Michio Kaku ve Gelecek
Sadece ünlü bir fizikçi değil, aynı zamanda bilim dünyasından geleceğe dair haberler getiren bir elçi olan Profesör Michio Kaku, Turkcell Teknoloji Zirvesi’nin konuğu oldu. Kaku’nun bahsettiği araştırmalarda yer alan teknolojik gelişmelerin bazıları, gelecekte iş yaşamını kökten değiştirebilecek nitelikte!
YİĞİT KULABAŞ
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de Michio Kaku rüzgârı esti. Profesör Kaku İstanbul’da 12-13 Kasım tarihlerinde düzenlenen Turkcell Teknoloji Zirvesi’nin konuğuydu. İlham veren, etkileyici bir sunum yaptı Kaku. Türk basınına pek çok röportaj veren Kaku’ya ben de bizzat soru sorma fırsatını buldum. Sizlerle yerimiz izin verdiği kadarıyla paylaşmaya çalışacağım. Ama önce Kaku’yu biraz tanıyalım.
Dr. Michio Kaku, halka bilimi sevdirmeye çalışan Japon asıllı ABD doğumlu bir kuramsal fizikçi. Harvard Üniversitesi Fizik Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. Şu an New York City College’da teorik fizik profesörü. Kitapları, özellikle de “Physics of the impossible” (2008) isimli kitabı New York Times gazetesinde haftalarca en çok satanlar listesinde kaldı. Popüler kitapları arasında “Physics of the Future” (2011) ve “Physics of the Mind” (2014) adlı eserleri de yer alıyor. Kaku, bilim dünyasındaki heyecan verici gelişmeleri o dilden konuşmayan insanlar için anlamlı hale getiren; geleceği hayal etmelerini bilim kurgudan ziyade, konusunu bilim adamlarının araştırmalarına dayandıran bir isim. Dolayısı ile gelecekle ilgili yaptığı öngörülerin birçoğunun gerçekleşmesi muhtemel. Özetle, Profesör Kaku sadece ünlü bir fizikçi değil, aynı zamanda bilim dünyasından geleceğe dair haberler getiren bir elçi…
Gelecek senaryoları
Kaku’nun senaryoları önümüzdeki 20 sene, 50 sene ve 100 seneye göre istiflenmiş durumda. 20 sene için konuştuğumuz çoğu başlık bugün gündemimizde. Ancak ölçeği 2100’lere götürdüğümüzde hala bilim kurgu tadında fikirlerden bahsediyoruz. Görünmezlik, ışınlanma, zamanda yolculuk, zamanı eğmek gibi kavramlar hala fizik kuramcılarının teorilerinde çalıştığı konular. Uzaya şehirlerarası seyahat yapar gibi gidebilmek ve yeni bir gezegende yaşama fikri de pek yakın gözükmüyor. Michio Kaku’nun bahsettiği araştırmalarda yer alan teknolojik gelişmelerin bazıları ise gelecekte iş yaşamını kökten değiştirebilecek niteliğe sahip. Profesörün sıkça değindiği konuları dört ana başlıkta toplamak mümkün.
1. Bilgisayarların geleceği:
Gelecek yıllarda çiplerin aşırı ucuzlayacağını ve dolayısıyla aynı anda hem her yerde olacaklarını hem de günlük hayatımızın dokusu içinde kaybolup, aynen elektrik gibi, hiçbir yerde olmayacaklarını düşünüyor Kaku. Örneğin, internet kontakt lenslerimizde olacak ve gözümüzü kırparak internete bağlanacağız. İnsanların fotoğraflarının yanında duran biyografileri lensimizde belirecek ve Çince konuşuyorlarsa, altyazısını okuyacağız. Baktığımız her yerde, kime ya da neye baktığımızın bilgisini göreceğiz. Herhangi bir dili konuşan bir tüccarla pazarlık yapabileceğiz. İnşaat işçileri, inşa ettikleri binanın planını lenslerinde görecekler. Çatışmanın ortasındaki askerler, savaş alanına dair detaylı haritalar görecekler. Tüketiciler gözlerini kırpacak ve herhangi bir nakit ya da kart kullanmadan ürün satın alacaklar. Oyuncular ve siyasetçiler bir metni okurken bir daha asla hata yapmayacaklar. Turistler tarihi eserlere baktıklarında, ilk yapıldıkları zamanki hallerini görecekler.
