
Türkiye’de gıda takviyesi pazarı büyüyor: Peki, sebep sağlıklı yaşam mı yoksa pazarlama sihri mi?
Son dönemde eczanelerde gıda takviyelerine ayrılan rafların hızla çoğaldığını, hatta zincir marketlerde bu ürünlere özel bölümler açıldığını görmek mümkün. Multivitaminlerden probiyotiklere, kolajenden omega-3 yağ asitlerine kadar uzanan geniş yelpazede ürünler artık günlük hayatın görünür bir parçası haline geldi. Peki, bu yükselişin ardındaki nedenler neler? Pazardaki hızlı büyüme yalnızca sağlıklı yaşam arayışı mı, yoksa güçlü bir pazarlama dalgası mı?
Sabah kahvesinin yanına eklenen bir kolajen kapsülü, öğle molasında içilen C vitamini tableti ya da uyumadan önce alınan bir magnezyum takviyesi… Birkaç yıl öncesine kadar yalnızca sporcuların, kronik rahatsızlığı olanların ya da doktor tavsiyesiyle ihtiyaç duyanların gündeminde olan gıda takviyeleri, bugün geniş kitlelerin günlük rutinine yerleşmiş durumda. Artık bu ürünler yalnızca “eksiklikleri kapatan destekler” değil; sağlıklı yaşamın, güzellik ritüellerinin ve hatta sosyal medyada paylaşılan yaşam tarzı trendlerinin bir parçası haline geldi. Peki, bu hızlı yükseliş, bilinçli tercihlerle şekillenen bir sağlık anlayışını mı gösteriyor, yoksa pazarlama gücüyle büyüyen yeni bir tüketim alışkanlığıyla mı karşı karşıyayız?
Son yıllarda gıda takviyesi tüketiminin artışında sosyal medyanın rolü yadsınamaz. Influencer’lar, takviyeleri günlük rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak sunuyor. Instagram hikayelerinden YouTube vlog’larına kadar her platformda “güzellik için kolajen”, “enerji için multivitamin”, “bağışıklık için C vitamini” söylemleri dolaşıyor. Elbette gıda takviyelerinin önemli bir yeri var. Özellikle D vitamini, demir ya da B12 eksikliği gibi klinik olarak kanıtlanmış ihtiyaçlarda, uzman önerisiyle kullanılan ürünler sağlığa ciddi katkılar sunabiliyor. Ancak buradaki kilit nokta “ihtiyaç”. Vücudun talep etmediği bir takviyeyi almak, faydadan çok zarara yol açabiliyor. Yüksek doz vitamin ve mineraller, karaciğerden böbreklere kadar pek çok organ üzerinde olumsuz etkilere sebep olabiliyor. Bu nedenle uzmanların sürekli vurguladığı gibi, takviyeler dengeli beslenmenin yerine değil, eksik kaldığı noktalarda tamamlayıcı olarak düşünülmeli.
Pazar her geçen yıl büyüyor
Türkiye’de gıda takviyesi pazarı her geçen yıl büyüyor. Globalde ise milyarlarca dolarlık dev bir sektör haline gelmiş durumda. Mayıs ayında gerçekleştirilen bir basın toplantısında gıda takviyesi pazarına dair bilgiler paylaşan Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği (GTBD) Başkanı Samet Serttaş’a göre sektör 2013-2025 yılları arasında çift hanelerde büyüyerek 750 milyon dolara ulaştı. Serttaş, Türkiye’de gıda takviyesinde kişi başı harcamanın 7,24 dolar, Almanya’da 121, ABD’de 284 dolar olduğunu söyledi.
Serttaş aynı toplantıda GTBD tarafından XSIGHTS iş birliğiyle gerçekleştirilen 8. Gıda Takviyesi Kullanımı ve Beslenme Alışkanlıkları Ölçümü araştırmasının sonuçlarını da paylaştı. Buna göre katılımcıların yüzde 49’u, olması gerektiği şekilde gıda takviyesini gıda olarak tanımlıyor. 2023 yılında gıda takviyelerine karşı yüzde 53 olan güven oranı 2024 yılında yüzde 59’a yükseldi.
Hekimlerin rehberliği kritik

