Kutuplaşmış bir dünyada nasıl güven yaratılır?
20 yılı aşkın süredir düzenli olarak yayınlanan “Edelman Trust Barometer”, günümüzün en büyük zorluklarını ortaya koyarken, CEO’lar ile diğer toplum liderlerine kutuplaşmış, parçalanmış bir dünyada güven bariyerini aşmaları için bir rehber olmayı hedefliyor. 28 ülkede 32 bin kişiyle gerçekleştirilen Edelman Trust Barometer 2023, iş dünyasına duyulan güvenin hızla arttığı ve devletlerin “güven” alanında kan kaybettiğini ortaya koyuyor. İş dünyası adına hayli pozitif olan bu sonuç beraberinde de büyük bir sorumluluk da getiriyor, çünkü toplumlar iş dünyasından elini taşın altına koymasını beklediğini net bir biçimde ifade ediyor… İşte Edelman Trust Barometer 2023’te öne çıkan en önemli 10 sosyal trend…
1- Toplum, iş dünyasını diğer kurumlara göre daha yetkin ve etik görüyor
İş dünyası, etik puanını 2020’den bu yana 20 puan artırarak üçüncü kez yükseltti. Günümüzde araştırmaya dahil olan tüm kurumlar arasında hem yetkin hem de etik olarak görülen tek kurum, iş dünyası…
2- Güven alanında kurumlar arası dengesizlik
İş dünyasına güven ile devlete güven arasında 11 puanlık bir boşluk var. Bu, küresel bir olgu. İnsanların yüzde 62’si iş dünyasına, yüzde 51’i ise hükümetlere güveniyor.
3- Sınıflar arası güven farkı
Gelir yelpazesinin en üst çeyreğinde olanların kurumlara güveni, düşük gelirli kabul edilenlerden daha fazla. Bu güven eşitsizliği ankete katılan 28 ülkenin 21’inde çift haneli rakamlarda.
4- Ekonomik iyimserliğin çöküşü
Küresel ölçekte yanıt verenlerin sadece yüzde 40’ı, kendilerinin ve ailelerinin beş yıl içinde daha iyi durumda olacağını söylüyor. Ekonomik iyimserlik, 2022’ye göre 10 puanlık bir düşüş ile yüzde 50’nin altına düştü. Umutsuz insanların nüfusu, umutlu olanlar fazla.
5- Toplumsal bölünmeler kök saldıkça, kutuplaşma daha da keskinleşiyor
ABD dahil olmak üzere ankete katılan altı ülke, ciddi şekilde kutuplaşmış durumda ve dokuz diğer ülke de ciddi kutuplaşma riski altında.
6- Toplumsal bölünme ile sosyal yapı zayıflıyor
Katılımcıların yüzde 62’si, bir zamanlar ülkelerini bir arada tutan sosyal dokunun geri dönüşü imkansız bir şekilde zayıfladığını söylüyor.
7- İdeolojiler kimlikleşiyor
Katılımcılardan çok azı, siyasi ve sosyal konularda zıt görüşte oldukları birine yardım etmek isteyeceğini, onlar ile komsu olabileceğini veya beraber çalışabileceklerini ifade ediyor.
8- İnsanlar iş dünyasının daha fazla sorumluluk almasını istiyor
Katılımcılar iş dünyasının iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik ve iş gücünün yeniden eğitilmesi gibi alanlarda sorumluluk alarak elini taşın altına koyması gerektiğini ifade ediyor.
9- Sosyal konularda söz alan ya da faaliyette bulunan şirketler “siyasi aktör” olarak algılanma riski altına giriyor
28 ülkenin 19’unda, katılımcıların yüzde 50’sinden azı iş dünyasının tartışmalı toplumsal meselelerle uğraşırken politik olmaktan kaçınabileceğini düşünüyor.
10- “Gerçek” için mücadele: İş dünyası toplumu bölenleri sorumlu tutmalı
Katılımcıların ortalama yüzde 64’ü, iş dünyasının desteklediği siyasetçilerin ve medya kuruluşlarının, toplumsal doku ve diyaloğu onarmaya yardımcı olabileceğini ifade ediyor.
Raporun tamamını incelemek için TIKLAYIN!