Son birkaç aydır pazarlama sektörünün en önemli gündem konusu “Metaverse”… Geleceğin en önemli pazarlama aracı olacağı konusunda çoğunluk hemfikir olsa da bu yeni dünyanın markalara ne tür olanaklar sunacağı, markaların Metaverse’te nasıl konumlanması gerektiği konusunda kafalar bir hayli karışık. Türkiye’nin ilk Metaverse ajansı olarak kurulan STANDBY ME işte bu çok bilinmezli ortamda hizmet verdiği markalara yol göstermeyi, onları geleceğin dünyasına taşımayı hedefliyor.
Blockchain tabanlı teknolojiler ve markalı meta deneyimleri üstüne iki yıldır Ar-Ge çalışmaları yapan STANDBY şimdi bir “meta ajansı” olarak çıkıyor karşımıza. “Geleceği tasarlamak” adına çıktığı bu yolda tüm sınırlara da savaş açıyor adeta. Metaverse evreniyle ilgili düşüncelerini “Yaratıcılığın hiç olmadığı kadar önemli olduğu, yaratıcı ekonominin hiç ulaşmadığı kadar güçlü olduğu bir dönem bekliyor bizi. Hem markalarımızı ve yatırımcılarımızı hem de tüketicilerimizi…” şeklinde açıklıyor STANDBY Ajans Başkanı Can Yurdakul. Türkiye’nin ilk metaverse ajansının kurucusu ile bu yeni dünyanın markalara neler vadettiğini konuştuk.
Can Yurdakul, STANDBY Ajans Başkanı
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ilk metaverse ajansını kurduğunuzu duyurarak sektörde büyük bir heyecan yarattınız. Bu adımı atmanızın ardındaki sebepler neler?
STANDBY olarak 10 yıldır global ve yerli markalarımızla mecra bağımsız projeler üreterek sonuç getiren/ödüllendirilen işlere imza attık. Son yıllardaki dönüşümde izleyici değil takipçi olarak hep bir adım önde olmayı odağımıza aldık. Blockchain tabanlı teknolojiler ve markalı meta deneyimleri üstüne iki yıldır Ar-Ge çalışmaları yapıyorduk. ‘’Meta’’ tam da bu noktada Metaverse’den bile daha önemli bir kavram olarak hayatımıza girdi. Çünkü Metaverse’ün sonraki adımı olacak Multiverse’de de Meta üretimlerine, çözümlerine ve dönüşümlerine ihtiyacımız olacak.
Bu sebeple Meta Agency kavramını oluşturmakla kalmayıp, bunu altyapı ve yazılımla destekledik. Aynı kavramı mimari ve sanatsal perspektifle sahiplenen, dünyanın dizayn odaklı ilk metaverse sistemini oluşturan partnerimiz ILLUSORR ile de bu noktada hem Türkiye hem de dünyada çapında ortaklığa imza atarak ‘’ilk’’ olma unvanını yeniden tanımladık. Meta kavramı ilerleyen dönemde tüm sektörü değiştiren dinamik olarak hayatımızda büyük yer edinecek. Biz de en sevdiğimiz işi, yani geleceği tasarlamaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin ilk Metaverse ajansı olarak Metaverse’ü nasıl tanımlıyorsunuz? Nasıl bir sanal dünya bekliyor bizi?
Metaverse’ü sanal bir dünya olarak tanımlamıyoruz. Çünkü Metaverse hikaye izleklerini takip ettiğimiz, sınırları çizilmiş bir dünyadan öte, izleği yarattığımız ve yaşadığımız bir evren. Web 1.0’dan itibaren oluşan topluluklardan yani WE çağından ayrışan, web 3.0’ın hayatımıza girmesiyle tekil olarak sonsuz imkanlar sağlayacak ve ME çağını başlatacak evren. Bu nedenle ismimiz STANDBY ME. Yaratıcılığın hiç olmadığı kadar önemli olduğu, yaratıcı ekonominin hiç ulaşmadığı kadar güçlü olduğu bir dönem bekliyor bizi. Hem markalarımızı ve yatırımcılarımızı hem de tüketicilerimizi…
Metaverse reklam sektörü için ne ifade ediyor?
