COVID-19 salgınında kaygı artmaya devam ederken medyaya olan güvensizlikse azalıyor
McCann Worldgroup Truth Central’ın raporuna göre COVID-19 salgınında kaygı artarken medyaya olan güvensizlik azalıyor.
McCann Worldgroup Truth Central’ın geçtiğimiz ay yayınlanan koronavirüsün kültürümüzü nasıl etkilediğine dair ilk raporunda katılımcıların büyük bir kısmının “medyanın gereksiz histeri yarattığını” düşündüğü belirtilmişti.
Kurumun ikinci raporunda salgının dünya çapında 100 bin kişinin hayatını sonlandırdığı gerçeği de sindirilmeye başlanırken bu şekilde düşünen katılımcıların sayısının sadece iki haftada yüzde 42’den yüzde 33’e düştüğü gözlemleniyor. Salgınla birlikte kaygılı olan katılımcıların oranı yüzde 53’ten yüzde 67’ye yükseldi.
Kaygı seviyeleri bir ülkeden ötekine değişiklik gösteriyor. İtalya, İspanya ve Fransa en kaygılı ülkeler arasında bulunsa da yeni vakaların artışının yavaşlamasıyla birlikte bu ruh hali dengelenmeye başlıyor. Öte yandan İngiltere’nin tamamını endişe sarmış durumda.
ABD’de kaygı artmaya devam ediyor ancak nüfusun çoğunluğu hükümetin sokapa çıkma yasağı gibi tedbirler almasını istemiyor ve bu istek Amerikan vatandaşlarını tüm raporda bir anomali haline getiriyor; kaygıları giderek artsa da durumu reddediyorlar. Araştırmaya katılan üç Amerikan’dan sadece biri sokağa çıkma yasağının uygulanması gerektiğini düşünürken İngiltere’de böyle düşünenlerin oranı yüzde 58.
McCann’in bir önceki raporundan beri değişen bir başka faktör de sosyal mesafe uygulamalarına dair görüşler oldu.
Salgının daha ciddiye alınmasıyla birlikte sosyal mesafe uygulayan insanların sayısı özellikle İngiltere’de artış gösterdi. İki hafta önce yayınlanan ilk raporda evinde kalanların oranı yüzde 32 iken bu raporda yüzde 84’e, Şili’de ise yüzde 28 iken yüzde 78’e yükseldi.
Önemli bir ek olarak global kapsamda her 10 katılımcıdan üçü salgın sırasında hayata normal bir şekilde devam etmenin etik olmadığını düşünüyor.
Kaynak: Campainglive