“Tavsiyen Eczanede 2” sertifika programı 28 bin eczacının kullanımına açıldı!
Özellikle pandemi dönemiyle birlikte giderek yükselen sağlıklı yaşam farkındalığı gıda takviyelerini de tüketicinin hayatında daha önemli bir noktada konumlandırdı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerinse bu doğrultuda danıştığı ilk isimler şüphesiz ki eczacılar oluyor. Bayer Tüketici Sağlığı, gıda takviyeleri konusunda tüketicilerin doğru yönlendirilmesi adına İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi iş birliğiyle hayata geçirdiği “Tavsiyen Eczanede” sertifika programı tam da bu alandaki ihtiyaca yönelik oluşturularak şimdiye kadar gerçekleştirildiği eğitimlerle yaklaşık 3 bin eczacıya ulaşmayı başarmıştı. Nisan ayında ikincisi başlayan program bu kez 28 bin eczacının katılımına açıldı…
Eğitim programı 40 saat sürecek
“Tavsiyen Eczanede 2” sertifika programı İstanbul Medipol Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) uzaktan eğitim sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor. Eczacılar eğitim programına online olarak erişebilecekler. 40 saatten oluşan eğitim programının içeriği, alanında uzman bir kadro tarafından gıda takviyelerinde en çok ihtiyaç duyulan konu başlıklarını kapsayacak şekilde belirlendi.
Yeni programın içeriği, Op. Dr. Burcu Akdağ Özkök, Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, Prof. Dr. Emel Öztürk, Dr. Emin Paçacı, Doç. Dr. Fatih Yanaral, Phusion Kurucu Ortağı Fikret Küçükkoyuncu, İstanbul Medipol Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, Uzm. Ecz. Levent Gökgünneç, İstanbul Medipol Üniversitesi Dr. Öğr. Üye. Muhammet Davut Arpa, İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dr. Öğr. Üye. Neda Taner, Uzm. Ecz. Taner Döven ve Uzm. Dyt. Yeşim Temel Özcan tarafından hazırlandı.
Programı tamamlayan eczacılar İstanbul Medipol Üniversitesi ve Bayer Tüketici Sağlığı tarafından hazırlanan “Tavsiyen Eczanede” sertifikasını almaya hak kazanacaklar.
“Eczacılarımızın danışmanlık konusunda büyük sorumlulukları var.”
Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Ülke Müdürü Erdem Kumcu, “Tüketiciler özellikle pandemi dönemi ile birlikte gıda takviyesi ürünlerine daha çok ilgi göstermeye başladı. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında beşincisi gerçekleştirilen Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği’nin yaptırdığı araştırmaya göre, gıda takviyesi kullanım oranı artış göstermeye devam ediyor. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre pandeminin etkisiyle bağışıklığını güçlendirmek isteyen her 2 kişiden 1’i gıda takviyesi kullanmaya başladı. Aynı araştırmaya göre tüketiciler ihtiyaçları doğrultusunda doğru gıda takviyelerini kullanabilmek için danışmanlık konusunda en çok sağlık profesyonellerine güveniyorlar. Biz de bu doğrultuda tüketicilerin takviye edici gıdalar özelinde doğru yönlendirilmesi ve halk sağlığının korunması adına konunun en önemli neferlerinden olan eczacılara odaklandık.
Türkiye’deki sağlık okuryazarlığı oranını üst seviyelere çekme amacıyla başlattığımız bu proje ile en büyük iş birlikçilerimiz eczacılarla bir araya gelip tüketiciyi Gıda Takviyeleri konusunda doğru yönlendirmek istiyoruz. Daha fazla eczacıya ulaşabilmek adına geniş bir perspektif ve doğru bir planlama ile ilerliyoruz ve projemizi ikinci döneme taşıyoruz.” dedi.
İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülden Zehra Omurtag, eczacıların en önemli sağlık danışanlarından olduğunu ve halk sağlığının korunmasında rollerinin büyük olduğunu ifade etti. Bu nedenle İstanbul Medipol Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile iş birliği yaparak eczacıların güncel bilgilere ulaşması konusunda uzman eğitimciler rehberliğinde bu programların düzenlenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Omurtag, yıllardır bu amaçla “Eczane Akademisi”, “Spor Eczacılığı”, “İlaç Sektörü Ürün Müdürlüğü Eğitimi”, “Profesyonel Eczane Yönetimi Sertifika Programı” gibi programları eczacılar için başarılı bir şekilde sürdürdüklerini belirtti. Omurtag, Tavsiyen Eczanede programının tüketici sağlığını yakından ilgilendiren bir proje olduğunu ve içeriğinde tüketicilerin gıda takviyesi ürünlerini bilinçli kullanmaları konusunun da bulunduğunu ifade ederek iş birliğini bir sosyal sorumluluk bilinci olarak gördüğünü bildirdi.