Bir zamanlar yalnızca nadir ve pahalı objelerle tanımlanan lüks, bugün bambaşka bir anlam taşıyor. Artık mesele yalnızca ne giydiğiniz değil, nasıl yaşadığınız, ne hissettiğiniz ve hangi değerleri sahiplendiğiniz… Beymen ise dünyadaki lüks moda ile Türkiye arasında bir köprü olarak konumlanıyor. Markanın stratejik vizyonunu ve sektörün evrimini Beymen Satınalma ve Ürün Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Öcal ile konuşurken, İtalyan markalarının zarafetiyle Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarının nasıl buluştuğundan tüketicilerin İtalyan markalarına yaklaşımına dek merak ettiğimiz soruların yanıtlarını da kendisinden dinledik…
Türkiye’deki lüks tüketim sektörünün son yıllardaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Beymen olarak kendinizi sektörde nereye konumluyorsunuz?
Son yıllarda değişen dünya dinamikleriyle birlikte lüksün de tanımının değiştiği bir dönemdeyiz. Geçmişte lüks ile objeleri, ürünleri bir arada konuşurken artık merkezinde deneyimin olduğu bir lüksten bahsediyoruz.
Türkiye’de de deneyim ile lüksü bir arada konuştuğumuz bir dönemin içindeyiz. Hem yerel dinamiklerin hem de global dinamiklerin bu dönüşümü hızlandırdığını da söyleyebiliriz.
Pandemi sonrasında değişen yaşam tarzları, dijitalleşmenin yükselişi, yeni jenerasyon tüketicilerin beklentileri ve global lüks markaların Türkiye’ye artan ilgisi, sektörde daha sofistike ve deneyim odaklı bir tüketici kitlesi oluşturdu. Lüks artık sadece bir ürün değil, bir yaşam biçimi ve değerler bütünü olarak algılanıyor. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik, kişiselleştirme ve kültürel bağlam, lüks tüketicisinin karar süreçlerinde önemli bir yer tutuyor.
Beymen, Türkiye’nin lüks moda ve yaşam stili destinasyonu. Dünyadaki lüks modayla Türkiye arasındaki köprü konumundayız. Dolayısıyla Beymen olarak biz de bu dönüşümün hem öncüsü hem de şekillendiricisi olmayı sürdürüyoruz. Beymen’in yaratıcılığını, estetik anlayışını ve fark yaratan deneyimini birleştirerek, müşterilerimizin hayatına değer katmayı önceliklendiriyoruz.
Dünya markalarıyla kurduğumuz güçlü iş birlikleri, dijitalleşmeye yaptığımız yatırımlar ve çok kanallı müşteri deneyimi yaklaşımımızla, misafirlerimize 360 derece örülmüş bir deneyim yaşatmak üzere yeni stratejiler geliştiriyoruz. Ürün ve satın alma stratejilerimiz de tümüyle bu yaklaşımla paralel ilerliyor. Tüm bu çalışmalarımızla ilham veren lüks moda markası olmaya devam edeceğiz.
Lüks pazarında İtalyan markaların duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İtalyan markalarının lüks pazarında uzun yıllardır süregelen güçlü ve ikonik bir konumu var. Bu konumu yalnızca ürün kalitesiyle sınırlandıramayız. Aynı zamanda, zanaatkarlık, kültürel miras, estetik anlayışı ve markalaşma stratejileri de bu başarının itici güçlerini oluşturuyor.
“Made in Italy” kavramı, farklı sektörlerde mükemmelliğin bir simgesi haline geldi; İtalyan lüksünün yalnızca ürünlerle değil, bir yaşam tarzıyla da ilgili olduğu fikrini çoğunluğun paylaştığını söylemek mümkün.
Günümüzde LVMH, Kering ve Richmond gibi büyük grupların lüks dünyasını domine ettiği bir ortamda Prada, Dolce&Gabbana, Brunello Cucinelli, Zegna, Salvatore Ferragamo, Kiton, Isaia, Santoni, Canali gibi köklü İtalyan markalarının kültürel miraslarını, aile yapılarını güçlü bir duruşla koruduklarını görüyoruz. İtalyanlar genel olarak kültürlerine ve kendi kimliklerine çok bağlılar, son dönemde Versace’nin Prada grubu tarafından satın alınmasıyla sektördeki yorumlar da bunu gösteriyor. Zira bu gelişme sektörde “yuvaya dönüş” olarak yorumlanıyor.
İtalyan lüks markalarının geçmiş miraslarını başarıyla sahiplenmeleri, moda endüstrisinde inovasyonun ve uyum sağlama yeteneğinin ne kadar hayati olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu markaların kimliğinde köklü miras ve gelenek önemli bir yer tutsa da hızla değişen bir pazarda güncelliklerini koruyabilmeleri onları ayrıştıran en önemli unsur. Kendilerini sürekli olarak yeniden tanımlayarak ve yükselen trendlere hızlı yanıt vererek sadece varlıklarını sürdürmekle kalmayıp, küresel moda sahnesinde trend belirleyici konumuna geldiler.

Beymen hangi İtalyan markalarıyla iş birlikleri yapıyor?
Beymen’in, Türkiye’de lüks modanın öncüsü olmanın getirdiği güçle köklü İtalyan markalarıyla uzun yıllara dayanan iş birlikleri bulunuyor. Birbirimizi çok iyi tanıyor ve önemli başarılara birlikte imza atıyoruz. Bottega Veneta, Valentino, Dolce & Gabbana, Brunello Cucinelli, Etro, Santoni, Giuseppe Zanotti, Aquazzura, Versace, Tod’s ve Kiton gibi önde gelen İtalyan markalarının yanı sıra, The Attico, GCDS, Golden Goose gibi İtalyan mirasını ve zanaatını yansıtan yeni nesil İtalyan markaları da Beymen bünyesinde yer alıyor. Ayrıca, Beymen olarak; Dolce & Gabbana, Valentino ve Tod’s gibi markaların mono butiklerini de temsil ediyoruz.