İsyanın yükselen sesi rap
Türkiye bir süredir rap müzikte kendini buluyor… Reyting rekorları kıran dizilerin ve reklam kampanyalarının da başrolüne soyunan rap müzik, dijital müzik platformlarında zirveyi zorluyor… Peki, ne oldu da bundan 30 yıl öncesine kadar kendini arabeskle ifade eden Türk toplumu, isyanını rap müzikle dile getirmeye başladı? Sosyolojik olarak bu yükselişin altında yatan nedenler neler?
Haber: Eylem Arslan [email protected]
70’li yıllarda Amerika’nın gettolarında doğan ve ezilenlerin, ötekileştirilenlerin isyanını dile getiren ve 90’lı yıllarda Cartel’le Türkiye’ye giren rap müzik, şimdilerde reklam kampanyalarından TV dizilerine kadar pek çok platformda geniş bir kitleye sesleniyor. Bir döneme damgasını vuran arabesk müziğin toplum üzerinde bıraktığı etkinin daha olmaya aday rap müzik, artık gençlerin dilinden düşmeyen ezgilere dönüştü bile… Zira “Çukur” dizisiyle yıldızları iyiden iyiye parlayan rapçilerin şarkıları sadece “varoş”larda değil Türkiye’nin “nezih” semtlerinde de yankılanıyor ve nicedir Türkçe rap şarkıları dijital müzik platformlarında da zirveden inmiyor. Toplumsal olarak da karşılığı bulunan bu hızlı yükselişe elbette pazarlama sektörü seyirci kalmıyor… Ragga Oktay’lı Turkcell reklamıyla aslında sektöre yıllar evvel adım atan rap müzik, zaman zaman Ceza’nın da içinde yer aldığı çalışmalarla kendini daha hissettirir oldu… Yakın dönemde Eti Popkek’in Eypio ile birlikte gerçekleştirdiği kampanya ya da Axa Sigorta’nın Kadınlar Günü’ne özel hazırladığı “Görsünler” adlı proje rap müziğin reklam sektöründeki yükselişini de perçinledi. Peki, ne oldu da rap müzik bu denli görünür oldu? Sosyolojik olarak bu yükseliş neyin habercisi? Bir dönem kendini arabeskte bulan Türk toplumu, neden yüzünü rap’e döndü? Tüm bu soruların yanıtını konunun aktörlerine sorduk…
Türkiye’de “Rap ne yaa?” dönemi geçti
✓ Rap kültürü hep ötekinin kültürü olmuştur. Amerika’da siyahiler, Almanya’da Türkler gibi… Türkiye’de de rap karşılığını varoşlarda buluyor. Türkiye’de rap müzik kendi oluşumunu yarattı. Bir tarafta arabesk bir tarafta yüzünü Batı’ya dönen rapçiler var. Bir başkası politik bir şeyler söylüyor ama ağlamayı da eksik bırakmıyor. Tarhana çorbası gibi. Aslında Türkiye de tam olarak böyle.
✓ Türkiye’de rap’in gelişimi biraz zaman aldı. Çünkü Türkiye tutucu bir toplum. Rock müzik geldiğinde de böyle olmuştu. Yıllarca eleştirildi. Sonra inceden inceye Anadolu rock diye bir şey çıktı. “Anadolu rock mı olur” dediler. Ama oldu işte.
✓ Türkiye’de artık hiç kimse hiçbir şey söylemiyor. Rapçiler dışında… İnce de olsa biraz bir şey diyebilen sadece rapçiler var. Ve toplum bu söylemleri benimseyip sahipleniyor. Müzik kalitesinin dışında bir duruşu sahipleniyor insanlar. Türkiye’de “Rap ne yaa?” dönemi geçti. Artık Türkiye’deki dinleyiciler daha bilinçli.
✓ Ben rap’in bir trend olduğunu düşünmüyorum. Çünkü insanlar 30-40 yıldır dinledikleri şeyden sıkıldı. Yeni şeyler duymak istiyorlar. Bu sadece Türkiye’yle de alakalı değil. Dünyada çıkan trendler de Türkiye’deki müziği etkiliyor.
✓ ETİ Popkek’le hayata geçirdiğim projenin dönüşleri çok olumluydu. Valla ben “Allah belanı versin, reklam işine de mi girdin?” gibi yorumlar bekliyordum ama bu tür yorumlar hiç gelmedi. Çok beğendiler. Hatta bazıları “Abi, şarkıyı ne zaman çıkardın?” gibi yorumlarda bulundu. Şarkıyı duydum Popkek’i aldım diye fotoğraf gönderenler bile vardı
Yeraltında büyüdü şimdi yerüstüne çıkıyor
Aslında rap müziğin ana akımda yükselişine tanıklık ediyoruz. Zira “Yeraltında” (underground) hareketlilik uzun zamandır mevcuttu. Kimi organizasyonların alternatif müziklere desteği, rap’in de yaratıcı bir şekilde gelişmesine katkı sağladı.
