Genç müşteri yeme içme sektörünü ayakta tutuyor
Korona virüs ve pandemi süreci pek çok sektörün normlarını değiştirdi. Pek çoğumuz ise geçmiş alışkanlıklarımızı alınan önlemlerle gözden geçirdik ya da değiştirdik. Yemek sektörü de şüphesiz bu süreçte en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Peki yeme içme sektörüne tüketicinin normalleşme sürecinde yaklaşımı nasıl?
Konuya ilişkin Goodjob’ın kurucu ortağı, İçgörü Uzmanı Ve Marka Stratejisti Eren Özata, “Her markanın kendi koşullarında yaptığı olumlu adımlar mutlaka oldu; ama sektörün bir konuda sınıfta kaldığını gördük. Hem ilk kısıtlama dönemi öncesi yürüttükleri iletişim çalışmalarıyla hem de normalleşme sürecine dönerken. Ve halen de sektörde bu yanlış yapılmaya devam ediyor. Yaptığımız araştırmalarda normalleşme sürecinde üç tip tüketici davranışı gözlemledik” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüketicilerin yüzde 50’si endişeli ama umutlu”
“Restoranların istatistiklerine göre, Aşı bulunana kadar bu insanlar restoranlara gitmeyecek ve dışarıdan da yemek söylemeyecekler. Restoran verilerine göre, bu insanların toplam yeme içme müşterileri içerisindeki payı; yüzde 32 civarında. Yüzde 25 ise aşıyı beklemeden normalleşerek, Covid öncesindeki gibi restoranlara girerek yeme-içme sektörünün müşterisi ve tüketicisi olmayı sürdürüyor. Covid-19 artsa da azalsa da bir kısıtlama olmadığı sürece doğal ihtiyaç olan beslenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplum bireyleri restoranlara gidecekler. Yeme-içme sektörünün müşterileri arasındaki verilerek bakarsak, toplam kitlenin içerisinde daha çok gençlerden oluşan yüzde 27’lik bir grup var. Bu grup yine şu anda sektörün asıl harcama yapan grubu. Normalleşme sürecinde Covid-19 öncesi yeme-içme alışkanlıklarını sürdürmeyenlerin ise oranı ise şehir nüfuslarına oranla toplam nüfusun yüzde 40’ının üzerinde. Bu grubun en belirgin özelliği geçmişe özlem duymaları ve bir an önce özlemlerini giderme arzusuna sahip olmaları. Hangi taraf ağır basarsa ona ikna olacaklar. Ve pozitif tarafa ikna olma eğilimindeler. Bu grup orta yaş grubu ağırlıklı ve harcama sıklığı ve oluşturdukları ciro itibariyle diğer gruplardan daha büyük bir dilimi temsil ediyor. Neredeyse her 2 kişiden 1’i bu gruba dahil oluyor. Tüketicilerin yüzde 50’si endişeli ama umutlu bir tüketici profili çiziyor. Yeme-içme sektörünün müşterilerinin yüzde 20’si ise Covid-19 sonlanana kadar restoranlarla ilişkisini durdurmuş durumda. Bu yüzde 20’yi ise kronik hastalık nedeniyle korumacı davranan ve evde kalma süreleri uzun olan orta yaş ve 65 yaş üstü tüketici grubunu oluşturuyor.”
Araştırmalar bize gösteriyor ki bu normalleşme sürecinde yeme-içme sektörünü genç müşteri ayakta tutacak. Bu süreç boyunca gemisini su üzerinde tutabilmeyi başaran restoranlar ise umutlu müşterilerin önümüzdeki süreçte göstereceği eğilimle gemisini yüzdürmeyi başarabilecek.