
Toplumsal cinsiyet eşitliği alarm veriyor: 2030 hedefleri tehlikede
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UN DESA) tarafından yayımlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2025 Durum Raporu, dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda geri adımlar atıldığını ortaya koyuyor. Rapora göre mevcut eğilimler devam ederse, 2030 yılında 351 milyon kadın ve kız çocuğu hâlâ aşırı yoksulluk içinde yaşamaya devam edecek ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik hedefleri gerçekleştirilemeyecek.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşiyor
- Kadınlarda aşırı yoksulluk oranı 2020’den bu yana yüzde 10 seviyesinde sabit.
- Çatışmalar, kadınlar ve kız çocukları için giderek daha ölümcül hale geliyor: 676 milyon kadın ve kız çocuğu ölümcül çatışmaların yakınında yaşıyor, bu 1990’lardan beri en yüksek rakam.
- 2024 yılında 64 milyondan fazla kadın, erkeklere kıyasla orta veya ileri düzeyde gıda güvensizliği yaşadı.
Yeni teknolojiler ve küresel krizler mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor. İklim değişikliği 2050’ye kadar 158 milyon kadını daha yoksulluğa itebilecekken, yapay zekanın işgücüne etkisi genç ve eğitimli kadınları erkeklerden daha fazla etkileyebilir.
Yatırımların gücü
Diğer yandan rapor, yeterli yatırım yapılırsa toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın mümkün olduğuna vurgu yapıyor.
- Yatırımlar sonucunda kız çocuklarının okulu tamamlama olasılığı her zamankinden daha yüksek oldu.
- Anne ölümleri 2000–2023 arasında neredeyse yüzde 40 azaldı.
- Son 5 yılda, dünya genelinde 99 yeni veya iyileştirilmiş yasa, ayrımcılığı ortadan kaldırdı, kadınların haklarını güçlendirdi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçeğe dönüştürdü.
- Yasalar, politikalar, kurumsal mekanizmalar, araştırma ve veri, önleme, hizmetler ve bütçeler gibi kapsamlı önlemleri olan ülkelerde, yakın partner şiddeti oranları, diğer ülkelere kıyasla 2,5 kat daha düşük.
- Son on yılda, iklim müzakerelerinde kadınların liderliği iki katından fazla arttı. 2015’te kadınların temsil oranı 10’da 1’in altındayken, 2024’te neredeyse 4’te 1’e yükseldi. Bu durum yine de eşitlikten hala uzak.
“Pekin +30 Eylem Planı yol haritası olmalı”
UN Women İcra Direktörü Sima Bahous konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet eşitliğine öncelik verilen ülkelerde, bu durum toplumları ve ekonomileri ileriye taşıdı. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yatırımlar, toplumları ve ekonomileri dönüştürme gücüne sahip.”
Bahous sözlerini şöyle sürdürdü: “ Pekin+30 Eylem Planı, tüm kadınlar ve kız çocukları için haklar, eşitlik ve güçlenmeye giden yolda bir yol haritası sunuyor ve daha hızlı bir uygulama için altı öncelikli alan belirliyor: dijital devrim, bakım emeği ve ekonomisi, şiddetin sona erdirilmesi, iklim adaleti, karar alma mekanizmalarına tam ve eşit katılım, insani krizler, güvenlik ve barış inşası. Bu altı alanın tümüne genç kadınların ve kız çocuklarının sesini yükseltme hedefi eşlik ediyor. Tüm liderleri buna yönelik taahhütler ortaya koymaya, yatırımlar yapmaya ve kadın haklarının kapsamlı biçimde hayata geçirildiği ve kazanımlarının herkesle paylaşıldığı bir dünyayı seçmeye davet ediyorum.”
2030 hedeflerine sadece beş yıl kaldı
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı Li Junhua, “Toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerinin yerine getirilmesini hedefleyen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine ulaşmak için sadece beş yıl kaldı. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2025 Durum Raporu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin getireceği kazanımların önemli olduğunu, ancak bu hedefler gerçekleştirilmezse bunun maliyetinin çok daha fazla olduğunu gösteriyor,” dedi.