
Yapay zeka kullanan ürünler tedirgin ediyor
Bilinirliği artıyor, kullanımı yaygınlaşıyor ancak yarattığı tedirginlik bitmiyor… Türkiye’de bireyler yapay zekayı hem heyecan verici hem de tehditkar buluyor. Bir yandan bilinirlik ve kullanımı her geçen gün artarken diğer yandan geleceğe dair yarattığı endişe perçinleniyor. Ipsos tarafından gerçekleştirilen Global Advisor ve Gündeme Dair araştırmalarından derlenen veriler, yapay zekaya bakışa dair önemli içgörüler sunarken; Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik de verileri Marketing Türkiye için değerlendirdi…
Bilinirlik arttı
Analize göre 2023 yılına kıyasla yapay zeka uygulamalarının bilinirliği 5 puan artarak yüzde 47 seviyelerine ulaştı. Üretken yapay zeka bilinirliği de arttı ancak yine de yapay zeka bilinirliğinden daha düşük kaldı. Öte yandan yapay zeka kullanımı 2023 yılına kıyasla 11 puan artarak yüzde 12’den yüzde 23’e çıktı.

Yapay zeka kullanan ürünler tedirgin ediyor
Türkiye’deki bireylerin yüzde 58’i yapay zeka kullanan ürün ve hizmetlerden tedirgin. Bu konuda tedirgin olanların oranı seneler içinde artıyor. Türkiye’deki bireylerin yüzde 67’si ise “yapay zeka kullanan ürün ve hizmetler beni heyecanlandırıyor” diyor. Yapay zekaya yönelik tedirginlik ve heyecan ilişkisine bakıldığında ise Türkiye’deki bireylerin yapay zekaya Avrupa ülkelerine göre daha pozitif yaklaştığı söylenebilir.

Fırsat mı, tehdit mi?
Toplumun yarısı yapay zekanın fırsat olduğunu düşünürken, yüzde 44’ü tehdit olarak görüyor. Diğer taraftan bireylerin yüzde 65’i yapay zekanın yapabileceklerinden korkarken, yüzde 56’sı dezavantajlarından daha çok faydası olduğu görüşünde. Gelecek nesiller için yapay zekanın yeni iş imkanları doğuracağını düşünenlerin oranı ise 2023 senesi ile benzer. Diğer taraftan iş imkanlarının kısıtlanacağı ve işsizlik sorununa neden olacağını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 25’den yüzde 20’ye geriledi. Yapay zekanın şu anki işlerini yapacağını düşünenlerin oranı ülkeler ortalamasında yüzde 36. Türkiye’de ise bu oran yüzde 42.

