
Şirketlerin 2026 hedefleri değişti: “Büyümesek de olur, mevcudu koruyalım yeter!”
AGS Global’in “Makrodan Mikroya 2026 Görünümü” araştırması, iş dünyasının yeni yıla agresif büyüme hedefleriyle değil; belirsizlikleri yöneten, riskleri sınırlayan ve mevcut yapıyı korumaya odaklanan bir stratejiyle hazırlandığını ortaya koyuyor.
AGS Global tarafından gerçekleştirilen “Makrodan Mikroya 2026 Görünümü” araştırması, şirketlerin stratejik önceliklerinde dikkat çekici bir kırılmaya işaret ediyor. Bulgulara göre 2026’ya girerken iş dünyası, büyük ölçekli atılımlar yerine mevcut operasyonları güvence altına almayı, öngörülebilirliği artırmayı ve belirsizlikler karşısında kontrollü ilerlemeyi tercih ediyor.
Ekonomik beklentilerde temkinli gerçekçilik
Araştırmaya katılanların yüzde 47’si küresel ekonomide, yüzde 50’si ise Türkiye ekonomisinde yavaşlama bekliyor. Beklentileri baskılayan en önemli unsur olarak jeopolitik riskler öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 59,4’ü küresel politikadaki kırılmaların piyasaları doğrudan etkileyeceğini düşünürken, Rusya–Ukrayna savaşının yakın vadede sona ermeyeceğine inananların oranı yüzde 43,8 seviyesinde.
Öncelik değişti: Büyüme ertelendi, istikrar öne çıktı
Araştırma sonuçları, şirketlerin büyüme hedeflerinden tamamen vazgeçmediğini ancak bu hedefleri bilinçli şekilde ertelediğini gösteriyor. Katılımcıların yarısı (yüzde 50), 2026’daki en kritik önceliğini “mevcut değerleri ve operasyonları korumak” olarak tanımlıyor. Şirketlerin yüzde 68,8’i ise ya “fırsatları kollayan temkinli bekleme” ya da “istikrarlı duruşu sürdürme” stratejisini benimsiyor.
İnsan kaynağı alarm veriyor
Araştırmanın dikkat çeken başlıklarından biri de insan kaynağına ilişkin veriler. Yetenekli çalışanları elde tutma konusundaki özgüven, 2025’e kıyasla 22 puan gerilemiş durumda. Bu tablo, finansal risklerin yanı sıra insan kaynağı sürdürülebilirliğinin de şirketler için kritik bir gündem maddesi haline geldiğine işaret ediyor.
Bireysel yatırımcı güvenli liman arıyor
Araştırmada bireysel hedefler tarafında “daha iyi gelir elde etme” isteği yüzde 56,3 ile ilk sırada yer alırken, yatırım tercihlerinde güvenli liman arayışı belirginleşiyor. Katılımcıların yarısı (yüzde 50), 2026 için en güvenilir yatırım aracı olarak altını gösteriyor. Yaygın yoksulluk endişesi, finansmana erişimdeki zorluklar ve döviz kurlarındaki oynaklık ise hem bireyler hem de iş dünyası için öne çıkan risk başlıkları arasında yer alıyor.
“Mevcudu korumak, büyümenin ön koşulu”
Araştırmayı değerlendiren AGS Global Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güler, iş dünyasının 2026’ya yaklaşımını şu sözlerle özetledi:
“Türk iş dünyası ne paniğe kapılıyor ne de kontrolsüz risk alıyor. Şirketler, belirsizliklere karşı dayanıklılığı artırmaya odaklanmış durumda. Mevcudu korumayı önceliklendirmek, öngörülebilirliğin düşük olduğu bir dönemde son derece rasyonel bir yönetim kararı. Özellikle yetenekli çalışanları elde tutma konusundaki zayıflama, insan kaynağı sürdürülebilirliğinin finansal riskler kadar kritik olduğunu gösteriyor. Görünen o ki 2026’nın özellikle ikinci yarısı, güçlü bir savunmanın uzun vadeli büyümenin temelini oluşturduğu bir dönem olacak.”
Canva’dan 2026 tasarım trendleri: “Kusursuzluk” yerini “karakter”e bırakıyor