Acıbadem Life Check Up ve Sağlıklı Yaşam Merkezi Aile Hekimliği Uzmanı
✓ Türkiye’de gıda takviyelerine olan ilgi son yıllarda hızlı bir artış gösteriyor. Ancak birçok kişi, takviyeleri mevcut sağlık sorunlarını çözmek amacıyla seçiyor ve bu tercihler çoğu zaman bilimsel temellere dayanmıyor. Bilinçli tüketicilerin sayısı artsa da hâlâ geniş bir kitle doğru bilgiye ulaşmakta zorlanıyor. Bitkisel ve doğal içeriklere yönelik talep oldukça yüksek olsa da bu ürünlerin etkinliği ve güvenliği konusunda tüketiciler genellikle yeterli bilgiye sahip değil. Bu nedenle hekimler ve beslenme uzmanlarının rehberliği, güvenilir ve etkili takviyelerin seçiminde kritik rol oynuyor. Eğitim odaklı farkındalık kampanyaları da bu bilgi eksikliğini kapatmada önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
✓ En çok tercih edilen takviyeler arasında vitamin ve mineraller başı çekiyor. C, D ve B kompleks vitaminleri bağışıklığı desteklemek için yoğun ilgi görüyor. Bağırsak sağlığı farkındalığının artmasıyla probiyotikler de yükselen bir trend hâline geldi. Omega-3 takviyeleri kalp ve beyin sağlığını desteklemek amacıyla kullanılırken, yeşil çay ve CLA gibi metabolizma hızlandırıcı ürünler kilo kontrolünde öne çıkıyor. Cilt ve saç sağlığı için kolajen, biotin ve hyaluronik asit gibi ürünler ise özellikle yaşlanma karşıtı motivasyonlarla tercih ediliyor.
Bazı takviyeler bir arada kullanılmamalı

Memorial Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü
✓ Sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşması, pandemiyle beraber bağışıklık sistemine yönelik ilginin artması ve sosyal medyanın etkisi, bu artışın başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ancak, tüketicilerin gıda takviyelerine dair bilgileri maalesef yeterli düzeyde değil. İnsanlar sıklıkla doktor veya diyetisyen yönlendirmesinden ziyade; reklamlar, çevresindeki kişiler ve influencerlar yoluyla bu ürünleri tercih ediyor. Aslında çoğu hasta yönlendirmelere ihtiyaç duyuyor.
✓ Bir fitoterapist olarak belirtmeliyim ki; doğru kullanıldığında takviyelerle çok iyi sonuçlar alınabilir. Ancak sağlık açısından dikkatli olunması gereken bazı önemli noktalar var. Özellikle birbiriyle etkileşebilecek ürünlerin bir arada kullanımı, takviyenin uygun dozda kullanılmaması ya da gereksiz kullanım gibi sağlık açısından risk yaratacak noktalara dikkat edilmeli. Bazı takviye grupları olumsuz etkileşim nedeniyle bir arada kullanılmazken, bazıları birlikte kullanıldığında daha etkili sonuçlar ortaya çıkarabilir. Eğer bir kişi mevcut hastalıkları nedeniyle kimyasal ilaçlar kullanıyorsa, bazı takviyeler bunun etkisini azaltabilir veya artırabilir. Tüm bu durumlar göz önünde bulundurulmalı. Bu nedenle takviye kullanmadan önce mutlaka hekim tavsiyesi alınmalı.
Gıda takviyeleri her derde deva değil

Diyetisyen
✓ Gıda takviyeleri çoğu zaman “her derde deva” gibi algılanıyor, bu da yanlış ve gereksiz kullanımlara yol açabiliyor. Oysa takviye ihtiyacı kişisel beslenme durumu, kan tahlilleri, yaş, cinsiyet ve mevcut sağlık sorunlarına göre değişir.
✓ Bilinçsiz kullanım karaciğer ve böbrek üzerinde yük oluşturabilir, hatta ilaç etkileşimleri nedeniyle risk yaratabilir. Bu nedenle bireylerin uzman yönlendirmesine ihtiyaç duyduğu açık.
✓ En çok tercih edilen kategoriler; bağışıklık destekleyici vitamin C ve D, omega-3 yağ asitleri, probiyotikler ve kolajen ürünleri. Bunları enerji artırıcı B grubu vitaminler ve magnezyum gibi mineraller izliyor.
