21 Mayıs Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar
    • Konkur
    • Araştırma
    • Atamalar
    • Dijital
    • Kreatif
    • KSS
    • Medya
    • Pazarlama
    • Sosyal Medya
    • Trend
    • Haberler
    • New Step
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
Kaan Sezyum: Sosyal medya insanların vitrini
Haberler

Kaan Sezyum: Sosyal medya insanların vitrini

Marketing Türkiye
11 Ocak 2012
3 dk okuma

Gazeteci, yazar, reklamcı, radyocu, televizyoncu, site sahibi… Bu unvanların hepsine sahip biri var; Radikal köşe yazarı Kaan Sezyum. Aslında bu durum Sezyum’un da biraz kafasını karıştırmış gibi. Zira “Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?” diye sorduğumuzda, o gün hangi mesleğe yakın hissediyorsa kendini öyle tanımladığını söylüyor. Tüm bunların yanında Kaan Sezyum aslında iyi bir internet ve sosyal medya kullanıcısı… Sosyal medyada takipçisi olduğu kişileri okumaktan zevk alan, Twitter sayesinde ünlülerden soğuyan, Serdar Kuzuloğlu’nun çöpünden bulduğu telefonu kullanan, sözlüklerin sıkı bir takipçisi olan ve internet sansürünü ise “Çok korkutucu” olarak yorumlayan Sezyum, sosyal medyayı ise “İnsanların vitrini” olarak tanımlıyor.

Kaan Sezyum ismini bilmeyen biri biraz araştırdığında internette çok farklı birçok sonuçla karşılaşabilir… Gazeteci, yazar, reklamcı, radyocu, televizyoncu gibi birçok unvanınız var. Sizi kendi ağzınızdan tanıyabilir miyiz?

35 yaşındayım, yazı yazmayı ve davul çalmayı seviyorum. Kendimi en çok hangi mesleğe yakın hissettiğim günden güne değişiyor. Bence gerçek cevabı ancak bir taksi şoförü “Ne iş yapıyorsun abi?” dediğinde duyabiliriz. Bazen mimarlık filan diyorum, bazen de net bir cevap veremiyorum. Yazı yazıyorum aslında, evimin kirasını da yazı yazarak kazanıyorum. Ne yazdığımın önemi yok.

Bir de Sezyum.com diye bir siteniz var. Nasıl gelişti bir site kurma fikri ve bu sitedeki paylaşımlarınızı neye göre yapıyorsunuz?

Sezyum.com, Blogger.com’la aynı zamanda hayata geçti sanırım. 1998-99 gibi olabilir. Site neredeyse blog kavramından önce bir blog sitesiydi. Siteye koyduğum şeyleri de (fotoğraf, resim, müzik, video) kendi keyfime göre koyuyorum. Çok derin bir içerik denetimi yok. Bazen arkadaşlarımdan gelen garip şeyleri de koyuyorum. Genelde “reblogging” değil de, özgün içerik her zaman kabulümdür.

İyi bir internet ve sosyal medya kullanıcısı olduğunuzu biliyoruz. Bilgisayar başındaki vaktiniz nasıl geçiyor?

Özel bir tekniğim yok. Yazıyorum, yorumlar geliyor, onları cevaplıyorum, böyle devam ediyor. İnteraktif mecrada yıllardır tek interaktifliğim bu. Aslında sosyal medya değil de internete bakarsak, sürekli bir şeyler okuyorum. Ekşisözlük ve İncisözlük’ü takip ediyorum, insanların birbirlerine cevaplarına, davranışlarına, orada ortaya çıkabilecek dile, iletişim yöntemlerine bakıyorum. Öte yandan popüler kültürü takip ederken interaktif mecradan haber okumak dışında çok fazla yararlanmıyorum. Ya kendi tanık olduğum bir olay ya da üzerine çok konuşulmuş bir duruma farklı bir bakış açısı getirebileceğimi düşünürsem, o konuyla ilgili Radikal’de yazıyorum.

Özellikle Twitter, Facebook gibi sosyal ağlardaki hesaplarınızdaki paylaşımlarınızda nelere dikkat ediyorsunuz? Kendi kendinizi sansürlediğiniz oluyor mu?

Facebook hesabımı sadece gerçekten arkadaşım olan ve tanıdığım insanlarla iletişim için kullanıyorum. Ama bunun dışında köşe yazılarımı ya da radyo programımız Sevginin Gücü’nü takip etmek isteyenler için de Facebook’ta bunun için de ayrı bir sayfam var. Sosyal medya insanların vitrini gibi. Ben vitrine çok fazla şey koymayı sevmiyorum. Twitter’da da attığım linkleri ya da haberleri, bir arkadaşıma atar gibi atıyorum. Tabii ki paylaştığım linkin içeriğiyle ilgili bilgi veriyorum mutlaka. Ayrıca hiçbir zaman yediğim, içtiğim, gittiğim yerlerle ilgili özel bir görüntü atmamaya, insanları imrendirmemeye çalışıyorum.

