16 Haziran Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
Sürdürülebilirlik ve yas tutma halleri
Haberler

Sürdürülebilirlik ve yas tutma halleri

Akan Abdula - Özge Sargın
2 Ekim 2021
3 dk okuma
sürdürülebilirlik

Bu aralar Türkiye’de çok şeyin yası tutuluyor.

Yas tutmaya yabancı değiliz aslında; sevdiklerimizin, doğup büyüdüğümüz mahallelerin, hayallerimizin duygusal cenazelerinde ne yazık ki çok bulunduk bu aralar.

Yangınlarda ağaçlarımızın ve o yangınlarda kaybettiğimiz tüm canların yasını tuttuk.

Peki, iklimin yası tutulduğu zaman, sürdürülebilirlik projeleri yeterince etki yaratır mı?

Öncelikle dünyada Z jenerasyonun şu anki ruh haline bir bakalım.

Lancet Gezegen Sağlığı tarafından yayınlanan ve Bath Üniversitesi, Stanford Global Sağlık için Tıbbi İnovasyon Merkezi gibi kurumların gerçekleştirdiği araştırma[1], global olarak gençlerin yüzde 56’sının “insanlığın sonunun geldiğine” inandığını gösterdi.

Sona geldik diyen bir jenerasyona, markalar ne diyecek? Hala bir umudun olduğunu mu anlatacak yoksa onlarla birlikte yas mı tutacak?

Sürdürülebilirlik konusunda Türkiye yeni bir kavşağa ulaşmıştır ve artık gideceği yön konusunda karar vermek zorundadır.

Türkiye’de pandemi öncesinde “sürdürülebilirlik” kavramını önemseyen nüfus yüzde 6 iken, bu oran Covid ile birlikte yüzde 48’lere çıktı. İnsanımız “sürdürülebilirlik” gibi süslü kavramlar kullanmıyor tabi ki. Vatanın kendine yetmesi diyor. Türkiye’nin yüzde 48’i vatanın kendine yetmesinin çok önemli olduğunu söylüyor artık. Üstelik bu veri, yangınlar ve seller öncesinden. Şu an tahminimiz, bu kavrama atfedilen önemin yüzde 60’ları gördüğüdür.

Nedir bu vatanın kendine yetme meselesi dediğimizde de anlattıkları hep iklim oluyor. Halkımız için sürdürülebildik meyve, sebze, hayvancılık, su, orman, enerji…

Tüketici, sürdürülebilirlik ile hane ekonomisi arasında artık direkt bağlantı kuruyor. Kuraklık demek, elektriğin pahalanması demek, o da kışın hane ekonomisinin zorlanması demek. Halkın yüzde 62’si Ekim itibariyle elektrik ve doğal gaz faturası korkusundan dolayı, tasarrufa geçeceğini söylüyor.

Kadınlar erkeklerden iki kat daha endişeli. En endişeli kitle de yeni bebek anneleri. Onların kaygıları tavan yapmış durumda.

Orta yaş ve üstü hâlâ “önlem alınmalı” diyor; bebek anneleri “mücadele etmeliyiz” diyor ama iklim krizinden asıl etkilenecek olan gençler artık çok geç olduğuna inanıyor. Onlar yas içindeler. Bu krizi kaderleri kabul edip aksiyon almıyorlar. Yas tutarak kendi köşelerinde felaketleri bekliyorlar. 

Özellikle yas haline bürünen insanda inanç güçlendirmek veya sürdürülebilirlik kavramına bir önem atfetmek, davranış değiştirmeye yetmiyor. Yale İklim Değişikliği İletişimi Programı’nda davranışları inceleyen Prof. Jennifer Carman’ın yaptığı araştırmalara göre insanların yüzde 31’i iklim krizine dair aksiyon almak istediğini söylerken sadece yüzde 6’sı geçen yıl böyle bir adım attığını ifade ediyor.[2]

İşte bu kitle söz konusu olduğunda, markalar nasıl bir sürdürülebilirlik iletişimi yapmalı?

Türkiye’de markalar, iklim kriziyle mücadele mesajları verirken hedef kitlenin bir kısmının yas içinde kaybolmuş olduğunu hesaba katmıyor. Aksine, yasını tuttuğumuz dünyamızın sona geldiğini hatırlatmak ister gibi, kaybettiklerimizi gösteren içerikleri abartarak masaya koyuyorlar.

Bunu iyi niyetle yapıyorlar aslında. Tansiyonu yükseltmek, aciliyet duygusu yaratmak istiyorlar ancak yaptıkları şey yas tutan insanları daha da derin bir yasa sevk etmek.

Denizin üzerini kaplamış pet şişeler, yanmış ormanlar, yaralanmış hayvanlar, başımıza çok kısa zamanda gelecek felaketlerin söylemleri…

İklim kriziyle mücadele iletişimlerinde çoğunlukla doğanın ölüsünü görüyoruz. Ölünün dönüşü, çaresi yok ki. Ancak yası var.

