19 Mayıs Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
Çalışanların yüzde 60’ı "önce kişisel yaşam" diyor!
Haberler

Çalışanların yüzde 60’ı “önce kişisel yaşam” diyor!

İrem Alimoğlu
3 hafta önce
3 dk okuma

Pandemi sonrası iş dünyasında kartlar yeniden dağıtılırken, çalışanların öncelikleri de köklü bir değişim geçirdi. Dijital sağlık uygulaması Heltia, bu dönüşümün en kritik başlıklarından biri olan iş-yaşam dengesi üzerine hazırladığı kapsamlı raporla hem çalışanlar hem de işverenler için çarpıcı veriler ve somut öneriler sunuyor. Rapor, çalışanların yüzde 60’ının kişisel yaşamlarını işten daha önemli bulduğunu ortaya koyuyor.

İş-yaşam dengesi neden bu kadar önemli?

Raporun temelinde, çalışanların profesyonel sorumlulukları ile kişisel yaşamları arasında kurdukları dengenin; sadece bireysel refahı değil, kurumların verimliliğini ve sürdürülebilirliğini de doğrudan etkilediği vurgulanıyor.

Randstad Workmonitor 2024 verilerine göre, çalışanların yüzde 60’ı kişisel yaşamlarını iş yaşamlarından daha önemli buluyor. Yeni bir iş teklifini değerlendirirken iş-yaşam dengesi yüzde 57 oranında en önemli kriter olarak öne çıkarken, yüksek maaş ise yüzde 55 ile ikinci sırada geliyor. Bu da işveren markası yaratmanın yeni formülünü açıkça ortaya koyuyor.

Doğru bilinen yanlışlar masaya yatırılıyor

Rapor, iş-yaşam dengesi konusundaki bazı yaygın yanlış algılara da ışık tutuyor. Her gün işe ve özel yaşama eşit zaman ayırmanın gerekliliği, ya da iş dışında tamamen dinlenmenin tek doğru çözüm olduğu gibi mitler yerine, bu dengenin kişiye, dönemine ve ihtiyaçlara göre değişkenlik gösterdiği gerçeği vurgulanıyor. Ayrıca dengeli bir yaşamın iş performansını düşürmediği; aksine verimlilik, yaratıcılık ve bağlılığı artırdığına dikkat çekiliyor.

Şirketler için “kazan-kazan” formülü

Modern iş dünyasında iş-yaşam dengesi, sürdürülebilir başarının temel taşı haline geldi. Randstad Workmonitor 2024 verilerine göre, çalışanların yüzde 60’ı kişisel yaşamlarını işten daha önemli buluyor, bu da kurumsal stratejilerin yeniden şekillenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Sağlıklı bir iş-yaşam dengesi, çalışanların daha üretken, yaratıcı ve dengeli bireyler olmalarını sağlıyor. Kişisel gelişim, hobiler ve sosyal bağlar, verimliliklerini artırırken mental sağlıklarını da koruyor. Esnek ve otonom çalışma alışkanlıkları, bu etkiyi pekiştiriyor.

İş-yaşam dengesine yatırım yapan kurumlar, çalışan bağlılığını artırıyor, devamsızlıkları azaltıyor ve inovasyonu teşvik ediyor. Ayrıca, kurumsal kültürü iyileştiriyor ve işveren markasını güçlendiriyor.

Bu yaklaşım, sadece bugünün değil, geleceğin iş gücünü şekillendiriyor, yüksek performanslı ve mutlu ekipler oluşmasına olanak tanıyor.

İş-yaşam dengesini desteklemenin dört farklı yolu ise şöyle:

1. Esnek çalışma modelleri:

Pandemiden sonra norm haline gelen hibrit ve uzaktan çalışma, sıkıştırılmış çalışma haftaları, asenkron çalışma düzenleri ve genişletilmiş izin politikaları artık çalışanlar için bir “lüks” değil, bir “gereklilik”. OECD’nin “Better Life Index” verilerine göre haftada 50 saatten fazla çalışanların oranı Türkiye’de yüzde 25 iken, bu oran Rusya’da yüzde 0,1.

2. Dijital sınırlar:

Pandemi sonrası esnek ve uzaktan çalışma modelleri, çalışanlara mekânsal özgürlük sağlarken, iş ve özel yaşam arasındaki çizgileri bulanıklaştırdı. Bu durum, “sürekli çevrimiçi olma” baskısını artırarak yeni bir stres kaynağı oluşturdu. Esnek çalışmanın norm hâline geldiği günümüzde, dijital sınırların net bir şekilde tanımlanması ve bu sınırlara saygı gösterilmesi büyük önem taşıyor.

