Biontech kurucusu Uğur Şahin: Gelecek yıl aşının formülü değişebilir! – Son 24 saatin gündemi
Biontech kurucusu Uğur Şahin: Gelecek yıl aşının formülü değişebilir!
Financial Times’a konuşan BioNTech’in kurucularından Uğur Şahin, COVID-19 konusunda ilerleyen zamanlarda nasıl olaylara tanık olacağımıza ilişkin açıklamalarda bulundu. Henüz yeni bir aşının gerekmediğini fakat önümüzdeki yıl bu durumun farklı olacağını söyleyen Şahin, COVID-19 evriminin daha yeni başladığını belirtti.
Delta varyantına da değinen Şahin, baskın hale gelen Delta varyantının daha bulaşıcı olduğunu fakat mevcut aşıların etkisini azaltacak kadar farklı olmadığını söyledi. Delta varyantı ve diğer varyantların kontrol altına alınmasında üçüncü doz destekleyici aşıların işe yarayabileceğini belirten Şahin, buna karşılık yeni mutasyonların çıkabileceğini ve aşıların etkisinin zayıflayabileceğini de ekledi.
Son olarak Şahin, 2022 planları hakkında aşı olanlar için üçüncü dozun uygulanacağını, aşıya erişimi olmayanlara da aşı temin edileceğini söyledi. Aşının patentini paylaşın çağrılarına karşılık ise patentleri paylaşmanın kalite kontrolünü riske atacağını söyleyerek cevap verdi.
Kripto paralarınızı nasıl güvende tutarsınız?
Son dönemde Bitcoin cüzdanlarını, dijital bankacılık hesaplarını çaldıran birçok mağdur var. Dijital cüzdana erişim sağlandığında geri dönüş ihtimali çok zor olacağı için, pişman olmamak adına en başından güvenlik adımları titizlikle uygulanmalı.
Bitcoin hesaplarını güvene almak isteyenler için önlemler hakkında bilgi veren Sosyal Medya İtibar Yönetimi Uzmanı Aras Abdullahoğlu, “Kullanıcıların telefonlarına ya da bilgisayarlarına kurularak kripto para işlemi yapmaya yarayan yazılım ürünlerine kısaca cüzdan deniyor. Çoğu internete bağlı olduğu için yazılım cüzdanları tamamen güvenli sayılmaz. Bunun için potansiyel ihlal riskini düşürmek için bu uygulamalar güncel tutulmalı. Kâğıt cüzdanlar ise üzerinde QR kod biçiminde özel anahtar bulunduran kağıtlardır. Bu cüzdanlar siber saldırılara karşı çok daha dirençlidir” dedi.
İki faktörlü doğrulamanın açık bırakılması gerektiğine ve ayrıca güvenlik için küçük işlemler yapılması ve farklı borsa kanallarını kullanılmasını da öneren Abdullahoğlu, “Bir kripto para borsası üzerinden alım satım yapılacaksa tek seferde büyük işlemler yapmak yerine birkaç küçük işlem yapmanın daha doğru olacaktır” ifadelerini kullandı.
Abdullah telefonun çalınmasına ilişkin durumlarda yapılması gerekenlerle ilgili de şu tavsiyede bulundu; “Telefonun çalınması, gerekli güvenlik önlemleri alınmış olsa bile risk oluşturduğunu aktaran Abdullahoğlu, “Telefonunuz çalınırsa ilk iş olarak polisi arayın. Polise telefonunuzun kayıt numarasını (IMEI) iletmeniz gerekiyor, onu da operatörünüzden öğrenebilirsiniz. Bunun ardından operatörünüzle de iletişime geçebilirsiniz. Çalıntıyı şikâyet etmezseniz ve hırsız telefonunuzu arama yapmak için kullanıyorsa sorumlusu siz olursunuz.”
WhatsApp’tan iOS kullanıcılarına iki yeni özellik
WhatsApp, iOS kullanıcıları için yeni güncellemesini yayınladı. Güncellemeyle birlikte sohbet balonları ve kaybolan mesajlarla ilgili iki yeni özellik geldi. Buna göre, yeniden tasarlanan sohbet balonları eskisine göre daha büyük ve yuvarlak hatlara sahip görünüyor. Ayrıca, renk olarak da daha koyu yeşil bir tasarım tercih edilmiş. Bunun dışında, daha önce Android telefonlarda etkinleştirilen kaybolan mesajlar özelliği de 2.21.200.11 sürümü ile birlikte iOS cihazlara da geldi. Bu özelliği sayesinde kullanıcılar, gönderdikleri mesajların 24 saat, 7 gün ve 90 gün sonrasında kaybolmasını sağlayabiliyor. Kaybolan mesajları aktif etmek için ise yalnızca güncellemeyi indirdikten sonra WhatsApp’ta Gizlilik Ayarları içinde yer alan “Varsayılan Mesaj Zamanlayıcı” seçeneğini etkinleştirmek gerekiyor. Henüz beta sürümünde olan güncelleme yakında tüm kullanıcılara sunulmuş olacak.
