
Polaroid’den “gerçek hayata” övgü
Polaroid, ekran bağımlılığına ve yapay zekanın hayatın her alanına sirayet etmesine karşı güçlü bir mesaj veriyor: Gerçek anlar, dijital dikkat dağınıklıklarından çok daha kıymetli. Markanın “Analog Yaşamın Kamerası” sloganıyla tanıttığı yeni modeli Polaroid Flip için hazırladığı kampanya, gerçek hayatın verdiği mutluluğu ve anlamı hatırlatmayı amaçlıyor.
Kampanyanın merkezinde, yoğun yaya trafiğinin olduğu dijital kültürle iç içe lokasyonlarda konumlandırılmış açık hava reklamları yer alıyor. New York ve Londra’daki Apple mağazaları ve Google ofislerinin önü ile John F. Kennedy Havalimanı gibi dikkat çekici alanlara yerleştirilen ilanlar, dijital dünyayla kurduğumuz bağı sorgulatıyor.





Reklam afişlerinde yer alan “Hiç kimse ölüm döşeğinde ‘Keşke telefonda daha çok vakit geçirseydim’ demez” ve “Gerçek hikayeler. Hikayeler ve reels değil” gibi esprili ama düşündürücü cümleler, Polaroid’in asıl değer önerisini net biçimde ortaya koyuyor: Gerçek anlar, dijital dikkat dağınıklıklarından çok daha kıymetli.
Polaroid’in marka ve yaratıcı direktörü Patricia Varella, kampanyanın çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “Bizler duyularımızla bağlantı kuran analog varlıklarız. Ancak dijital algoritmalar içinde kayboldukça empati yetimizi ve gerçek bağlarımızı yitiriyoruz. Bir Polaroid fotoğrafının büyüsü tam da burada devreye giriyor; kırışıklıklarımızla, kusurlarımızla bizi en doğal halimizle yakalıyor ve hayatın en güzel anlarının fiziksel dünyada yaşandığını hatırlatıyor.”
Kampanya sadece reklam panolarıyla sınırlı değil. Paris ve Tokyo’da düzenlenen, Londra’da ise 19 Ağustos’ta gerçekleşecek olan telefonlardan arındırılmış yürüyüş turları da bu felsefeyi destekliyor. Katılımcılar bir saat boyunca telefonlarını kilitleyip çevrelerini Polaroid Flip ile keşfe çıkıyor. Turun sonunda çekilen fotoğraflardan biri kartpostal olarak gönderilerek gerçek temasın altı bir kez daha çiziliyor.
Gen Z’ye ulaşmak için dijital reklamlar, arama motoru kampanyaları, sosyal medya projeleri ve analog hayat tarzını benimseyen içerik üreticileriyle iş birlikleri de kampanyanın diğer ayaklarını oluşturuyor.
Polaroid, bu çalışmayı sadece geçici bir kampanya değil, daha büyük bir stratejinin ilk adımı olarak görüyor. Hedef; dijital kalabalığın arasında kaybolan insanlara, gerçek hayatın hala en değerli şey olduğunu hatırlatmak.