Amadeus söyleşisine “formal yollar” engeli iddiası
Gazeteci Nilüfer Türkoğlu, tiyatro oyunu Amadeus’un başrol oyuncusu Özlem Öçalmaz ile gerçekleştirdiği söyleşinin, oyunun etkinlik ajansı tarafından “formal yollarla yapılmadığı” gerekçesiyle geri çekildiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Türkoğlu açıklamasında “Gazetecilik refleksiyle yapılan haberin veya söyleşinin Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerde önce çıksın diye engellenmesi nasıl bir iş anlayışı, nasıl bir usuldür?” dedi.
Kültür Sanat web sitesi @ajandakolik’in Kurucusu Nilüfer Türkoğlu bugün sosyal medya hesabı üzerinden yayınladığı mesajla PR ve etkinlik ajanslarını eleştirdi. Türkoğlu Amadeus tiyatro oyununun başrol oyuncularından biri olan Özlem Öçalmaz ile gerçekleştirdiği söyleşisinin yayımlanmasının, oyunun etkinlik ajansı tarafından engellendiğini iddia etti. Gazeteci Türkoğlu açıklamasında “Gazetecilik refleksiyle yapılan haberin veya söyleşinin Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerde önce çıksın diye engellenmesi nasıl bir iş anlayışı, nasıl bir usuldür?” dedi.
Gazeteci Nilüfer Türkoğlu’nun sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdiği açıklama şöyle:
“Haberciliğin PR-iletişim danışmanlığı denetiminden geçtiği zamanlar… Gazetecilik refleksiyle yapılan haberin veya söyleşinin Hürriyet, Milliyet gibi gazetelerde önce çıksın diye engellenmesi nasıl bir iş anlayışı, nasıl bir usuldür? Üstelik çok yanlış bir şey yaptığınızı düşündürmeleri işin daha da ironik olan tarafı…
Amadeus için yaptığım Özlem Öçalmaz söyleşisi formal yollardan yapmadığım gerekçesiyle (Annem oyunun kostümünü yaptı ya hani) geri çekildi. Pazartesi dendi, diğer basın mensupları sinirlendi dendi. Bugün soruyorum bana söylenen “diğer basın mensuplarının söyleşi yapmasını” beklemem gerektiği. Söyleşiyi günler öncesinden yapmış olmakla birlikte ne annemin ne bir başkasının çabasıyla yalnızca kendi gayretim ve emeğimle bunu hazırlamış bulunuyorum.
Cuma gecesi sabah beşe kadar hazırlamak için uğraştığım söyleşiyi, başka basın mensupları da söyleşi yapabilsin ve benden önce yayınlasın diye bekletmem isteniyor. Ama kimse şunu görmek istemiyor ki gazetecilik refleks gerektirir, hızlı olmayı, ilk olmayı istemeyi gerektirir. Burada kalkıp bana “Anneniz çalışıyor ekipte, siz bir basın mensubu olarak değil kostüm tasarımcısının kızı olarak girmişsiniz içeri” denemez, dememeli. Buna asla izin vermem, veremem!
Çok kızgın ve üzgünüm. Üstelik söyleşim için “mini röportajınız” deniyor. Küçük düşürmenin yeni yolu mu bu? Hem keşke röportaj ve söyleşi farkını artık anlasanız ve bir de, “mini” olmadığını görecek kadar ilgilenip okusanız…. Ama tek derdiniz öncelik verdiğiniz o devvv yayınlarda çıkması… Ajandakolik kim ki, ne ki? Üstelik sevdiği PR’cı arkadaşım da görmedi mi acaba ben bunları günler öncesinden duyurdum hep. Niye hata bana aitmiş gibi davranılıyor? Prömiyerde yüzüme bile bakılmıyor?
Kimi bana hak verir kimi vermez ama bundan rahatsız olan başka basın mensubu arkadaşların da varlığına inanmak istiyorum. Kimsenin baskısı altında kalmadan özgürce haber ve söyleşi yapmak gazetecinin kendi kontrolünde olmalı. Kimse kalkıp bunları bize diyememeli. Ben her zaman çalıştığım kurumlarda da Ajandakolik’te de PR’cıların bültenlerine destek verdim. Kırılan, gücenen olursa da canı sağ olsun. Sanata gerçekten değer veren yayınları görmeniz dileğiyle… “
Türkoğlu’nun açıklamasının ardından Kültür Sanat Gazetecileri Platformu da bir açıklama yaparak gazetecinin yanında yer aldıklarını belirtti.
“Basınımızla kültür-sanat bölümleri her geçen gün azalırken bazı iletişim danışmanlarının ve organizasyon şirketlerinin mecralar ile gazeteciler arasında anlam veremediğimiz hiyerarşiler kurduğunu ve yaptırımlar uyguladığını görüyoruz. Unutulmamalıdır ki, basınımız ister yazılı basında çalışsın, isterse dijitalde, her kültür-sanat emekçisi iletişim danışmanlıkları tarafından ölçülemeyecek değere sahiptir. Bundan dolayı bu değeri azaltmaya çalışan, sanatsal faaliyetlerle ilgili işin salt reklam ve pazarlama kısmına odaklanan, gazeteciler ile haber aracılığıyla iletişimde olduğunu hatırlatmakta güçlük çeken iletişim danışmanlarıyla sağlıklı bir ilişkinin kurulamayacağı bizce çok açıktır. Kültür-sanat gazetecileri olarak,, bundan böyle meslektaşlarımıza saygısızlık yapan, gazetecileri manipüle etmeye çalışan iletişim danışmanları ile herhangi bir iş ilişkisi kurmayacağız.
Kültür Sanat Gazetecileri Platformu”
Gazeteci Nilüfer Türkoğlu bahsi geçen söyleşiyi ajandakolik.com’da şu önsözle yayımladı:
“11 Ocak günü prömiyer yapan “Amadeus” oyunu için hazırladığım söyleşi aşağıdadır. Bu söyleşiyi, Ajandakolik’ten çok daha fazla kitleye ulaşan “büyük” basın kuruluşları da söyleşi yapabilsin diye organizasyon şirketinin isteği üzerine yayından kaldırmak zorunda kalmıştım. Ancak gelen istekler ve “Acaba söyleşide bir şey mi vardı?” gibi sorular doğrultusunda yeniden yayınlamaya karar verdim. Amacım kimseyi rencide etmek ya da işinden gücünden etmek değil ancak bana yapılan da doğru değil. Bu bir hak ihlalidir ve hiçbir şeyde olmayacağı gibi gazetecilikte de hak ihlali yapılmamalıdır. Söyleşinin noktasından virgülüne dokunmadan aşağıda sizlerle tekrar paylaşıyorum. İlginiz, desteğiniz ve orada olduğunuz için teşekkür ederim.“
Türkoğlu’nun Özlem Öçalmaz ile gerçekleştirdiği söyleşiye buradan ulaşabiliriz.