Toplum kapalı alanda maskeden vazgeçmem diyor!
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması 99. dönem verileriyle bu hafta; küresel salgın krizi kapsamında alınan önlemlerin gevşetilmesine karşın tutum ve davranışlarındaki değişikliklerden endişe düzeylerine dek anlamlı veriler sunuyor. Araştırma verileri gösteriyor ki kısıtlamalar bunca azaltılmış olsa da her üç kişiden ikisi “Ne olursa olsun kapalı alanlarda maske takarım” diyor. Öte yandan toplumun salgın karşısında duyduğu endişe seviyesinde ciddi bir düşüş dikkat çekerken, toplumun yarısından fazlası önümüzdeki sürecin daha kolay geçeceği görüşünde… Gelin araştırmanın öne çıkan verilerine birlikte daha yakından bakalım.
Toplumun yüzde 67’Sİ kapalı alanlarda maskeden vazgeçmiyor!
Açık alanlarda maske takılması zorunluluğunun kaldırılması kararını her 10 kişiden 6’sı doğru olarak değerlendirirken, kapalı alanlarda sosyal mesafenin ya da havalandırmanın yeterli olduğu durumlarda maske zorunluluğunun kaldırılması toplumun yarısından fazlası tarafından yanlış bir karar olarak değerlendiriliyor.
Katılımcıların 67’si zaten kapalı yerlerde hali hazırda maske taktıklarını ve takmaya devam edeceklerini söylüyor. Ancak zaten maske takmayan ya da artık takmayacağını söyleyenlerin de oranı az değil. Her 4 kişiden 1’i bu gibi yerlerde maske takmayacağını belirtiyor. Gerek kapalı alanlara girişte gerekse de otobüs, uçak gibi seyahatlerde HES kodu istenmeyecek olmasını toplumda yalnızca üç kişiden biri doğru bir karar olduğu kanaatinde.
Endişe yavaş yavaş azalıyor
Toplumun hala yüzde 72’si kendisinin ve ailesinden birinin koronavirüse yakalanmasından endişe duyduğunu ifade etse de bu oranın bir ay öncesinde yüzde 82 olduğu göz önüne alındığında bir ay içinde endişe duygusunda 10 puanlık bir azalış olduğu görülüyor. Endişeli olmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 13’ten yüzde 21’e yükselmiş durumda.
“Kolay atlatırım” inancı yükseliyor
Her ne kadar hala her 10 kişiden 3’ü bu virüse yakalansalar bile zor atlatacağını düşünse de kolay atlatacağını düşünenlerin sayısındaki artış oldukça dikkat çekici. Bir ay önce bu virüse yakalandığında kolay atlatacağını düşünenlerin oranı yüzde 43 seviyesindeyken bugüne gelindiğinde artık bireylerin yüzde 54’ü kolay atlatacağı inancında…
Toplumun yarısı zor günleri geride bıraktığımız görüşünde
1 ay önce toplumun yarısı Omicron varyantının önceki varyantlar kadar tehlikeli olduğunu düşünürken bugün bu varyantın oluşturduğu tehlike algısı oldukça gerilemiş durumda. Bugün bu varyantın da tehlikeli olduğu görüşünde olanların oranı yalnızca yüzde 33.
Omicron varyantının daha az tehlikeli bulunmasına paralel bugüne gelindiğinde zor günlerin geride kaldığını düşünenlerin oranı da yüzde 54 olarak verilere yansıyor. Bu oran tam bir ay önce yüzde 35’di.
Kısıtlamaların gevşemesi rahatlamayı hızlandırdı
- 2020’de henüz aşı yokken binler seviyesindeki vaka sayıları paketli gıdaları sabun ile yıkamamıza yol açıyordu, 2021 sonuna doğru ise yüz binler ile ifade edilen vaka sayıları bile -aşıların da yarattığı rahatlık ile- pek de panik yaratmadı. Bu rahatlama hali giderek güçleniyor. Sadece 1 ay içinde bile büyük rahatlama gözlemliyoruz. Omicron’un eski varyantlar kadar tehlikeli olduğunu düşünenlerin oranı 1 ay önce neredeyse yüzde 50 iken şimdi üçte bire düşmüş durumda. Artık vatandaşların yarısından fazlası hastalığa yakalansa bile kolay atlatacağına inanıyor. Kendisinin veya ailesinden birinin hastalığa yakalanmasından endişeli olanların oranında son bir ay içinde yüzde 10’luk bir gerileme oldu.
- Kısıtlamaların gevşemesi rahatlamayı hızlandırdı. Salgında zor günleri geride bıraktığımızı düşünenlerin oranı Şubat ayı başında yüzde 35 idi, bu oran Şubat sonunda kadar yaklaşık olarak bu seviyelerde seyretti. 7 Mart itibarı ile ise yüzde 54’e kadar yükseldi. Artık toplumun yarısından fazlası önümüzdeki sürecin daha kolay bir süreç olacağı düşüncesinde.
- Belirttiğim gibi, kısıtlamaların gevşemesi ile daha hızlı bir rahatlama yaşıyoruz. Toplumun bu rahatlamaya maddi-manevi ihtiyacı olduğu bir gerçek. Vatandaşlar açık havada maske zorunluluğunun kaldırılmasına önemli ölçüde destek veriyor, on kişiden altısı bu karara katılıyor. Ancak iş kapalı alanlarda maske kullanımına, toplu taşımada-alış veriş merkezlerinde HES kodu uygulamasının kaldırılmasına, uçak yolculuklarında PCR negatif test sonucu gerekliliğine gelince tablo tersine dönüyor. Vatandaşların yarıdan fazlası bu konulardaki gevşeme kararlarını desteklemiyor.
- Kapalı alanlarda maske kullanımı konusunda vatandaşlar arasındaki görüş ayrılıkları yaşanıyor. Her üç kişiden ikisi kapalı alanlarda maske kullanmaya devam edeceğini belirtirken, bu konuda fikri olmayan küçük bir kitle hariç geri kalanlar kapalı alanlarda da maske takmayacaklarını belirtiyor. Geçen gün süpermarkette iki kişi arasında maske kullanımı konusunda küçük bir atışmaya tanık oldum, her iki kişi de kendinden çok emindi ancak kapalı ortamda maske kullanımı ile ilgili prensipler oldukça muğlak ve tanık olduğum türden durumlar sık sık yaşanacak gibi görünüyor.
Araştırmanın Metodolojisi
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Genel Kamuoyu Araştırması ile Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymak ve hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımasını anlamak hedeflenmiştir. Araştırma, Online Görüşmeler (CAWI) ile 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile gerçekleştirilmiştir. 8-11 Mart 2022 tarihleri ile veriler; 99. dönem verilerini kapsayan araştırmanın istatistiki hata payı, %95 güven aralığında ± %3’tür…