Metaverse reklam sektörü için sonsuz bir ‘’şimdi’’yi oluşturacağımız bir devrimi, yaratıcılığın demokratik şekilde gerçekleşeceği evrimi ifade ediyor. Oluşturacağımız ekosistemde anlamlı ve fayda sağlayan verinin oluşması, markaların purpose ve değer yatırımlarıyla dünyaya daha büyük katkı sağlaması, yaratıcılığın, sürdürülebilirliğin eşit imkanlarla sunulması büyük rol oynayacak. Bunun için çalışmalarımız sektöre ve ekosisteme somut katkıda bulunacak.
Siz bu alanda neler yapmayı düşünüyorsunuz?
STANDBY ME olarak markaların ve tüketicilerin Metaverse evrenine geçiş süreçlerini oluşturacak macro projelere imza atacağız. Ekosistemi oluşturarak marketing dünyasının blockchain tabanlı ve web 3.0 altyapısındaki dönüşümüne rasyonel faydalar sağlayacağız. Ar-Ge’miz aracılığıyla yaratıcı ve yazılımsal geliştirmelerle sürekli olarak ekosistemimizi genişleteceğiz. Kısa süre içerisinde sitemizi Metaverse altyapısıyla yayınlayarak markalar ve son tüketicilerin sistemimizi deneyimlemesine olanak sağlayacağız.
Peki, metaverse markalar için ne tür fırsatlar sunacak? Bu alanda var olmak isteyen markaların neler yapması gerekiyor?
Metaverse markalar ve tüketicilerin tekil olarak bağ kurma potansiyelini, ortak deneyimler üreterek yaratıcı-yatırımcı ilişkilerini çok daha güçlendirecek. Tüketicilerin markalardan beklediği hem insani, hem de kahramanvari duruşları aynı anda gösterebilecekler. Ürün/fayda eksenindeki değerlendirmelerden sıyrılarak deneyim/potansiyel bazlı bir ilişki türü inşaa edebilecekler. Tabii bu noktada markaların transformasyon hızı ve marka ekiplerinin cesareti belirleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor. Kategorilerindeki diğer markaları beklemeden, rekabette ayrışmayı hedeflemeden, ekosisteme ve tüketicilere(üreticilere) katkı sağlamak için cesur adımlar atmaları gerekiyor.
Metaverse ciddi bir teknik altyapı gerektiriyor, bu altyapıyı nasıl oluşturacaksınız?
Ar-Ge ekibimiz ve partnerimiz ILLUSORR ile birlikte blockchain tabanlı altyapımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Halihazırda Türkiye’de ve dünyada dizayn odaklı ilk Metaverse altyapısına sahibiz. Önümüzdeki süreçte yazılım, tasarım, deneyim anlamında ürün ve ekip yapımızı büyüterek, sektöre kurumsal yaklaşımlar da geliştireceğiz. Sektöre öncülük etme vizyonumuzla markalar ve yatırımcıların bu ekosistem içerisinde daha bütüncül ve güçlü bağlar kurmasını, iş birlikleri geliştirmesini sağlayacağız.
Aynı zamanda, önümüzdeki aydan itibaren iş birliği ve projelerinizi Londra’daki yeni merkezinizden yöneteceğinizi duyurdunuz. Bu yeni merkezden ve orada yapacağınız işlerden biraz bahsedebilir miyiz?
Lansmanımızda yarattığımız heyecanı, sektördeki faydaya dönüştürmek için, bağımsız bir ajans olmayı ileriye taşıyıp, global bir girişimle STANDBY ME’nin merkezini Londra’ya taşıdık. Hedefimiz global çapta ‘’Meta Agency’’ kavramının kurallarını koymak. Çok farklı kategorilerden markalarımızla yeni projelere start verdik. Meta Agency kavramının Türkiye’de ve Londra’da çok hızlı benimseneceğine eminiz. Metaverse’ün evrenleri, kültürleri, dili, sanatı ve iletişimi ortak bir paydada buluşturabilme imkanının verdiği yetkiyle Türkiye’de yarattığımız bu heyecanı dünyaya taşıyacağız. İngiltere bu sürecin ilk ayağı, önümüzdeki süreçte dünyanın pek çok merkezinde olacağız.
Bizimle aynı heyecanı paylaşarak ilk projelerine başladığımız markalarımıza, bize güvenerek geleceği beraber inşa etmek isteyen global iş ortaklarımıza ve yaratıcılığa yepyeni bir boyut getiren ekibimize teşekkür ederiz!