Son dönemde internet mecrasına yönelik sansür olaylarına sıkça rastladık. Siz bu tarz sansürleme olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eğitimle her şeyin çözüleceğine inanıyorum. Özgürlükçü düşünceyle pornografiyi aynı kefeye koyan vizyona sahip bir başbakan yardımcımız var. Otoritenin uzun vadede ülkedeki farklı sesleri kontrol altına alma gibi bir eğilim içinde olduğu duygusuna kapılıyorum. Çok korkutucu.

İnternet içeriklerine değinmişken, geçtiğimiz dönemlerde internet içeriklerinin reklamlara, TV’ye, gazetelere de konu olduğunu gördük. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Farklı mecralar birbirlerini etkiler. Çok da şaşırmıyorum. Sinema klişeleri reklamları nasıl etkiliyorsa, internet klişeleri de reklamları ya da diğer iletişim aygıtlarını öyle etkileyebilir. Mecralar arasındaki geçirim gayet sağlıklı bir şey. Tabii ki Türkiye’de Youtube’un sansürlü olduğu dönemde çok şey kaçırdık.

Son olarak köşe yazılarınızın birine geçtiğimiz yıl Oray Eğin’den tepki gelmişti. Siz ise bu tepkiye köşenizden değil de Twitter’dan yanıt vermeyi tercih ettiniz. Sizce sosyal medyadaki hesaplarınız kamuoyu nezdinde cevabınızın yayılmasında gazetedeki köşeniz kadar etkili mi?

Yanlış anlaşılma durumuna birkaç gün sonra yanıt vermektense, anında cevap verebilmek güzel bir şey. Yani Twitter hesabımdan yanıt vermemin sebebi anında yanıt verilebiliyor olması. Hesapların etkinliği konusunda da göstergemizin ne olduğunu bilemiyorum. Mesela gazetenin tirajı ve Twitter’daki takipçi sayısını mı karşılaştırmamız gerek?

1 Getir deposu Rotterdam'da sanat galerisine dönüştü!
Getir deposu Rotterdam’da sanat galerisine dönüştü!
2 Influencerlar mı daha etkili celebrityler mi?
Influencerlar mı daha etkili celebrityler mi?
3 Üniversitelere NFT ve blockchain bölümü geliyor
Üniversitelere NFT ve blockchain bölümü geliyor
4 Netflix yeni güncellemesiyle yepyeni bir deneyim sunmaya hazırlanıyor | Son 24 saatin gündemi
Netflix yeni güncellemesiyle yepyeni bir deneyim sunmaya hazırlanıyor | Son 24 saatin gündemi
5 Yapay Zekayla Yazının Yeniden İcadı
Yapay Zekayla Yazının Yeniden İcadı
Güncel Haberler
Yeni nesil CMO'lar - 3: Realist İtibarcılar
Yeni nesil CMO’lar – 3: Realist İtibarcılar
E-ticarette tüketicinin favori markası hangisi?
E-ticarette tüketicinin favori markası hangisi?
Dijitale emanet ettiğimiz kirli sırlarımız yüzünden kapana kısılmış hissediyoruz
Sırlarımızı dijitale emanet ettik, kapana kısıldık
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

Disney+ ilk Türk içeriğini açıkladı: Engin Akyürek fanları coştu
Haberler
Disney+ ilk Türk içeriğini açıkladı: Engin Akyürek fanları coştu
Marketing Türkiye
21 Nisan 2022
Kadınlar işverenlerden ne bekliyor?
Haberler
Kadınlar işverenlerden ne bekliyor?
Berçem Sultan Kaya
5 Mart 2022
Refik Anadol şampiyonlar liginde
Haberler
Refik Anadol şampiyonlar liginde
Berçem Sultan Kaya
1 hafta önce
Elon Musk'lı kripto para reklamları ortalığı karıştırdı | Son 24 saatin gündemi
Haberler
Elon Musk’lı kripto para reklamları ortalığı karıştırdı | Son 24 saatin gündemi
Marketing Türkiye
2 hafta önce
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar

Ortaklar Caddesi Murat Apartmanı No: 29/A
Mecidiyeköy, Şişli/İSTANBUL

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar
    • Konkur
    • Araştırma
    • Atamalar
    • Dijital
    • Kreatif
    • KSS
    • Medya
    • Pazarlama
    • Sosyal Medya
    • Trend
    • Haberler
    • New Step
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.