Sanata, sese, söyleme toplumsal hafızamız diyerek sahip çıkıyoruz…
Önceden hazırım, biliyorum derine ineceğim ancak bilmediğim, o derinde neler yaşayacağım. Alamanya: Gurbet Türküleri konseri için İş Kule’lerindeyim. Göçün 60’cı yılında, göç günleri hatırlanıyor; olup bitmişlerle, ola gidenlerle…
Salonda şimdi ak saçlarıyla o yılların gençleri çoğunlukta. Hep birlikte hikayeleştirilen 60 yıllık yolculuğu göz yaşlarımızla dinliyor, izliyoruz. Almanya’ya gidenlerin yaşadıklarını fark edenlerdenim, işte bu nedenle konser salonundan çıkarken yüreğime çöken duygu çok ağır.
İş Sanat’ın 22. dönem konserlerini kaçırmamaya çalışıyorum. Her bir konserin öyküsü var. Öyküler etkiliyor beni. Merak ediyor ve tadilat sonrası kendi salonlarına geçen İş Sanat Fuayesinde Genel Müdür Zuhal Üreten ile buluşup hem öyküleri hem de başlangıçtan bu yana İş Sanat’ın faaliyet alanlarını ve etkinliklerini konuşuyoruz.
Türkiye İş Bankası 1924 yılında kurulduğu günden bu yana ekonomik kalkınmanın yanı sıra toplumsal hayatın gelişimine katkı sağlamak üzere öncü bir rol üstlenmiş. Kültür sanat alanındaki projelerini İş Sanat çatısı altında sürdüren banka; sahne sanatları, plastik sanatlar, müzecilik ve tarih çalışmaları ile arkeoloji alanındaki katkılarıyla faaliyetlerini yürütüyor. İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten uzun yıllara dayanan faaliyetlerini anlatıyor.
Toplumsal hafızamız İş Sanat müzelerinde
Genel Müdür Üreten sanat faaliyetlerini toplumsal hafızayı koruma süreci olarak da değerlendirmeliyiz diyor ve düşüncelerini paylaşıyor; “Banka tarihimiz ülkemizin kuruluş ve kalkınma tarihinin önemli bir parçası. Gelecek kuşaklara aktarabilmek üzere 1990’ların sonlarında kurum tarihi çalışmalarını başlatarak 14 Kasım 2007’de İstanbul’da “Türkiye İş Bankası Müzesi”ni ziyarete açtık.
Müzemiz kurulduğu günden bugüne onlarca süreli sergiye ev sahipliği yaptı ve bugüne kadar 1,8 milyon ziyaretçiyi ağırladı.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılında açtığımız “Milli Mücadele’nin 100. Yılında İstiklal Sergisi” pandemi koşullarına rağmen 614 bin ziyaretçiyi ağırladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davetiyle Sergimizi İzmir’e taşıdık. “Büyük Zafer’in 100. Yılına Doğru İstiklal Sergisi” başlığıyla 30 Ağustos’ta ziyarete açılan sergimiz İzmir’in kurtuluşunun 100. yıldönümü olan 9 Eylül 1922’ye kadar devam edecek.
İstanbul’daki Müzemizde yine Milli Mücadele tarihine ve Büyük Zafer’e odaklandığımız “Bir Asrın Ardından” başlıklı yeni bir sergiyi izleyicisiyle buluşturduk.
Başkentin simge yapıları arasında yer alan tarihi Ulus binamızı da ülkemizin iktisadi bağımsızlığının ve kalkınma sürecinin belge ve hatıralarına ev sahipliği yapmak üzere “Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi” olarak 2019 yılında ziyarete açtık.
Üçüncü müzemizin hazırlıkları da İstanbul’da sürüyor. Beyoğlu Şubemizin tarihi binasında Bankamızın resim koleksiyonunu sanatseverlerle buluşturmak üzere kapsamlı bir tadilat çalışması sürüyor.
Ülkemizin en kapsamlı koleksiyonları arasında yer alan Türk resim sanatının temelinin atıldığı yıllarda üretilen ilk örneklerden başlayan koleksiyonumuzda 950’den fazla sanatçının, 2.518 adet eseri yer alıyor.
Prof. Dr. Gül İrepoğlu küratörlüğünde sergi hazırlıkları devam eden yeni müzemizin gelecek yıl ziyaretçisiyle buluşmasını hedefliyoruz.”
Andan geriye sadece sanat kalacak!
Sanat pek çok kültürde öncelikli alanlardan değil maalesef. Himaye edilmesi gerekiyor. İş Bankası sanatın her alanında himayesini İş Sanat ile uzun yıllardan bu yana ortaya koyuyor. Genel Müdür Üreten pek çok ilde gerçekleştirdikleri sanat faaliyetlerini aktarıyor; “ İş Sanat Kibele Sanat Galerisi ve Ankara İktisadi Bağımsızlık Müzesi bünyesinde bulunan Ankara Sanat Galerisi ile sanata ve sanatçıya destek vermek amacıyla Türk plastik sanatlar tarihinin önde gelen isimlerinin retrospektif sergilerine ev sahipliği yapıyor, sanatseverlerle buluşturuyoruz.