✓ Bir dönem rap’te, özellikle de arabesk rap’te yaşanan patlama, müzisyenleri özgün ve nitelikli işler yapmaya yöneltti. Bu da daha önce rap’e mesafeli olan dinleyiciyi kendine çekmeye başladı. Dijital platformlarsa rap müzik için süzgeç görevi görüyor. Bazı platformlarda geniş bir dinleyici yelpazesine sahip rap müzisyenleri var. Aradan sıyrılanlar, başka kanallarda kendilerine yol bulabiliyor.
✓ Türkiye’de on yılı aşkın süredir kültür endüstrisi rap’ten faydalanıyor. Son dönemde özellikle görsel medyada yönelim, ağırlıklı olarak görece rahat dinlenebilen fakat kaynaklandığı kültürle de bağını kopartmamış rap parçalarına doğru oluyor. Bu da rap’i belli bir popülaritede tutuyor.
✓ Gençlerin ihtiyaçlarının başında, kendini ifade etme ve görünür olma isteği geliyor. Rap müzik, bireye kendini yaratıcı yollarla ifade etme olanağı sağlıyor. Bireyin ve özgün üslup arayışlarının da öne çıkması rap gibi türleri daha cazip kılıyor. Rap, diğer bazı türlere göre bu görünürlük potansiyelini daha canlı tutabiliyor. Türkiye gibi “sözlü kültür” geçmişi zengin olan bir ülkede, dili iyi kullanıp nitelikli altyapılarla bezeyen rapçilerin takdir görmesi de anlaşılabilir geliyor bana.
Büyük kitlelere hitap eden işler yapılmalı
✓ Tabii ki güzel işler çıkıyor ve bazıları çok dinleniyor ancak bir yükselişten bahsetmek için oranlara ve geri dönüşümüne bakmamız lazım.
✓ Evet, çok izlenen diziler rap müzikleri kullanmaya başladılar, buraya kadar çok güzel. Ancak bir yükselişten bahsetmek için rap ve benzer tarzların dizilerin alt fonu değil üst fonu olması gerekir. Sadece çocuklara hitap etmemeli ve doğru düzgün temsil edilmeli.
✓ Piyasada kendini duyurabilen her rap şarkısı ve rap sanatçısı çok değerlidir çünkü ülkemize zaten uzak olan bir tarzı kabul ettirmek için bir değil, birçok duvarları yıkmaları gerekiyor. Sanırım zamanında büyük hatalar yapıldı ki halkımızın büyük bir kısmı rap’i sadece aşağıyukarı el-kol hareketinden ibaret sanıyor. Bunları yıkmak için büyük kitlelere hitap eden işler yapmak lazım.
✓ Bunları başarabilen aynı anda çok sayıda insan olursa işte o zaman bir yükseliş olur, bir geri dönüşümü olur. Aksi takdirde sadece arada bir kendini gösteren sonra kaybolan bireylerden ibaret oluruz. Kadınların isyanını rap’le dile getirdik
Kadınların isyanını rap’le dile getirdik
✓ Genetik kodlarımızda olan isyankarlık elektronik müzik altyapısıyla birleşince Türkiye’de de rap zaman içerisinde moda oldu. Önce bir alt kültür müziği olarak başlayan rap ve hip-hop gibi müzikler, daha sonra bu dönüşümle popüler ve kitle kültürü haline geldi. Çalışmanın yapıldığı dönemde de müzik listelerini incelediğimizde en tepedeki şarkılarda rap ve hip-hop ağırlığını net olarak gördük. Bu da karar vermemizi kolaylaştırdı.
✓ Kadınların bir isyanı var. Kimisi erkeklerin egemen olduğu bir toplumda ikinci planda kaldığını, ezildiğini düşünüyor, buna itiraz ediyor; kimisi de buna hiç katılmayıp kadının yaşayış biçimini yine kendisinin belirleyeceğini, haksızlıklara ve ikinci planda kalmaya razı olmayışın da kendi seçimi olduğunu haykırmak istiyor.
✓ İkinci yaklaşımı Dünya Kadınlar Günü’nde konseptimizin odağına yerleştirmeyi daha doğru ve cesur bulduk. Sözler de müzik de aynı isyanı ve başkaldırıyı yansıtıyordu. İkisinin birleşimi de oldukça iyi bir sentez oldu. “Görsünler” tam bu karmanın doğru bir şekilde sloganlaşmış haliydi.
✓ Üç günde 4.5 milyon izlenme aldık, pek çok yayında en başarılı Dünya Kadınlar Günü çalışmalarından biri olarak yerimizi aldık. Televizyonda yayınlanmasının da etkisiyle kampanya süresince web sitesi trafiğimiz üç katına, Google Search’te organik aranma rakamlarımız dört katına çıktı.