14 Mayıs Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
İzzet Çapa: “Kariyerim kıskançlıkla başladı”
Haberler

İzzet Çapa: “Kariyerim kıskançlıkla başladı”

Sena Tufan
6 Nisan 2024
6 dk okuma

Türkiye’nin her anlamda değişen ikliminden en çok nasibini alan sektörlerin başında geliyor eğlence… Değişimin ve dönüşümün temelinde ekonomik nedenler öncelikli olsa da kuşaklar arası eğlence anlayışındaki farklılığın da önemli bir etken olduğu bir gerçek. Halihazırda işlettiği eğlence mekanlarıyla eğlence dünyasına uzun süredir yön veren İzzet Çapa ile hem bu dönüşümü hem de sektöre kazandırdığı yenilikleri konuştuk. 80’in üzerinde mekan ve yarattığı pek çok eğlence markasıyla adından her daim söz ettirmeyi başaran Çapa, “yeme–içme sektörünü domine eden yerlerin pek çoğunda imzam var” diyor.

Eğlence sektörüne nasıl adım attınız?

Aslında tüm kariyerim bir kıskançlık hikayesi üzerine kurulu. Babaları bir üç kardeşiz… Her birimizin arasında 10’ar yaş fark var. Rahmetli Ahmet abim gerçek bir aristokrattı. Celal burju­va ben ise halk çocuğuyum. Celal ve Ahmet Ça­pa’nın eğlence sektöründeki şöhreti bir efsane gibi ağızdan ağıza yayılıyordu. En son Şamsa’ya gittiğimde beni sıraya sokup zorla bana bilet kestiler. O gün karar verdim. Ben bu işi yapıp onlardan daha başarılı olacaktım. Önce Dedi­kodulu Kafe’yi açtım. Dış cephesine de tahta kaplatıp kocaman “ÇAPA GELİYOR” sloganını yazdım. Böylece Celal’le Ahmet’in bir kardeşi daha olduğunu ve bu sektöre girdiğini insanla­ra duyurmayı amaçlıyordum. Başardım da. Kafe kısa zamanda çok başarılı oldu. İstanbul’un en popüler mekanlarından biri haline geldi. Ben de buradan kazandığım parayla “Dedikodulu Mey­hane”yi açtım. Fakat rakiplerimden farklı olmalı ve kimsede olmayanı yapmalıydım. Türkiye’de hiçbir mekanda daha önce uygulanmamış olan “Fix Menü” uygulamasını başlattım ve bir mey­hanede ilk defa canlı müziğe yer verdim. Hepsi de insanların çok sevdiği ve taklit edilen şeyler oldu. Bugün “yeni nesil meyhane” olarak adlan­dırılan şeyi biz 25 yıl önce yapmıştık. O zaman­dan beri de devam ediyorum. 30 yıla yaklaşıyo­rum bu sektörde, 80’in üzerinde de mekan açtım ve markalar tasarladım.

Danışmanlık yaptığım irili ufaklı birçok işlet­me oldu. Bunların hepsini de tek marka adıyla, kurumsal bir kimlik altında “Çapamarka Enter­tainment Group” olarak toplayarak yola devam ediyorum.

Eğlence sektörünün trendlerini şekil­lendiren isimlerden birisiniz. Son yıllar­da Türkiye’nin eğlence anlayışı nereye evrildi?

Gece hayatı; bir maraton yarışında şık giyinmiş, altında ince uzun topuklarıyla koşan bir kokoş­tur. Bunu; kıvraklar veya mevtalar olarak açık­layabiliriz. Ya kıvrak olup ayakta kalacaksın ya da mevta olup bu piyasadan silineceksin. Ayakta kalabilmek için de şartlara uyum sağlamalısın. Günümüzde çevreme baktığımda sürekli herkes bir şeylere, bir yerlere yetişme telaşında. Ken­dilerine ayırdıkları vakit aslında çok az. Bu yüz­den de her şeyi ellerinin altında istiyorlar. Şöy­le düşünelim: Artık hiçbirimiz bir şeyler almak için evden çıkmak zorunda bile değiliz. Neye ihtiyacımız varsa internetten sipariş veriyoruz ve ayağımıza kadar geliyor. O yüzden insanlara öyle şeyler vadetmelisiniz ki evinden çıkıp, ha­zırlanıp size gelsinler. Bunun için de yemeğin­den içkisine, eğlencesine kadar her şey kusursuz olmalı. Bugün için Türk insanı vur patlasın çal oynasından başka eğlence sevmiyor ya da bilmi­yor. En şık restorana da gitse geceyi dans ede­bileceği, eller havada mekanlarda sonlandırıyor.