Bu dijital sınırları korumak için mesai saatlerinin belirlenmesi, tatil dönemlerinde otomatik yanıtlayıcı kullanımı ve haftalık toplantısız günler gibi düzenlemeler etkili olabilir. Ayrıca, farklı zaman dilimlerinde çalışan ekipler için iletişim protokolleri oluşturulması da dijital yükü azaltır.

Çevrimdışı kalma hakkının bir ihtiyaç olduğunun farkına varan şirketler, çalışan mutluluğunu artırarak daha verimli ve sürdürülebilir bir iş ortamı yaratıyor.

3. Destek programları:

İş-yaşam dengesi, artık sadece mesai saatlerinin düzenlenmesiyle sınırlı değil; zihinsel, duygusal, fiziksel ve sosyal ihtiyaçları kapsayan bütünsel refah programları ön plana çıkıyor. Belirsizliklerin arttığı bu dönemde, kurumsal destek mekanizmaları, çalışan bağlılığı ve verimliliği açısından kritik bir rol oynuyor.

Modern işverenler, çalışanların iyilik hâlini gözeten çeşitli programlarla fark yaratıyor. Stres yönetimi ve mindfulness gibi wellness programları, koçluk ve mentorluk desteği, çocuk bakımı ve kreş yardımları, ev-ofis ergonomisi danışmanlığı, spor üyelikleri gibi uygulamalar, çalışanların sağlığını ve motivasyonunu artırıyor. Ayrıca, mental sağlık hizmetlerine kolay erişim sağlanması, psikoterapi seçenekleri ve gizlilik ilkelerine dayalı destekler, çalışanların güvenliğini ve refahını koruyor.

4. Sürekli izleme ve geliştirme:

İş–yaşam dengesi, sadece bir hedef değil, dinamik bir süreç olarak ele alınmalı. Çalışanların ve kurumların değişen ihtiyaçlarına göre evrilen, gelişen bir denge kurmak için belirli stratejik adımların atılması büyük önem taşıyor. Bu sürecin sürdürülebilirliğini sağlamak için, kurumların düzenli ölçme ve değerlendirme yapması şart.

Dünyanın en mutlu ülkeleri açıklandı: Zirvede sürpriz var!

featured iş-yaşam dengesi
1 KFC ve Pizza Hut, Türkiye pazarına geri dönüyor
KFC ve Pizza Hut, Türkiye pazarına geri dönüyor
2 Google 10 yıl sonra logosunu değiştirdi
Google 10 yıl sonra logosunu değiştirdi
3 YouTube'un zirvesine "kamp kuranlar" belli oldu
YouTube’un zirvesine “kamp kuranlar” belli oldu
4 Türkiye’nin kültür-sanat anatomisi...
Türkiye’nin kültür-sanat anatomisi…
5 Lacoste, ikonlarıyla "oynuyor"
Lacoste, ikonlarıyla “oynuyor”
Güncel Haberler
19 Mayıs ruhunu yansıtan kampanyalar
19 Mayıs ruhunu yansıtan kampanyalar
Reklam dünyası "tükenmişlik sendromu"nun pençesinde!
Reklam dünyası “tükenmişlik sendromu”nun pençesinde!
Kültür-sanat sürdürülebilirliğin eylem aracıdır
Kültür-sanat sürdürülebilirliğin eylem aracıdır
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

Karaca, BBC Prime'da yayınlanan The Apprentice programında yer aldı
Haberler
Karaca, BBC Prime’da yayınlanan The Apprentice programında yer aldı
İrem Alimoğlu
7 Mart 2025
Flash TV’nin de aralarında olduğu üç şirkete el konuldu
Haberler
Flash TV’nin de aralarında olduğu üç şirkete el konuldu
İrem Alimoğlu
14 Mart 2025
Sokak kültürünün asi çocuğu: Sneaker
Haberler
Sokak kültürünün asi çocuğu: Sneaker
İrem Alimoğlu
12 Mart 2025
KFC, ağız bakımına adım attı: Tavuklu diş macunu!
Haberler
KFC, ağız bakımına adım attı: Tavuklu diş macunu!
Sena Tufan
4 Nisan 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.