
GSM’de 5G yarışı “ceza yarışına” dönüşür mü?
Türkiye’de GSM operatörlerinin reklam dili yeni bir teknolojiyle her seferinde yeniden şekilleniyor. Ancak değişmeyen bir şey var: “en hızlı”, “en güçlü”, “en yaygın”, “lider” gibi iddialar… 2009’un ikinci yarısında 3G, 2016’da ise 4.5G iletişimi odağına alan GSM reklamlarının Reklam Kurulu tarafından mercek altına alındığı; çok sayıda dosyada yüksek tutarlı idari para cezalarının ve durdurma kararlarının uygulandığı hâlâ hafızalarda. Bugün ise benzer bir tablo, 5G teknolojisinin Türkiye pazarında yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde, yeniden karşımıza çıkıyor.
Son dönemde iletişim hizmetlerinde faaliyet gösteren GSM şirketlerinin reklamlarında öne çıkan temel argümanlar yine “en hızlı”, “en güçlü”, “en yaygın” ve “lider” iddialarına dayanıyor. Peki gerçekten öyle mi?
Reklam Kurulu’nun son kararları bu soruya net bir yanıt veriyor: Hayır!
Reklam Kurulu’ndan GSM reklamlarına net mesaj
Reklam Kurulu’nun 363. toplantısında alınan kararlara göre, GSM operatörlerinin reklamları kapsamında 9 dosya titizlikle incelendi. İnceleme sonucunda 6 dosya hakkında durdurma cezası, 3 dosya hakkında ise toplam 7.225.286 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
Kararların ortak noktası ise dikkat çekici: Üç büyük operatörün de reklamlarında yer alan ve somut şekilde ispatlanamayan “en” ve “lider” iddiaları.
Hangi iddia neden yaptırıma takıldı?
Kurul kararlarında öne çıkan başlıklar özetle şöyle:
- Türk Telekom Mobil – 5G reklamları:
“Türkiye’nin 5G’ye en hazır operatörü” ifadesinin, somut ve teknik verilerle desteklenmediği; bu iddianın rakipleri haksız biçimde geride gösterdiği değerlendirildi. - Turkcell – Lider operatör reklamları:
“Çekim gücü ve kalitesiyle Türkiye’nin lideri” iddiasının dayandırıldığı araştırmanın yeterli bulunmadığı, ayrıca reklamlarda rakipleri dolaylı biçimde kötüleyen (“O yol Turkcell’lilerin yolu, sen anayoldan gideceksin”) ifadelerin yer aldığı tespit edildi. - Vodafone – En iyi performans iddiaları:
“Türkiye’nin ve İstanbul’un en iyi mobil şebekesi” söyleminin dayandırıldığı Umlaut raporunun tüm Türkiye’yi kapsamadığı (nüfusun yalnızca yüzde 37’si), sonuçların rakiplerle çok yakın olduğu ve “en iyi” ifadesinin rapor kapsamıyla orantısız olduğu gerekçeleriyle yaptırım uygulandı.
Neden GSM reklamları sürekli mercek altında?
GSM reklamları; fiyat, hız, kapsama alanı, kampanya koşulları ve teknik altyapı gibi doğrudan tüketici kararını etkileyen unsurlara dayanması nedeniyle Reklam Kurulu’nun en sık denetlediği alanlar arasında yer alıyor.
Kurul’un yaklaşımı net: Mutlak ve üstünlük içeren ifadeler, bağımsız, güncel ve karşılaştırmalı teknik verilerle ispatlanmak zorunda. Yalnızca operatörlerin kendi testleri veya sınırlı kapsama sahip araştırmalar yeterli kabul edilmiyor.
Reklam dili değişmeli!
2010 ve 2016 örnekleri gösteriyor ki, teknoloji değişse de reklam dili aynı kaldığında yaptırımlar kaçınılmaz oluyor. 5G’nin henüz tam anlamıyla ticarileşmediği, kapsama ve performans farklarının oldukça sınırlı olduğu bir dönemde “en” iddialarını yüksek sesle dile getirmek, GSM şirketleri için ciddi bir risk alanı yaratıyor.
2026’ya girerken GSM operatörleri açısından tablo net: Reklamda iddia yükseldikçe, kanıt standardı da aynı ölçüde yükseliyor. Aksi hâlde 5G reklamları, tıpkı 4G ve 4.5G dönemlerinde olduğu gibi, Reklam Kurulu dosyalarında birer “emsal” olarak yerini almaya devam edecek.