İzzet Çapa: “Kariyerim kıskançlıkla başladı”

İzzet Çapa olarak eğlence sektörüne ka­zandırdığınız yenilikler neler oldu?

Getirdiğim yenilikler maddelendirilecek kadar kısa değil… 80’i geçen ve hiçbiri birbirine ben­zemeyen mekanlar açmış biri olarak şunu ben yaptım bunu ben yaptım diyemem. Türkiye’nin popüler eğlence kültürünü takip edip günümüze geldiğinizde marka olan ve uzun süre (ve hala) yeme–içme sektörünü domine eden yerlerin pek çoğunda imzam var. Bugün “ben trendsetter’ım, eğlence sektörüne yeni soluk getirdim” diyenle­rin çoğu Çapa okulundan mezundur.

Kuşaklar arası eğlence anlayışları arasın­da nasıl farklılıklar gözlemliyorsunuz?

Artık çok daha keskin farklar var. Bunda tabii ki ülkenin ekonomik durumunun etkisini de yad­sıyamayız. Z kuşağı mesela, mekanlarda eğlen­mek yerine daha kapalı kapılar ardında ucuza vakit geçirmeyi tercih ediyor. Sokağa çıkan ve para harcayanlar X ve Y kuşakları… Tabii bu ge­len misafirlerinize ne verdiğiniz, ne vaat ettiği­nizle de çok alakalı. Kaliteli eğlence, güzel yemek ve benzeri asset’ler birleştiğinde geniş bir yelpa­zeye hizmet verebilirsiniz. Mesela bizim mekan­larımızdan Beerhall, Z kuşağına hitap eden ve müşteri trafiği oldukça yüksek bir mekan. Çün­kü fiyatları sunduklarına göre son derece ekono­mik ve bu yükseliş ivmesi 5 yıldır yukarı doğru hareket ediyor.

İnsanların sosyal statüleri, ekonomik segment­leri, cinsiyetleri, hayat evreleri ne kadar farklı olursa olsun mekanlarımızda eşitlenmelerini is­teriz. Bizde kimin kaç yaşında olduğunun önemi yoktur. Zaten içeriye girildiğinde ruhlar gençle­şir. Mekanlarımızda tek hedefimiz bu.

Paranın el değiştirmesi ve şehirlerin sosyal do­kusunun karmaşıklaşması sonucu bizde cebi bi­raz para gören insan, her şeyi yapmayı kendinde hak görür. Türkiye’de işletmelerin genel tercihi, müşteri portföyünü fiyatlarla oluşturmaktır. Fiyatları yüksek tutarsınız, bunu ödeyebilecek parası olanlar da kaliteli müşteri oluverir. Bu tu­tum, bizim politikamıza tamamen ters düşüyor.

Dünya ile Türkiye’yi karşılaştırdığınızda, global eğlence trendleri ve Türkiye’deki trendler arasında nasıl farklılıklar var?

Her şeyden önce İstanbul artık dünyanın en önemli eğlence merkezlerinden biri; çünkü dünyada öne çıkan trend yemekler ve bizim eşi benzeri olmayan güzellikte bir mutfağımız var. Üstelik onunla oynayabiliyoruz ve diğer kültür­lerden esinlenerek eklemeler ve çıkarmalar ya­pabiliyoruz. Bu da bizi bir adım öne geçiriyor. Ama gel gör ki Türk insanı görülebilir olmayı da çok önemsiyor. Bu görgüsüzlüğün dünyada kar­şılığı yok.

Bir diğer özelliğimiz de biz daha “vıcık vıcık” eğ­lenmeyi seviyoruz. Birlikte dışarı çıkmayı tercih ediyoruz. Eğlenirken sohbet etmeyi seviyoruz mesela. Avrupa’daki eğlence çok daha bireysel… Biz güzel bir yemek yediğimiz zaman üzerine bir müzik de olsun biraz dans edelim istiyoruz. Av­rupalı ise güzel bir yemek yedikten sonra evine çekilebiliyor, bu onun için yeterli…

Yeni dönemin eğlence trendleri neler?