Sezonu 19 Ekim’de seramik sanatçısı Beril Anılanmert Sergisi ile açtık. Anılanmert’i 18 Ocak’ta açılan Mahmut Celayir’in Peykerun başlıklı sergisi izledi. Sezonun son sergisinde ise Yalçın Gökçebağ’ı konuk edeceğiz.
Öte taraftan, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Sahip olduğumuz arkeolojik varlığın gün yüzüne çıkarılması, bugünkü nesillerle buluşturulması ve geleceğe aktarılabilecek biçimde korunması için destek olmaya çaba gösteriyoruz.
Kültür mirasımızın korunması bilincinin yaygınlaştırılması için çalışmalar sürdürüyor, bu kapsamda Zeugma, Patara, Teos, Nysa ve Stratonikeia antik kentlerinde yürütülen çalışmalara uzun soluklu katkılar sağlıyoruz.”
Müzik evrensel dil…
Kapalı kaldığımız dönemde müzik dayanağımız oldu. İyileştirdi. Zuhal Üreten fiziksel buluşamadığımız dönemde pek çok yenilikçi yolla müzik severlere ulaştıklarını söylüyor. Müzik susmamalı diyen Üreten İş Sanat takipçileri için yeni mecralar yarattıklarını söylüyor; “Pandemi sebebiyle geçen sezon, konser salonumuzda, galerilerimizde ya da müzelerimizde fiziksel olarak buluşamadık, bunun burukluğunu yaşadık ancak bu zorlu dönem hiç beklemediğimiz yepyeni ufuklar keşfetmemize vesile oldu.
Çevrim içi hazırladığımız ve “Dayanışma ve Umut Sezonu” adını verdiğimiz 2020 – 2021 sezonumuzda sanatın farklı dallarında gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle her yaş grubuna ve farklı beğenilere hitap ederken ülkemizin değerli sanatçıları ve yaratıcı sektörün emekçileriyle dayanışmanın mutluluğunu yaşadık.
Klasik müzik, Türk halk ve Türk sanat müziği, caz, pop ve alternatif müzik alanında konserlerin yanı sıra dinletiler, okuma tiyatroları, çocuk etkinlikleri ile zengin bir programı yedi ay boyunca tamamı çevrim içi ve ücretsiz olarak İş Sanat’ın YouTube kanalından ve internet sitesinden sunduk.
Geçen sene Eylül ayından itibaren, mevsim koşulları elverdiği ölçüde İş Kuleleri kompleksinde yer alan Kibele Çeşmesi Heykeli önündeki alanda, açık hava konserlerinde buluştuk. Evrencan Gündüz, Sattas, Baba Zula, Kolektif İstanbul, Yeni Türkü, 90’lar Kafası ve Mirkelam sahnemizin konuğu oldu.
Bu sene de mevsim koşullarının elvermesiyle Cuma İş Çıkışı konserlerine devam edeceğiz. Mayıs ayında Can Temiz ve Hey Douglas! Cuma İş Çıkışı konserlerimizin konuğu olacak. Ücretsiz gerçekleşen Cuma İş Çıkışı konserleri haftanın yorgunluğunu müzik eşliğinde atmak isteyenler için bir buluşma noktası oldu.
Kasım ayında başladığımız 22. Sezonumuzu hibrit planladık. Hem yeni açılımlarımızı değerlendirip daha çok sanatsever ulaşabileceğimiz hem de özlediğimiz alkışlarla buluşabileceğimiz sezonumuzda,
- Açılış konseri, Rengim Gökmen yönetiminde İstanbul Ensemble konseri, solisti çellist İstvan Vardai
- “Sözlerimi Geri Alamam” konseri Bulutsuzluk Özlemi & Symphonista
- Yeni Yıl Konseri, Rengim Gökmen yönetiminde Gedik Filarmoni, Mert Süngü tenor, Olga Peretyatko soprano
- Fatih Erkoç ve İstanbul Superband konseri
- Lahza ve Kenan Doğulu konseri
- Alamanya: Gurbet Türküleri
- Cahit Berkay & Cengiz Özkan Anadolu Ozanlarının İzinde – 11 Mart
Mart ayının ikinci yarısı ve Nisan aylarında YouTube’da şiir – hikâye dinletileri, Provadan İzle serisi, Kahverengi Yol Panoları podcast kayıtları, Milli Reasürans Orkestrası’nın konseri, çocuklara yönelik olarak hazırlanan Masamda Tiyatro Var ve Çocukken Büyüdüm Ben çocuk etkinliklerimizle yayında olacağız.
Mayıs ayında Serdar Yalçın’ın Nutuk Oratoryosu’nun premieri sahnemizde izleyiciyle bulaşacak. Henüz görüşmeleri devam eden farklı gösterisi planlarımız da var” diyor.