Dijitalleşmede neredeyiz?
Tüm dünyanın evlerine kapandığı o ilk günlerde herkesin öncelikli kaygısı sağlıktı elbette. İş dünyasında ise bu büyük kriz karşısında gemiyi limana ulaştırmak oldu ilk gündem… Yeni bir normal oluşuyordu ve bu süreçten çıkışın tek anahtarı da dijitalleşmeydi… Bunun doğal bir sonucu olarak yıllardır ertelenen dijitalleşme yatırımları öncelik kazandı. Dijital dönüşüme, otomasyona, yapay zekâ teknolojilerine yapılan yatırımlar ticari hayatın devamlılığını sağlarken bu süreci doğru yöneten şirketlerin de mega krizden hasar almadan çıkmasına neden oldu. Tüm bu sürecin doğal bir sonucu olarak hemen her liderin de dile getirdiği gibi 5 yılda gerçekleşmesi beklenen dijitalleşme yolculukları birkaç ay içerisinde tamamlandı…
Tüm dünyada ivme kazanan dijitalleşme rüzgarı elbette Türk ekonomisinde de kendini hissettiriyor. Her ne kadar “5 yılda alınacak mesafe birkaç ayda alındı” söylemi Türkiye pazarı için geçerli olmasa da TÜBİSAD tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi” raporu ilerlemenin pandemide hız kazandığına işaret ediyor. Nitekim çalışmaya göre Türkiye’nin 2019 yılında 2,94 olan dijital dönüşüm endeksi notu, 2020’de 3,06’ya yükseldi. Üstelik endeksi oluşturan dört bileşenin dördünde de Türkiye ilerleme kaydetmiş görünüyor. Peki Türkiye’de tüketiciler markaları dijitalleşme yolculuğunda ne denli başarılı buluyor? “Dijital marka” kavramının tüketici nezdinde nasıl bir tanımı var ve dijital markalardan neler bekliyorlar? Yanıtlar Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Dijital Markaları” araştırmasından geliyor… Araştırmanın detaylarını okumak için TIKLAYIN.
Z kuşağı hakkındaki tüm bildiklerinizi unutun!
TÜİK verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 15,4’ünü oluşturan 15-24 yaş arası gençleri kapsayan “Z Kuşağı”, toplumun geleceği ama öncelikle hepsi kendini tanıyan ve kimliğini oluşturmaya başlamış gençleri kapsıyor. Toplum tarafından birçok önyargı var Z’ler hakkında… Bu kalıplaşmış yargıların tamamını çürüten bir araştırmaya imza atıyor Twetify. Gelin Z’lerin ışıltılı hayatının ardındakileri beraber keşfedelim…
Gençlerin yaşam koşullarına baktığımızda yaşadıkları evi ortalamada 3 kişiyle daha paylaştıklarını belirtiyorlar. Hanelerin oda sayısı ortalamada 3.5 ve evlerin yüzde 66’sı gençlerin ailelerine ait. Ayda aşağı yukarı 750 TL harçlıkları/gelirleri olan gençler günlük 25 TL ile geçiniyorlar. Bu gençlerin yüzde 37’sinin aylık 0-99 TL arasında gelirleri olduğunu düşünürsek, her 10 gençten 4’ünün ay içinde sadece yol paraları var diyebiliriz.
Gençlerin yüzde 28’i henüz banka müşterisi olmamış, yüzde 58’i ise kredi kartı kullanmıyor. Bu da bankalarla mesafeli olduklarına işaret ediyor. Araştırmanın devamını okumak için TIKLAYIN.
Dün neler konuşuldu? (Twitter Trending Topics)
1 | #pazar |
2 | #pazar |
3 | #AmpulPatladıArtık |
4 | #Artex |
5 | BTS BTS BTS |
6 | #HayatPahalı |
7 | TvitterKuşu Açıldı |
8 | Okuyana Formasyon |
9 | Ahmet Kömeç |
10 | Murat Sevilmiş |
Dünün en çok arananları neler oldu? (Google Trends)
1 | Fenerbahçe, Kasımpaşa |
2 | Liverpool |
3 | PSG |
4 | Lille – Marsilya |
5 | Yeni Malatya Hatayspor |
6 | Yargı 3. bölüm |
7 | Yalancılar ve Mumları |
8 | Samsunspor |
9 | Atalanta’ Milan |
10 | Sivasspor |