göre belirlediğimiz iletişim stratejimizi ise dijital mecraları aktif kullanarak hayata geçiriyoruz
Erzurum’daki tesiste hangi markalar için üretim yapıyorsunuz?
Ürün portföyümüzü Türkiye’nin en yaygın ve prestijli firmalarına tedarik etmenin yanı sıra, güçlü öz kaynaklarımız ve yüksek üretim kapasitemiz sayesinde Almanya, İtalya, Bulgaristan, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa gibi stratejik pazarlara da ürün ihraç ediyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin çeşitli süpermarket devlerinden, perakende sektörünün lider mağazalarına kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz.
İç pazarda, A101, BİM, ŞOK, Carrefoursa, Migros, LCW, English Home, FLO, Deichmann, DeFacto, EVE gibi sektörün önde gelen markalarıyla iş birliği yaparak üretim gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda dış pazarda, Primark, Superga, Tedi, Deichmann, Marjane, Boohoo, Coop, Next, Axa, Gemo gibi güçlü ve tanınmış firmaların üreticisi olarak varlık göstermenin gururunu yaşıyoruz. Bu stratejik ortaklıklar, küresel pazarda markamızın güçlü ve rekabetçi bir konuma ulaşmasına katkı sağlıyor.
Terlik pazarında bir dünya markası yaratmak da var mı hedefleriniz arasında?
Kesinlikle hedeflerimiz arasında bir dünya markası olmak da yer alıyor. Son iki yıl içinde, Almanya, İtalya, Kuzey Afrika, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa gibi toplamda 19 farklı ülkeye 1 milyon 500 bin adet üzerinde terlik ihraç ettik. Kendimizi ve müşteri portföyümüzü sürekli olarak geliştirmek adına, her yıl dünyanın önde gelen ayakkabı fuarlarına katılıyoruz. Bu bağlamda, Ar-Ge çalışmalarımızı sürekli olarak güçlendirerek, her geçen gün kendimizi yenileyip dünya genelinde tanınan bir marka olma hedefini sürdürüyoruz. Ülkemizi uluslararası pazarda başarıyla temsil etmek ise bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Bu başarıyı, sadece ürünlerimizin kalitesiyle değil müşteri memnuniyetine odaklı stratejilerimiz ve sürekli yenilik anlayışımızla da şekillendiriyoruz.
Terlik pazarının öne çıkan trendleri neler? Siz bu trendleri ürün portföyünüze nasıl yansıtıyorsunuz?
Pandemi sonrası dönemde, moda trendleri bütünüyle “rahatlık” ve “konfor” temaları etrafında şekillenmeye başladı. Bu dönemde, rahatlık denildiğinde ilk akla gelen ürünlerden biri olan terlik, evde, sokakta veya plajda daha çok tercih edilir hale geldi. Özellikle son zamanlarda popülerlik kazanan kalın tabanlı “Cushion/ Pillow Slides” modeli, adeta bulutların üstünde bir yürüyüş deneyimi sunarak dikkat çekiyor. Ar-Ge ekibimiz, moda dünyasındaki gelişmeleri anlık olarak takip edip, üretim merkezlerini ziyaret ediyor. Ekiplerimiz tarafından belirlenen yeni ve öne çıkan trendleri kendi koleksiyonumuza entegre etmeye odaklanıyoruz. Müşterilerimize her zaman güncel ve özgün ürünler sunarak sektördeki liderliğimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz.
Üretim tesisinde yüzde 80 gibi ciddi bir kadın çalışan oranınız var. Bu sizin için ne ifade ediyor? Özellikle kadın istihdamı konusundaki yaklaşımınızı nasıl bir stratejiyle şekillendiriyorsunuz?
Bu yıl içinde, fabrikamız bünyesinde 500’ün üzerinde kişiyi istihdam etmiş olmanın yanı sıra, özellikle kadın istihdamına yüzde 80 oranında katkı sağlayarak bu alandaki sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Kadın istihdamına bu ölçüde katkıda bulunmak, iş dünyası için toplumsal bir sorumluluk anlayışıyla da uyumlu bir adım atmak demektir.
Kadınların iş dünyasındaki etkisini güçlendirmek, eşit fırsatlar sunmak ve liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almalarını desteklemek amacıyla, çeşitli stratejiler ve önlemler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu çabalarımız, sadece kendi çalışanlarımız için değil, genel olarak toplumda cinsiyet eşitliğine katkıda bulunma hedefimizi yansıtıyor.