Kabul edelim ki sosyal medyanın etkisi eğlence hayatında artık çok önemli bir yer tutuyor. Müş­teriler fotoğraf çekilip anlık paylaşım yapabile­cekleri yerler ve köşeler arıyor. Şimdinin trend tabiriyle “Instagrammable” olmasını istiyorlar. Bu doğrultuda bir sokak köftecisi de çok şık ve pahalı bir mekan olabilir. Yeter ki dekorundan, yemeğine her şeyde bir “al beni” olsun. Yerel mutfaklar daha revaçta. Mesela İtalyan mutfa­ğıyla Meksika mutfağı karışımı bir yemek ola­bilir. Ya da damak tatlarına alışkın olduğumuz Türk, Yunan ve Orta Doğu mezelerinin klasik­ten çıkıp üstüne bir tık geliştirilmiş versiyonları cazip geliyor. Kokteyller sadeleşti. Daha net tat­lar aranıyor. Negroni, klasik martini, tekila ve votka ağırlıklı tercih ediliyor. Rengarenk kok­teyllerin aslında moda­sı çoktan geçti. Günü­müzde dünya internet sayesinde küçük bir köye dönüştü. İnsanlar artık her şeye daha kolay ulaşabildik­leri için eskiden olduğu gibi bir trendle bir sezon geçmi­yor. Her şeyde olduğu gibi trendler de çabuk tüketili­yor. Bu yüzden her ay yeni değişimler oluşuyor. Hız­lı sevip hızlı tüketen bir topluma evrildik.

Mekanınız Cahide Palazzo’yu araş­tırdığımızda, “eğlencenin yepyeni boyutuyla başka bir dünyaya geçiş yaratılıyor, eğlencede bilinen tüm ezber­ler bozuluyor” cümlesi ile karşılaşıyoruz. Cahide’yi diğer eğlence mekanlarından ayıran özellikleri neler?

İzzet Çapa: “Kariyerim kıskançlıkla başladı”

Cahide eğlencenin rönesansıdır. Türk insanları­nın genetik yapısıyla ilgili bir durum. Genetiği çözdüğünüz zaman Cahide’yi anlarsınız. Cahide, Türk toplumunun genlerine hitap ediyor. Yaşam kültürüne, alışkanlıklarına, sonradan edinilmiş değerlerine değil. Sıkı bir Batı tarzı eğitim almış olsa bile bu toprağın insanının genetik yapısın­da alaturkalık var. Bunu kendisi fark etmese, hor görse bile var. Pop kültüre evinde uzak dursa, sokakta aşina olmuşluğu var. En snob’undan en popuna, en tutucusundan en solcusuna, herkesin ritmini yakalayabilen sosyolojik bir olgu Cahide. Damarlarımızda İngiliz kraliyet soyu dolaşmı­yor. Hiçbir Türk; Edith Piaf’la, tangoyla büyüme­miştir. Cahide, Türk insanındaki alaturkalığı bu­lup ortaya çıkaran sosyolojik bir işletmedir. Aynı zamanda da eğlenceyle birlikte “orgazmik lezzet­ler” sunması onu diğer mekanlardan ayırıyor.

Jazz tutkunu, klasik müzik aşığı, kendisini rockçı diye tanımlayan insanların, frenleri bo­şaldığında genlerinin sesini duymaya başlaya­caklarını bilme bilgisi benimki de. En önemlisi de Cahide’nin vestiyerinde sosyal statülerinizi bırakmak zorundasınız. Sizin kim olduğunuz iş­letmeyi ilgilendirmiyor.

Cahide Palazzo ve Cahide Alaçatı’da alanının en başarılı isimleriyle çalışıyoruz. Konser öncesi sergilediğimiz görkemli şovlar var. Tabii Cahi­de’nin 2003’te hayata başladığı Beyoğlu’ndaki mekanda üç şovcuyla başladığımız noktadan 25 kişiye kadar sayımız yükseldi. Geldiğimiz yerle şimdi arasında büyük gelişme var. Teknolojiyle yapılan şovlar Avrupa’daki rakipleriyle yarışır hale geldi.

İzzet Çapa: “Kariyerim kıskançlıkla başladı”

Türkiye’nin değişen ikliminden eğlence sektörünün de bir biçimde etkilendiği ortada. Dönüşümün temelinde yatan ne­denleri nasıl tanımlıyorsunuz? Ekono­mik konjonktürün gidişatı ortada… Bu durum eğlence anlayışımızı nasıl etkili­yor?

Kâr marjı yok denecek kadar az. Vergi, sigorta, her gün değişen maliyetler derken işletmecilerin asli görevi finansçılık oldu. Çok klasik bir temen­niyle bu soruya yanıt vereceğim. “Allah herke­se kolaylık versin.” 2024 Haziran’ından sonra ayakta kalabilmek büyük bir başarı olacak. Yani eğlence sektörünün Survivor’ını izleyeceğiz.

