
Volvo, 2040’a kadar iklim nötr bir marka olmayı hedefliyor
Sürdürülebilirliğin otomotiv sektörü için en önemli gündem maddesi olduğunu vurgulayan Volvo Pazarlama, PR ve Tüketici Deneyimi Direktörü Melike Peksel, “Sorunun bir parçasıysak çözümün de bir parçası olmalıyız. Bu hedefle yola çıkarak 2030 yılında tamamen elektrikli bir otomobil markası olacağımızı duyurduk. 2040 yılına kadar ise tamamen döngüsel bir iş modeline geçerek, iklim nötr bir şirket olmayı amaçlıyoruz” diyor...

Otomobil sektörünün geleceği olarak görülen tamamen elektrikli otomobiller epey merak uyandırıyor. Siz bu alanda nasıl bir vizyonla hareket ediyorsunuz?
İnsanları her zaman odak noktasına koyan bir marka olarak sürdürülebilirliğin dünya için de otomotiv sektörü için de en önemli gündem maddesi olduğuna inanıyoruz. Her zaman dediğimiz gibi sorunun bir parçasıysak çözümün de bir parçası olmalıyız. Bu hedefle yola çıkarak 2030 yılında tamamen elektrikli bir otomobil markası olacağımızı duyurduk. Volvo Cars olarak endüstriye öncü olacak bir karar alarak, 2040 yılına kadar tamamen döngüsel bir iş modeline geçerek, iklim nötr bir şirket olmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda 2025 yılına kadar her yeni Volvo otomobillerinde kullanılan malzemelerin yüzde 25’inin geri dönüştürülmüş ve bio-tabanlı içerikten oluşmasını planlıyoruz. Elektrikli dünyadaki vizyonumuzu da bu amaçlar çerçevesinde geliştiriyoruz.
Volvo’nun ilk tamamen elektrikli ve sadece elektrikli motor ile sunulan otomobilinin ortaya çıkış süreci nasıl gerçekleşti? Nasıl bir tasarım anlayışıyla dizayn edildi?
Yeni ve tamamen elektrikli C40 Recharge sadece teknik özellikleriyle değil aynı zamanda tasarımıyla da geleceğe bakış açımızı gözler önüne seren bir modelimiz oldu. İklim nötr hedefimize adım adım yaklaşırken C40 Recharge’da elbette tasarımdan da ödün vermedik. Kullanıcılarımıza konforlu bir sürüş keyfi vadettiğimiz modelimizde otomobilin arkası, alt tavan çizgisiyle uyumuyla ön plana çıkıyor, yeni ön tasarımı ise elektrikli Volvo’lar için yeni bir yüz sunuyor ve en son piksel teknolojisine sahip farlar dikkat çekiyor.

C40 ayrıca, iç tasarımında hiç deri materyal kullanılmayan ilk modelimiz oldu. Sürdürülebilirlik konusu üzerinde bu kadar hassasiyetle dururken deri ürün konusunda ısrarcı olmak hedeflerimizle çelişen bir durumdu. Biz de yeni lüksün sembolü ve temsilcisi olacak bir materyal geliştirdik: Nordico.
Nordico, Volvo Cars tarafından üretilen yeni bir iç malzeme. Pet şişeler gibi geri dönüştürülmüş materyallerden yapılan tekstiller, İsveç ve Finlandiya’daki sürdürülebilir ormanlardan elde ettiğimiz biyolojik nitelikli malzemeler ve içecek endüstrisinden geri dönüştürülmüş mantarlardan oluşan bir oluşum. C40 da birinci sınıf iç tasarımda yeni bir standart belirleyen Nordico ile üretilen ve başka hiçbir deri döşeme seçeneği ile sunulmayan ilk otomobilimiz oldu.
Geleceğin teknolojisi olarak görülen elektrikli otomobillerin sürücüye de bazı avantajlar sağlaması bekleniyor. Bu noktada hangi teknolojileri kullandınız?
C40 Recharge’da Google ile ortaklaşa geliştirilen ve Android işletim sistemini temel alan, piyasadaki en iyi bilgi-eğlence sistemlerinden biri bulunuyor. Tüketicilere Google Haritalar, Google Asistan ve Google Play Store gibi yerleşik Google uygulamaları ve hizmetleri sunuyor.
Aynı zamanda C40 Recharge’da yer alan sınırsız veri özelliği, üstün bir bağlantı sağlarken, yazılım güncellemeleri de kablosuz olarak yapılabiliyor. Bu durum, C40’ın fabrikadan çıktıktan sonra da zaman içinde uzaktan yapılabilen güncellemelerle birlikte gelişmeye devam edeceği anlamına geliyor. Bu da Volvo kullanıcıları için büyük kolaylık sağlayacak.
Volvo için bu lansmanın anlamı ne? Sürdürülebilirlik hedeflerinizin neresindesiniz?
2025 yılına kadar küresel satış hacmimizin yüzde 50’sinin tamamen elektrikli otomobillerden ve geri kalanının ise hibrit modellerden oluşmasını; 2030 yılında ise satılan tüm otomobillerin tamamen elektrikli olmasını hedefliyoruz. Bu noktada Volvo C40 Recharge, bizim için önemli bir role sahip. C40 ile 2030 yılına kadar yalnızca tamamen elektrikli otomobil satma hedefimize giden yolda bir adım daha atmış olduk. Kasım ayında ise tamamen elektrikli yeni bir modelimiz olan EX90’ın dünya lansmanını gerçekleştirdik. Bu lansmanla beraber Volvo EX90 ile başlayarak, otomotiv endüstrisindeki iddialı elektrifikasyon hedefimize uyarak her yıl tamamen elektrikli yeni bir otomobil tanıtmayı planlıyoruz.
Elektrikli otomobillerle ilgili en çok kaygı yaratan başlık menzil… Bu anlamda C40 Recharge nasıl bir fark yaratacak?
Yeni Volvo C40’ı, Türkiye pazarında iki farklı ‘’Recharge Twin’’ ve ‘’Recharge’’ motor seçenekleri ile sunuyoruz. ‘’Recharge Twin’’ motor tipinde, biri önde ve diğeri arka aksta olmak üzere, yaklaşık 28 dakikada yüzde 10’dan 80’e kadar hızlı şarj edilebilen, 78kWh pil ile çalışan elektrik motorlarından oluşuyor. Zaman içinde kablosuz yazılım güncellemeleriyle geliştirmeyi hedeflediğimiz tahmini menzil ise yaklaşık 450 km. Tek motorlu C40 Recharge ise, 78 kWh pili ve WLTP sürüş döngüsü kapsamında tek bir şarjla 438 kilometreye kadar menzil sunuyor.