Heyecan ve endişe arasında bir gerilim yaşanıyor

IPSOS Türkiye CEO’su
- Ipsos Global Trendler araştırmasına göre bireylerin teknoloji hakkında bir ikilemde olduğunu görüyoruz. Teknoloji daha yaygın hale geldikçe, bize getirebileceği sorun çözme araçlarının cazibesi ve iletişim kurma biçimlerindeki değişiklik inanılmaz bir heyecan yaratıyor. Diğer yandan da gizlilik, iş kaybı ve kötüye kullanım potansiyeline ilişkin endişeler var. Heyecan ve endişe arasında bir gerilim yaşanıyor.
- Araştırmaya göre ülkeler ortalamasında neredeyse dört kişiden üçü (yüzde 71), toplum olarak karşılaştığımız sorunları çözmek için teknolojiye ihtiyacımız olduğunu düşünüyor. Ancak, teknolojik ilerlemenin “hayatlarımızı mahvettiğini” düşünenler de var (yüzde 57). Bu ikilem, yapay zekaya bakış açısında da geçerli. Bireyler yapay zekadaki gelişmeler konusunda heyecanlı, ama aynı zamanda bu gelişmelerin getirebileceği değişiklikler konusunda da endişeli. Ipsos bu gerilime “Yapay Zekanın Büyüsü ve Endişesi” (the Wonder and the Worry of AI) adını veriyor.
- 2022 yılının sonunda ChatGPT’nin kullanıma açılması ile milyonlarca internet kullanıcısı yapay zeka ile doğrudan karşılaştı, diyalog kurmaya başladı. Yapay zeka bir anda hayatlarımızın tam da ortasına yerleşti. Gündeme Dair araştırmamıza göre Türkiye’de her iki kişiden biri yapay zekayı duyduğunu belirtiyor. Soruyu üretken yapay zeka olarak sorduğumuzda ise bilinirlik oranı düşüyor (yüzde 32). Bu fark “üretken yapay zeka” teriminin daha teknik ve yeni bir kavram olmasından kaynaklanıyor olabilir. Herkesin gündelik diline yerleşmiş değil. Bu yıl aynı araştırmada Türkiye’de yapay zeka kullanımının 2023 yılına göre arttığını görüyoruz. Bazı uygulamaları denemek, iş ve özel hayatta işlerini kolaylaştırmak için kullananların oranı 2023 yılında yüzde 12 iken bu yıl yüzde 23’e çıktı.
- Ipsos’un 30 ülkede 23 binden fazla kişiyle gerçekleştirdiği Global Advisor araştırmasına göre ülkeler ortalamasında bireylerin yaklaşık yarısı üretken yapay zeka konusunda heyecanlı olduklarını, diğer yarısı ise endişeli olduklarını söylüyor.
- Anglosphere ülkelerinde (ABD, İngiltere, Kanada, İrlanda ve Avustralya) heyecandan çok daha fazla endişe var. Avrupa pazarlarında ise daha az endişe gözlemleniyor, ama heyecan düzeyi de orta seviyede. Güneydoğu Asya’daki bazı ülkeler ise belirgin şekilde heyecanlı ve endişeye kıyasla çok daha olumlu. Japonya ise biraz aykırı bir ülke olarak konumlanıyor. Ne heyecanlı ne de endişeli. Türkiye’de ise heyecanlı olanların oranı endişe duyanlara göre daha yüksek, daha olumlu bir bakış açısı hakim. Endişelerin önemli kaynaklarından biri elbette ki bireylerin yaşadıkları ülkelerde yapay zekaya ilişkin düzenlemelerin yapılıp yapılmayacağı ile ilgili. Hükümetlerin düzenlemelere olan yaklaşımı bu noktada kritik önem taşıyor. Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi sürecinde, bazı şirketler hükümetlerle iş birliği yaparak hukuki ve etik çerçevede hareket edeceklerini duyurdular. Bu, umut verici bir gelişme. Ancak tek başına yeterli mi, orası tartışmalı. Çünkü yalnızca özel şirketler değil, devletler de kendi yapay zeka programlarını yürütüyor. Üstelik bu programların bazıları askeri amaçlar taşıyor. Yapay zekanın sunduğu güç ve ekonomik potansiyel, bu teknolojiyi etik ve yasal sınırlar içinde tutmayı her geçen gün daha da zorlaştırıyor.
- Gündeme Dair araştırmamıza göre her iki kişiden biri Türkiye’de yapay zekayı bir fırsat olarak görüyor. Tehdit olarak görenlerin oranı da azımsanmayacak düzeyde (yüzde 44). Her on kişiden altısı yapay zekanın yapabileceklerinden korkuyor. Gelecek nesiller için yapay zekanın yeni iş fırsatları yaratacağına inananların oranı, 2023 yılıyla benzer seviyede kalmış durumda. Öte yandan, yapay zekânın iş imkanlarını azaltacağı ve işsizliği artıracağı yönünde endişe duyanların oranı yüzde 25’ten yüzde 20’ye gerileyerek bir miktar azalmış görünüyor. Yapay zekanın şu anki işlerini yapacağını düşünenlerin oranı ülkeler ortalamasında yüzde 36. Türkiye’de ise bu oran yüzde 42. Yapay zekânın şu anda çevrim içi aramalardan reklam içeriği oluşturmaya, iş başvurularını elemekten yapay zekâ ile oluşturulmuş spor içerikleri yaratmaya birçok görevi üstleniyor.
- Global Advisor araştırmasına göre yapay zeka kullanan şirketlerin bu kullanımı açıkça belirtmesi yönünde büyük bir beklenti var (yüzde 79). Önümüzdeki dönemde bireylerin içeriklerin yapay zeka yerine insanlar tarafından oluşturulmasını tercih etme ihtimali de söz konusu. Kullanım yaygınlaştıkça buna alışmamız ve daha rahat hissetmemiz kolaylıkla beklenebilir. Ancak bir tepki senaryosunun gerçekleşmesi de mümkün. Yapay zekâ kullanan şirketlerin kişisel verilerin korunacağına ilişkin görüşler de farklılaşıyor. Ülkeler ortalamasında yapay zekâya bu konuda güven pozitif. Tüm bunlar bizler için karışık sinyaller ortaya koyuyor. Hem kaygı doluyuz hem de hayranlıkla bakıyoruz. Yapay zekâdan birçok şey bekliyoruz, ama bunların olumlu olup olmayacağından emin değiliz. En azından kısa vadede güven sorunu oldukça yaygın ama faydalarını da görmek istiyoruz.
- Tarihte belki de ilk defa entelektüel üretimi, düşünme işini makinelere ihale ettiğimiz bir çağa giriyoruz. Bir kırılma noktasındayız. Teknolojinin neler yapabildiği değil, insanların bu güçle ne yapmayı tercih ettiği geleceği şekillendirecek.
Araştırmanın metodolojisi:
Global Advisor; Ipsos tarafından 30 ülkede Global Advisor çevrimiçi platformu ve Hindistan’da IndiaBus platformu üzerinden, 21 Mart Cuma ile 4 Nisan Cuma 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Hindistan’da 18 yaş ve üzeri; Kanada, İrlanda Cumhuriyeti, Malezya, Güney Afrika, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 18-74 yaş arası; Tayland’da 20-74 yaş arası; Endonezya ve Singapur’da 21-74 yaş arası; diğer tüm ülkelerde ise 16-74 yaş arası toplam 23.216 yetişkinle görüşme yapıldı. Örneklem, Japonya’da yaklaşık 2.000; Avustralya, Belçika, Brezilya, Kanada, Fransa, Almanya, Büyük Britanya, İtalya, İspanya ve ABD’de yaklaşık 1.000; Arjantin, Şili, Kolombiya, Macaristan, Endonezya, İrlanda, Malezya, Meksika, Hollanda, Peru, Polonya, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore, İsveç, İsviçre, Tayland ve Türkiye’de ise yaklaşık 500 bireyden oluştu. Gündeme Dair araştırması 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili haftalık 1200 birey ile online anket yöntemi (CAWI) üzerinden gerçekleştirildi. Araştırmanın istatistiki hata payı, 95 güven aralığında ± 3.5’tir. Veriler, ADNKS 2019 verilerine (yaş, cinsiyet, eğitim ve İBBS1 12 bölge) göre ağırlıklandırıldı.