2. Robotların geleceği:
Daha akıllı ağlar ve robot teknolojileri hayatı daha etkili, kolay ve keyifli yapacak. Ama robotlar insanların yerini almayacak; insanları tamamlıyor olacak. Robotların bir takım büyük sorunları var. Kalıpları tanımada ne kadar kötülerse tekrara dayalı ve öğrenmeyi gerektiren görevlerde bir o kadar berbatlar ve sağduyu konusunda da felaketler. Bu da gelecekte kazananlar ve kaybedenler olacağını gösteriyor. En büyük kaybedenler tekrara dayalı işler, aracılık işleri… Ayakta kalan işler arasında şunlar olacak: Çöpçülük, inşaat işçiliği ve polislik gibi, tekrara dayalı olmayan ve kalıp tanıma özelliği gerektiren mavi yaka meslekler. Yaratıcılık, inovasyon, sanat, yetenek, liderlik, analiz, deneyim, bilim gibi robotlar için söz konu olmayan fikri sermaye sahipleri. Fikri sermaye gerektiren aracılık işleri… Örneğin, broker’lar artık hisse satmayacak. Çünkü hisseleri internetten almak mümkün olacak. Onun yerine, deneyimleri, içgörüleri, yaratıcılıkları ve inovasyonları sayesinde fikri sermaye üzerinden iş yapan broker’lar göreceğiz.
3. Beynin geleceği:
ALS hastalığı için yapılan araştırmalar sayesinde, beyne yerleştirilen bir çip ile felçli hastaların beyin komutlarıyla e-posta atması, web’de dolaşması veya bulmaca çözmesi artık mümkün. Gelecekte internetin yerini hatıraların, duyguların ve hislerin gönderilebildiği “beyinnet” alacak. İlk buluşmalarında duygularını gönderebileceklerini ve beyinnet’te dans edebileceklerini gören ergenler buna bayılacak. Günümüzde yalnızca basit hatıraları kaydedip yükleyebiliyoruz. Ve sonunda, düşüncelerimizin tamamını göndermek mümkün olacak. Sadece sesleri ve görüntüleri değil, düşünce ve his yelpazesinin tamamını beyinnet üzerinden göndermek mümkün olduğunda bu, sinemanın yerini alacak.
4. Ekonominin geleceği:
Gelişen teknolojilerle artık dünya daha hızlı ve daha dinamik… Teknoloji kapitalizmin yeni bir evresini başlatacak. Arz ve talep kanunları mükemmel bir şekilde işlemeye başlayacağı için bu döneme “Kusursuz Kapitalizm” demek mümkün. Burada avantaj, gerçek fiyatından tutun da kimin onları aldatmaya çalıştığına ve gerçek kâr marjının ne kadar olduğuna kadar her şeyi bilen tüketiciye geçecek. Üreticilerinse veri madenciliği, büyük veri, hedef kitle pazarlaması ve markalama gibi silahlarla buna karşı savaşması gerekecek. “Kusursuz Kapitalizm”in kazananı, çok daha büyük bir etkinlik ve erişilebilirlikten faydalanan toplum olacak. En büyük kaybedeniyse aracılar olacak.
“Kusursuz Kapitalizm”in etkisi altına giren, dijitalleşen ilk büyük endüstri müzik olmuştu, etkileri de yıkıcı… Müzik endüstrisi dijitalleşme sürecine karşı savaşmaya çalıştı ancak kaybetti. Bugün müzik dünyasındaki ana oyuncular on sene öncesine göre çok farklı isimler. Buradan çıkarılacak ders, kusursuz kapitalizmi reddetmekte özgür olmanız. Ama iflas etmekte de özgürsünüz. Bundan sonra dijitalleşmenin yaşanacağı alanlar, tıp, ulaşım ve eğitim. Örneğin, ulaştırma, sürücüsüz araçlar sayesinde bir devrim yaşayacak. Eğitim bugün e-eğitim sayesinde bu devrimi yaşıyor. Fakat e-eğitim yeterli değil. Online dersleri bırakma oranı çoğu zaman yüzde 90’a varıyor. Yapmamız gereken, online dersleri mentorluk, kariyer kılavuzluğu ve tavsiyeleri, akran baskısı gibi insan gözetimini gerektiren unsurlarla desteklemek.
Türkiye’ye tavsiyeler:
Kaku, kapanışta gelen Türkiye’ye de tavsiyelerde bulundu: Türkiye 21’inci yüzyıla atlamaya hazır. Bunu başarmasını sağlayacak pek çok pozitif imkanı var. Teknolojiyi kucaklamaya hazır olan, kavrayışı güçlü ve görece birleşik bir nüfusu var. Ama kat edilmesi gereken yol uzun. İlk görev, geleceğin mesleklerine hazır olmalarını sağlamak için insanları eğitmek. İkincisi, girişimcilik ve inovasyon kültürünü yeşertmek. Üçüncüsü de, hükümetin yatırımların canlanmasına ve bürokrasinin azalmasına yardım etmesi.
Gelecekte seçecekleri meslek ne olursa olsun, gençlerin geleceğin teknolojisini öğrenmeleri şart. İleride ölü meslek sayılacak işlerden özellikle kaçınmaları gerekiyor. Yalnızca tarıma dayalı ekonomiler gibi, emtia kapitalizmi yerini emtia/fikir sermayesine bırakacak. Bunu anlayan uluslar yükselip zenginleşiyor. Yalnızca emtia kapitalizmine dayanan uluslarsa fakirleşecek.