İnsanlar en çok nerelerde ve hangi sıklık­ta eğlenmeyi tercih ediyor?

Daha çok insanların kendilerini özel hissettikle­ri mekanlar ön plana çıkıyor. Verdikleri paranın karşılığını almak istiyorlar. Biz de buna man­tıkla yön veriyoruz. Global krizin de etkisiyle insanlar tek mekanda eğlenceye yöneldi, yani hem iyi yemek yiyip hem de eğlenmeye devam edebilecekleri mekanlar ön planda. Eller havaya eğlencenin yerini hiçbir şey alamaz. Bu Akdeniz­li kanımızda var.

Peki, İzzet Çapa nasıl eğleniyor? Bireysel eğlence anlayışınızı bize anlatır mısınız?

İzzet Çapa o renkli ambalajın içinde kapalı bir kutudur aslında. Keşfedilmesi zor, şaşırtıcı şif­relerle örülmüş bir kişiliktir. Tanıdıkça çapının yüzeyinden daha geniş olduğunu anlarsın. Risk alır önemli kararlarında; çalışanlarına, aklı­na güvendiği arkadaşlarına danışır. Ama ken­di bildiğini okur. Demokratik bir diktatördür. Kalabalıklarla yaşar, görülür oysa yaşam çevresi olabildiğince dar, üstünde görünmez duvarlar örülüdür. Sağlam bir Oğlak burcudur. Sözünü sakınmaz, damarına basmaya kalkarsanız da­marsız kalırsınız. Yaşamımda olduğu gibi eğ­lence anlayışımda da kendi kurallarım geçerli­dir. Kendime göre bir kafesim var ve bu kafesin anahtarını denize atmışım. Başka kalabalık me­kanlarda huzursuz oluyorum. Bu nedenle, ken­di mekanlarımın dışında başka yerlerde eğlen­meyi pek sevmem… Ben hayatla eğleniyorum. Okuduğum duvar yazılarından, seyrettiğim bir filmden, dostlarımla geçirdiğim sıradan pazar gezmelerinden, hayatın içinde yakaladığım her şeyden… Genel olarak eğlenceli biri olduğumu düşünmüyorum açıkçası ve eğlenceli birinin de eğlendirebileceğine inanmıyorum. Dikkat eder­seniz komedi filmlerinin en büyük ustaları bile, sosyal hayatlarında ciddi ve pek de eğlenceli olmayan kişilikleriyle karşımıza çıkıyor. Eğlen­dirmenin yüksek bir ciddiyet gerektirdiğini dü­şünüyorum.

featured
1 Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
Nisan ayının reyting şampiyonu gazetecileri
2 Teknolojiyle şekillenen yeşil devrim: Yeni nesil tarım
Teknolojiyle şekillenen yeşil devrim: Yeni nesil tarım
3 Dikkat! Tüketici karanlık ticari uygulamaların farkında…
Dikkat! Tüketici karanlık ticari uygulamaların farkında…
4 Mutluluğun haritası çizildi! İşte dünyanın en mutlu şehirleri...
Mutluluğun haritası çizildi! İşte dünyanın en mutlu şehirleri…
5 Onlar TV'nin ilk ay karnesi...
Onlar TV’nin ilk ay karnesi…
Güncel Haberler
Enflasyon yorgunu tüketici nasıl hayatta kalıyor?
Enflasyon yorgunu tüketici nasıl hayatta kalıyor?
YouTube'un zirvesine "kamp kuranlar" belli oldu
YouTube’un zirvesine “kamp kuranlar” belli oldu
Türkiye’nin kültür-sanat anatomisi...
Türkiye’nin kültür-sanat anatomisi…
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

BTM uluslararası arenada büyüme hedefiyle harekete geçti!
Haberler
BTM uluslararası arenada büyüme hedefiyle harekete geçti!
Sena Tufan
3 hafta önce
Evlenecek çiftler için seferberlik başladı: Hangi marka ne kadar indirim yapacak?
Haberler
Evlenecek çiftler için seferberlik başladı: Hangi marka ne kadar indirim yapacak?
Nafizcan Önder
2 hafta önce
Brandverse Awards bu yıl yeniliklerle dolu!
Haberler
Brandverse Awards bu yıl yeniliklerle dolu!
Marketing Türkiye
11 Mart 2025
İzmir Genç Reklamcılar Derneği kuruldu
Haberler
İzmir Genç Reklamcılar Derneği kuruldu
Marketing Türkiye
7 Mart 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.