Genç Türklerin yüzde 66’sı izin alamayacak kadar meşgul!
Her on genç yetişkinden altısı (yüzde 66) yıllık izinlerinin tamamını kullanmazken, bunların yarısından fazlası (yüzde 61) bunun nedeni olarak çok meşgul olmalarını gösteriyor.
Yeni yıl kararları zamanı olmasının yanı sıra Ocak melankolisi bizi bir sonraki tatilimizi de düşünmeye itiyor. Ancak konaklama uzmanları Hotels.com’un yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 66’sının yıllık izinlerinin tamamını kullanmadığı göz önüne alındığında, tatil için zaman ayarlamanın Y-kuşağının pek de aklında olmadığını ortaya koyuyor.
Türkiye’den 300 genç profesyonelin katılımıyla yapılan anket, yarısından fazlasının (yüzde 61) iş yerinde tüm tatil izinlerini alamayacak kadar meşgul ya da stresli olduklarını hissettiklerini ortaya çıkardı.
Programlar ayarlansa bile, yıllık iznin yüzde 36’lık büyük bir oranı ki bu yaklaşık 6 iş gününe eşit, ev işleri ve kargo beklemek gibi kişisel angaryalara harcanıyor. Bunlara ek olarak çalışanlar, izin günlerini doktor randevularına giderek (yüzde 50); servis/satıcıların gelmesini bekleyerek (yüzde 17); düğünlere katılarak (yüzde 45) veya cenazelere giderek (yüzde 43) harcıyor. Yıllık izinlerine günlük işlerini sıkıştıran bu kadar çok genç insan varken üçte birinden fazlasının (yüzde 35) ofise işlerinin başına döndüğünde işe hiç ara vermemiş gibi hissetmesi şaşırtıcı değil.
Sonuç olarak genç profesyoneller, şu anda hakları olandan neredeyse iki hafta daha fazla yıllık izne ihtiyaçları olduğunu hissediyor ve buna bağlı olarak da katılımcılar yılda 16 gün yerine ortalama 31 gün izinleri olmasını diliyor. Bu, katılımcıların ifadelerine göre izin aldıklarında işten kopmalarının dört günlerini almasına ve çok büyük bir çoğunluğunun (yüzde 88) izinde de işle uğraşmak zorunda kalmasına bağlanabilir.
Ankete katılan kadınların yüzde 64’ü, erkeklerin ise yüzde 69’u dizüstü bilgisayarlarını veya telefonlarını yanlarına alarak bir haftalık tatillerinde e-postalarını ortalama 11 kez kontrol ediyor. Çalışanların sahip olduğu bu iş takıntısı, özel hayatlarını da etkiliyor ve katılımcıların yarısı (yüzde 50) yıllık izinlerinde çalışmaları nedeniyle eşleri ile tartışmalar yaşıyor.