TGS Raporu: Kadın gazeteciler tacize uğrayıp tehdit ediliyor
Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ Komisyonu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi “Gazeteci Kadınlara Yönelik Cinsiyet Ayrımcılığı ve Şiddet Araştırması” raporunu yayınladı. Raporda kadın gazeteciler iş yerlerinde ve haberdeyken “taciz, şiddet ve ayrımcılıkla karşılaştıklarını” aktardı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu, kurumun Cağaloğlu TGS Genel Merkez bürosunda bir basın açıklaması düzenledi. Açıklama kapsamında “Gazeteci Kadınlara Yönelik Cinsiyet Ayrımcılığı ve Şiddet Araştırması” raporu yayımlandı. Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu üyesi Gülfem Karataş kadın gazetecilerin anlattıklarını “Gazeteciler farklı kişiler tarafından maruz bırakıldıkları taciz deneyimlerini paylaşırlarken kendilerinden üst pozisyonda çalışan meslektaşları ve patronları tarafından, haber kaynakları tarafından, haberini yaptıkları kişiler tarafından taciz yaşadıklarını beyan ettiler” sözleriyle aktardı.
27 gazeteci kadın gazetecinin paylaştığı ve raporda yer alan çarpıcı hikayelerden bazıları:
- “Polis tarafında tecavüzle tehdit edildiğimiz oldu. Bu nedenle sokakta çalışırken saçma ama yüzük takıyorum, haber kaynakları ile görüşürken de başka numaralar vermek gibi formüller kullanıyorum.”
- “Gereksiz iletişim kurmalar, geç saatte işten alakasız mesaj atmalar, sosyal medyadan eklemeler oluyor. Açık bir durum olmasa bile hissediliyor. Bariz bir şey olmasa bile rahatsız edici.”
- “Haber amaçlı iletişime geçtiğim biri konu kapanmasına rağmen 2-3 gün boyunca sürekli yazdı. Mesajlarına hiç yanıt vermeyerek önüne geçtim.”
- “Ekonomi alanında çalışırken, üst kademelerden biri tarafından ‘Gelin bir şarap içelim’ gibi tekliflerin amacı rahatsız edici. Uyararak önüne geçtim. ‘Sen beni yanlış anladın’ tepkisi gelebiliyor.”
- “Erkek bir gazetecinin tepkisi şahsına münhasır olarak tanımlanırken kadın gazetecinin tepkisi histerik olarak tanımlanabiliyor. Kendimizi de suçlamaya başlıyoruz.”
- “Haber kaynağım tarafından tehdit edilip sözlü tacize maruz kaldığım için telefonda erkek meslektaşını konuşturdum.”
- “Görev dağılımlarında ayrımcılık var. Teknik kısımda, foto muhabirliği alanlarında kadın çalışan yok. Kadınların gittiği haberler, erkeklerin gittiği haberler gibi ayrımlar var.”
- “Kadın emeği de erkek emeği kadar görünür olsa, eşit işe eşit ücret uygulaması olsa, kadınlar için de sektörde ilerleyebilmenin imkânları olsaydı daha güvende hissederdik.”
Gazeteci kadınların paylaşımları ve bu sorunlarla baş etme ve güçlenme yöntemleri de raporda yer aldı. Kadınlar kendi yaşadıkları deneyimlerle çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
- Şiddet ve ayrımcılıkla ilgili gazetecilik alanında tarifli başvuru mekanizmaları olması, böylece bir gazeteci şiddet ve ayrımcılıkla karşılaştığında destek alabileceği, güçlenebileceği ve şiddet uygulayan kişiye yaptırım-özeleştiri sürecinin işletilebileceği mekanizmanın varlığının şiddet ve ayrımcılığa karşı önleyici ve koruyucu olması,
- Kurum içinde çalışan sayısında cinsiyet çeşitliliğinin sağlanması için kota uygulamasının getirilmesi,
- Kadın bakış açısıyla çalışan sayısının arttırılması ve kadın bakış açısının yaygınlaştırılması,
- Karar alma mekanizmalarında kadın ve kadın bakış açısıyla çalışan yöneticilerin olması,
- Cinsiyetçiliğin olmaması için eşit işe eşit ücret uygulanması,
- Kadın emeğinin erkek emeği gibi görünür hale gelmesi,
- Şiddet haberlerinin cinsiyet bakış açısı olan kişilere danışılması,
- Natrans kadın ve LGBTİ+ gazeteciler arasında dayanışma ağlarının kurulması
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2017 verilerine göre gazete ve dergilerde çalışan personelin cinsiyete göre dağılımı yayın bölümünde 25 bin 115 erkek, 16 bin 40 kadın; basım ve dağıtım bölümünde 5 bin 46 erkek ve 948 kadın şeklinde. 2017 verilerine göre gazetelerin yayın bölümünde 10 bin 708 erkek ve 4 bin 862 kadın çalışıyor.