Eğitim seviyesi arttıkça kadın erkek eşitliği ön plana çıkıyor
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 yılı sonuçları açıklandı.
Ocak – Şubat aylarında İstanbul başta olmak üzere toplam 23 ilde, kadın erkek,18 yaş ve üzeri 1.205 kişi ile gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 yılı sonuçlarına göre kadının toplumdaki en büyük sorunu “şiddet” olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yıl 5’incisi gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 yılı sonuçları, 6 Mart Çarşamba günü Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mary LouO’Neil ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu’nun yer aldığı basın toplantısıyla paylaşıldı.
Şiddet en büyük sorun
Türkiye genelinde kadınların en büyük sorunu yüzde 60 ile “şiddet” oldu. Kadınların yıllardır sorunu olan şiddet, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da ilk sırada yer alıyor. 2016 yılında araştırmaya katılanların yüzde 53’ü, 2017 yılında yüzde 55’i, 2018 yılında yüzde 62’si en büyük sorunu şiddet olarak görürken, bu yıl araştırmaya katılanların yüzde 60’ı kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunun şiddet olduğunu belirtiyor.
Boşanmaların en büyük sebebi şiddet
“Boşanma ve Şiddet İlişkisi” araştırmada ortaya çıkan bir başka çarpıcı sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 72’si aile içi şiddetin, boşanmak için yeterli bir sebep olduğu konusunda fikir birliğine ulaşıyor.
Gençler kadın erkek eşitliğine yaşlılardan daha çok önem veriyor
Geçtiğimiz yıllara göre, kadın ve erkeklerin eşit şartlarda hayata katılımı konusunda tutumlar daha pozitif durumda. Eğitim düzeyi ve yaş ile anlamlı bir ilişkisi olan bu tutumda, gençlerin yaşlılara göre kadın-erkek ilişkilerine daha eşitlikçi baktıkları ortaya çıkıyor. Ayrıca eğitim seviyesi yükseldikçe bireylerin toplumsal cinsiyet konularında daha eşitlikçi tutumlar sergilediği görülüyor.
Ayrıca araştırma sonuçlarına göre, babaların çocuklarının bakımında aktif olmalarının da eğitim düzeyi ile ilgili olduğu görülüyor. Genç, eğitim düzeyi lise ve altı seviyesinde olan babaların ise çocuklarının bakım ve hayatına daha fazla dahil olma taleplerinin olduğu görülüyor.
Kadınlar, kadın lider istiyor
Katılımcılar, “Kadın siyasetçiler kadın hakları/sorunları konularına öncelik vermelidir” ifadesini değerlendirirken yüzde 81’i ‘Evet’ cevabını verdi. Geçtiğimiz yıllara göre kadınlar, siyasi liderlikte kadın adayları destekleyeceklerini artan bir oranla belirtirken, erkeklerin kadın siyasi lider adaylarına aynı sıcaklıkta yaklaşmadığı ortaya çıkıyor.
“Oy vermeyi düşündüğünüz partinin büyükşehir belediye başkan adayı tercihinde söz hakkınız olsa partinizin ‘erkek’ aday göstermesini mi yoksa ‘kadın’ aday göstermesini mi tercih edersiniz?” sorusuna, erkek katılımcıların yüzde 61’i erkek aday cevabını verirken, kadın katılımcıların yüzde 68’i kadın aday istediğini belirtti. Aynı soruya yüzde 3’lük bir kitle ‘hangisi iyiyse’ cevabını verirken, yüzde 1’lik kitle ise ‘fark etmez’ dedi.
Ekonomi konusunda kadınlar endişeli
Bu yıl katılımcılara ilk kez sorulan “aile ve ülke ekonomisinin değerlendirilmesi” soruları ile genel bir ekonomik endişe durumu olduğu görülüyor. Kadınlar, hem aile hem de ülke ekonomisine karşı erkeklere kıyasla daha endişeli görünüyor. “Şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna kadın katılımcıların yüzde 47’si çok kötü yanıtını verirken, erkek katılımcıların yüzde 44’ü çok kötü olduğunu belirtiyor.
Aynı kategoride “Şu an ailenizin içinde bulunduğu ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna kadın katılımcıların yüzde 44‘ü ‘çok veya biraz kötü’ cevabını verirken, erkek katılımcıların yüzde 36’si kötü olduğunu vurguluyor. Ancak her iki grup da hem ailesel hem de ülkenin genel ekonomik durumunu 1 yıl öncesine göre anlamlı düzeyde “daha kötü” olarak değerlendiriyor.
Eşitlikçi toplumsal cinsiyet algısı artıyor
Toplumda kadın – erkek eşitliği giderek artıyor. Kadın ve erkeklerin kamusal ve özel hayatta eşit hak ve duruşlara sahip olmaları konusundaki tutumların ölçüldüğü araştırmada, hem kadın hem erkekler arasında “Eşitlikçi Toplumsal Cinsiyet” algısının güçlendiği gözlemleniyor.