Türkiye’de markalar yas yaratmaktan kaçınmalı. “Bu kadar suyumuz kaldı, şu kadar hayvanın nesli tükendi…” gibi iletişimler, tek yapabileceğimizin köşeye çekilip sızlanarak son perdeyi izlemek olduğunu hissettiriyor. Bu nedenle çaresizliği dost edinmiş gençler, davranış değişikliğine ihtiyaç duymuyor. Onun yerine kaçınılmaz sona katlanmaya karar veriyorlar.

Peki, yasın ötesine geçmek için markalar neler yapabilir?

Hikayeyi anlatmaya sondan başlamamak, yolculuğu tamamen değiştirmemizi sağlayabilir. Yas araştırmacıları William Worden ve Thomas Attig’e göre yasın ötesine geçmek demek, “değişen çevreye uyum sağlamak ve dünyayı yeniden anlamlandırmak” demek[3]. Eski dünyanın yasını tutarken, yeni dünyayı öğrenmek; anlam yüklediklerimizi sorgulamaktan geçiyor. Verilen zararlar verildi, fakat şimdi sahip olduklarımız neler ve onlarla neler yapabiliriz? Sürdürülebilirliğin anlamı erozyona uğradıysa, ülkenin “kendi kendine yetmesinin” anlamı nedir? Yasta kaybolmaktansa bu soruların cevaplarını aramalıyız. İletişimin çarpıcı ve korkutucu olması için arkasından ağlanacak bir doğa resmi çizmek; omuzları düşük, sırtı kambur seyirci kaldığımız iklim krizine dair aksiyon almamızı sağlamayacak.

Artık korkuya değil, ümide ihtiyacımız var. Hatta iklim değişikliği çiftçilerden CEO’lara kadar istisnasız herkesin gündelik hayatını etkileyeceği için; bireysel değil, kolektif bir ümit arayışına ihtiyacımız var. Amerika’da “Good Grief” isimli “iklim yası” odaklı grup terapileri, Birleşik Krallık’ta “iklim yası” atölyeleri düzenlenmeye başlandı bile. Yasımızın kenarında köşesinde kalmış, gücünü birliktelikten alan ümit kırıntısını bulmalıyız. Ölüsü hatırlatıla hatırlatıla ancak yasını tuttuğumuz dünyayı Adalet Ağaoğlu’nun kelimeleriyle, “ölmüş gibi sevmeyelim, yaşıyor.”


Kaynak:

  • [1] https://www.vice.com/en/article/88npnp/fifty-six-percent-of-young-people-think-humanity-is-doomed
  • [2] https://grist.org/protest/the-un-report-is-scaring-people-but-what-if-fear-isnt-enough/
  • [3] https://www.bbc.com/future/article/20200402-climate-grief-mourning-loss-due-to-climate-change

Sürdürülebilirlik konusunda bunlara da göz atın:
  • Sürdürülebilirliğin liderleri
  • Sürdürülebilir ürünler cebimizi yakıyor
  • Her yönüyle sürdürülebilirlik
  • Sürdürülebilirlik “zaten biliyoruz mezarlığına” terk edildi
1 Instagram, TikTok, YouTube… Sosyal medya yarışında hangi platform önde?
Instagram, TikTok, YouTube… Sosyal medya yarışında hangi platform önde?
2 Burger King, McDonald's'ı Google Haritalar'da hedef aldı
Burger King, McDonald’s’ı Google Haritalar’da hedef aldı
3 Aşkın şifresi burçlarda saklı: En çok eşleşen burçlar açıklandı!
Aşkın şifresi burçlarda saklı: En çok eşleşen burçlar açıklandı!
4 HPV aşısı için müjdeli haber: 2025 sonunda ücretsiz oluyor!
HPV aşısı için müjdeli haber: 2025 sonunda ücretsiz oluyor!
5 Bumerang gençler: Yuvaya dönenlerin sayısı artıyor
Bumerang gençler: Yuvaya dönenlerin sayısı artıyor
Güncel Haberler
Hopi, 19 milyon müşterisinin verilerini analiz etti: Babalar Günü ve Kurban Bayramı alışverişleri Black Friday'i geçti!
Hopi, 19 milyon müşterisinin verilerini analiz etti: Babalar Günü ve Kurban Bayramı alışverişleri Black Friday’i geçti!
Mart ayının en başarılı TV reklamları…
Mart ayının en başarılı TV reklamları…
37. Kristal Elma’da ödüller sahiplerini buldu!  
37. Kristal Elma’da ödüller sahiplerini buldu!  
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

TGC Hikmet Memduh Kızılağaç Huzurevi için ilk adım atıldı
Haberler
TGC Hikmet Memduh Kızılağaç Huzurevi için ilk adım atıldı
Marketing Türkiye
27 Nisan 2025
İş dünyasında haftanın atamaları (22 Mart - 4 Nisan)
Haberler
İş dünyasında haftanın atamaları (22 Mart – 4 Nisan)
Nafizcan Önder
4 Nisan 2025
İşsizliğin yeni adı: Dijitalleşme ve uyum açığı
Haberler
İşsizliğin yeni adı: Dijitalleşme ve uyum açığı
Nafizcan Önder
12 Nisan 2025
Google 10 yıl sonra logosunu değiştirdi
Haberler
Google 10 yıl sonra logosunu değiştirdi
Nafizcan Önder
13 Mayıs 2025
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.