Nisan’ın adı Adana mı olsa ?
Aylardan nisan. Ve elbette nisan deyince akla “Portakal Çiçeği Karnavalı” yani Adana geliyor… Belli ki bu davete yurdun dört bir yanından on binler yanıt vermiş! Bakın sonra ne olmuş?
Her ne kadar haz etmesek de basında yer almanın akçeli karşılığından söz edilmesine hiçbir koşulda dur diyemiyoruz! Sevgili Ali Haydar Bozkurt da Adana HiltonSa’da yedincisi yapılan Portakal Çiçeği Karnavalı’nın basın toplantısında haber eşdeğerini söylüyor. Aslında rakam o kadar büyük ki haber değeri var. Bu nedenle bendeniz de zaten bildiklerinizi yazmak yerine satır aralarındaki izlenimlerimi yazmaya karar verdim.
– Message İletişim Adana’ya gitmek için hevesli devasa gazeteci ordusunu tereyağından kıl çeker gibi götürdü ve getirdi. Bütün bu çalışmayı gönüllü yaptığını söylersem belki hakkını teslim etmiş oluruz.
– Kalabalığız ama her birimiz bir ucundayız karnavalın. Celal Toprak, Fikret Çengel bölgenin güçlü gazetesi Refleks’in İmtiyaz Sahibi Esra Başer ve Genel yayın Yönetmeni Mehmet Uluğtürkkan mihmandarımız. Hal böyle olunca en iyi yerden, en âlâ şekilde yaşıyorsunuz karnavalı. Bir teşekkür borcumuz var…
– Milyonlar! Evet, milyonlar sokaktaydı. Çoğu zaman bir yere gitmek için yan yolları kullandık çünkü yürümüyor bloklar halinde neyi beklediğimizi bilmeden duruyorduk. Bütün bu kalabalığa ve profil çeşitliliğine rağmen en ufak nahoş bir olayın olmaması karnavalın ne kadar değerli kılındığının adeta ispatıydı. Karnavalın şanına halel gelmemeliydi.
– Bir ara Gaziantepli bir öğretmen grubuyla aynı masada oturduk. Şanlıurfalılar, Trabzonlular, İstanbullular ve Nevşehirliler vardı. Yani karnaval Adana’nın değil Türkiye’nin olmuştu.
– Her köşede bir etkinlik vardı. Adana’dan bir nedenle gelip geçenler eski dostlarla buluşmak üzere gelmişlerdi. Hava nostalji kokuyordu. Biraz da hüzün…
– Karnavalın açılışını Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ilçe belediye başkanları, sanatçılar ve karnavalın fikir önderi Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt “karnaval gongunu” birlikte çalarak gerçekleştirdi. Bu arada Başkan Karalar henüz mazbatasını almamıştı. Ancak gördüğüm Başkan Adana’ya duygusal anlamda iyi gelmişti.
– Bir de kayıtlara geçmesi açısından öneri; Portakal Çiceği Karnavalı üstel anlamda büyüyor, bu nedenle her anının tasarlanması, senaryolaştırılması ve yönetilmesi gerek ve şart olmuş. Seneye daha planlı bir karnaval sonuçları itibarıyla çok daha tatmin edici olacaktır.
– Emeği geçenleri saymaya kalksam eksik kalır biliyorum. Bu nedenle toptan aklınıza, emeğinize ve daha da çok yüreğinize sağlık diyorum.
KSS dediğin sürdürülebilir olmalı
Bunca Anadolu kenti gezen bendenize bugüne kadar Kars’a gitmek nasip olmamıştı. Oysaki Orhan Pamuk’un, her ne kadar Karslılar pek haz etmeseler de Kar romanı içime bir Kars düşürmüştü. Eczacıbaşı Kurumsal İletişim Direktörü Cem Tanrıkılıcı, “Yatılı Bölge Okullarında 10 yıldan bu yana yaptığımız ıslak alan ıslah çalışmalarını görmeye Sarıkamış’a gidiyoruz” mesajı gelince ikiletmedim. Her ne kadar uçağımız rötar yapsa da keyfimizi hem hiç bozmadık hem de Faruk Eczacıbaşı ile sohbet etme fırsatını yakaladık.
Bizi, “memleketimde çalışacağım” diyen eğitimli yerel bir kadın rehber karşılıyor. Kentin tarihi adeta anlatmakla bitmez gibi gözüküyor. İstikamet rötarla karanlığa kalma riskine düşen Ani Harabeleri. Rakım yüksek, gökyüzü yakın gözüküyor. Merak edenler bölge tarihini ayrıntılı okuyabilirler ama tek kelimeyle coğrafya etkileyici. Pek çok medeniyet bir arada. Etkilenmemek mümkün değil. İleride, yakınlarda ışıklar yanıyor. Soruyoruz, “Orası sınır ötesi. Ermenistan köyleri” diyorlar.
Eczacıbaşı Topluluğu 10 yıl önce başlayan “Eczacıbaşı Hijyen Projesi” ile hem eğitim vermiş hem de 5 bin 500 konutluk malzeme kullanmış. Sonuç, şimdiye kadar yaklaşık 19 bin öğrenciye dokunulmuş. YBO’larda bir güzellik daha yapılmış ve 10 kadar okula müzik odası tasarlanmış Tuvaletleri bizzat deneyimledim, banyoları da teftiş ettim. Masraftan kaçınmayan Eczacıbaşı yönetimini kutlarım. Bakınız Faruk Eczacıbaşı bu çalışmanın sadece bir inşaat işi olmadığını törende yaptığı konuşmayla nasıl ifade etti: “Çocukların sağlıklı, temiz, modern ortamlarda yaşamaları ve eğitim görmeleri en doğal hakları. Yeterli fiziksel olanakları sağlamak kadar bu olanakların estetik ve kaliteli olmasını sağlamak da şart. Gençlerimiz, bu erken yaşlarından estetik ve kalite bilincine ne kadar doğallıkla alışırsa, ileride kendi çocukları için de aynısını sağlamak isteyecektir.” Doğru söze ne denir!
Bizimle birlikte Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Ali Aköz, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Gençoğlu ve yerel yöneticiler katıldı. Projeye gelince; devam ediyor. Elbette etmeli. Anadolu’da onarıma muhtaç öyle çok tuvalet var ki!
Bir de Kars ekonomisine ilişkin son cümle. Rehberimize göre Kars’ta sadece bir tane fabrika var ve o da yılda bir ay şeker üretiyor. Bir ekleme yaparak bitireyim; Doğu Ekspresi’nin de etkisiyle Kars Kaz Evi sahibi Nuran Özyılmaz 12 ay 365 gün bacasız fabrikasını çalıştırıyor. Kendisine öykünenler de çoğalmış. Onlar da restoranlarını açıp turizme katkıda bulunuyorlar. İşte, yine bir kadın öncü. Her ilde sayılarının artmasını dilerim.