
Ya çalışanınız size rakip olursa?

VALİS Danışmanlık Kurucusu
Bir şirketin çalışanısınız. Şirketin üretim sırları, pazarlama stratejileri veya müşteri çevresi gibi rekabete duyarlı konularda bilgi edinme olanağınız mevcut. Şirket ile çalışma akdiniz sona erdiğinde, işveren sizden belli bir süre kendisi ile rekabet etmeme (rakip şirketlerde çalışmama veya iş kurmama) taahhüdünde bulunmanızı talep ediyor.
İşveren ile çalışan arasındaki rekabet yasağı uygulamasının özü böyle.
Elbette kaynak dağılımında etkinliği hedefleyen piyasa ekonomisi sisteminde mal ve hizmetler gibi emeğin (ete kemiğe bürünmüş birikimli bilgi-beceri diyebiliriz) de serbest dolaşımı esas. Bununla birlikte şirketlerin ticari sırlarının, binbir çaba ile geliştirilmiş iş modeli ve rekabet stratejilerinin korunması da gerekir.
Kamu otoriteleri bu ikisi arasında denge gözeterek rekabet yasağına ilişkin hukuki çerçeveyi belirliyor. Örneğin ülkemizde bu denge Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümleri (m. 444-447) ve yargı kararları ile kurulmakta.
ABD’de tartışmalı süreç
ABD’de işveren ile çalışan arasındaki rekabet yasağı yaygın bir uygulama. Mamafih Başkan Biden döneminde bu uygulama mercek altına alındı.
ABD Rekabet Otoritesi FTC konu ile ilgili uzun bir çalışma yaptı. Çok sayıda arama konferansı, kamuoyu yoklaması ve sair ön hazırlıklar gerçekleştirdi. Toplamda 26 bin kişiden görüş ve yorum topladı. Tüm bu hazırlıkları 570 sayfalık ayrıntılı bir rapor ile kamuoyuna sundu. Rapor özetle; genel rekabet yasağı uygulamasının ücretleri baskıladığı, yenilikçiliği ve girişimciliği sınırladığı iddiasını ortaya koyuyor.
Nihayet Nisan 2024’te ABD’de rekabet yasağı uygulamasını yasaklayan FTC Kararı yürürlük kazandı. ABD’de işverenler, çalışanlarına rekabet yasağı getiremeyecekti. Tahmin edilebileceği üzere ABD’de kıyamet koptu!
Bazı teşebbüs birlikleri FTC Kararını hızla yargıya taşıdılar. Teksas Bölge Mahkemesi Temmuz 2024’te FTC Kararının yürütmesini durduran ilk mahkeme oldu. Bu noktada gerekçenin teknik detaylarına girmeyeceğim. Burada hâkimin kararının esas olarak FTC’nin tüm ABD’de yasaklama getirme yetkisinin bulunmadığı yorumuna dayandığını vurgulamak yeterli olacak.
Teksas sonrasında bir mahkeme daha yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bir başka mahkeme itirazı reddetti.
Trump döneminde Rekabet Otoritesinin bu konudaki tutumu merakla bekleniyordu. FTC’nin yeni patronu Ferguson işgücü piyasalarına müdahale etmeye devam edeceklerini, hatta bir “İşgücü Görev Birimi” teşekkül ettirdiklerini duyurdu. Bu gelişme Trump Dönemin FTC’sinin, rekabet yasağının yasaklanması tutumunun arkasında durdurduğu biçiminde yorumlandı.
Lakin bu yorum kısa zamanda boşa düştü!
Zira FTC birkaç hafta önce havlu attı. ABD Ticaret Odasının açtığı davada mahkeme FTC’nin rekabet yasağını yasaklaması kararının yürütmesini durdurmuştu. Bunun üzerine FTC mahkeme kararını temyiz mahkemesine taşımıştı. Temyiz sürecinde üst mahkemeye davadan vazgeçtiğine ilişkin dilekçe sundu. Böylece dava düştü. Diğer deyişle rekabet yasağının genel olarak yasaklanması kararından fiilen vazgeçmiş oldu FTC.
Hal böyleyken, hemen hemen aynı dönemde evcil hayvan hizmetleri pazarında faaliyet gösteren Gateway Service şirketine, tüm çalışanlarına rekabet yasağı uygulamasında bulunması nedeniyle dava açtı. Yanı sıra, sağlık sektörünün belli başlı işverenlerine Başkan Ferguson imzalı resmi mektup yazarak rekabet yasağı konusunda dikkatli olmaları uyarısında bulundu.
Üstelik rekabet etmeme yasağının genel etkisini daha iyi anlamak için (yine, yeniden) kamuoyundan bilgi toplamaya başladığını duyurdu. Zaman doğrusal değil, döngüsel malumunuz!
Yılan hikâyesinde son durum şudur; FTC genel yasaklamaya ilişkin önceki dönem kararını savunmaktan vazgeçse de ilke olarak rekabet yasağı uygulamalarına olay bazında müdahale etmekten geri durmayacak. Kamuoyu istişaresi sonrasında yeni bir politika belirleyecek.
Türkiye’de hukuki çerçeve ve şirketler için uyarı
Ülkemize gelirsek, kanunla düzenlenmesi nedeniyle rekabet yasağına ilişkin hukuki çerçevenin daha net olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Rekabet Kurumu’nun işgücü piyasalarına dönük bazı adımları görüş mesafesini, en azından hâkim durumda bulunan şirketler bakımından azalttı.
Malumunuz Rekabet Kurulu 2024 yılının sonlarında “İşgücü Piyasalarında Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuzu” yayımladı. Söz konusu Kılavuz, rekabet kurallarının işgücü piyasalarına uygulanması konusuna açıklık getirmekte.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, teşebbüsler arasındaki ilişkilere ve hâkim durumda bulunan teşebbüslerin tek taraflı davranışlarına ilişkin kurallar tanımlıyor. Bu itibarla bir şirket ile çalışanı arasındaki iş sözleşmeleri Kanun kapsamının dışında görülebilir.
Diğer yandan herhangi bir pazarda da hâkim durumda bulunan bir şirketin, çalışanı ile akit altına aldığı rekabet yasağı sözleşmesinin (ya da iş sözleşmesine derç edilen hükmün), Türk Borçlar Kanununda çizilen çerçeveyi aşması halinde, söz konusu davranışın, Rekabet Kurumu tarafından tek taraflı davranış(lar)la hâkim durumun kötüye kullanılması olarak nitelenmesi ve cezalandırılması muhtemeldir.
Yeri gelmişken Türk Borçlar Kanununda çizilen sınırları kabaca özetleyeyim. Rekabet yasağı sözleşmelerinin geçerlik taşıyabilmesi için sözleşmenin yazılı olması, işverenin korunmaya değer haklı menfaatinin varlığı, çalışanın üretim sırları, işverenin işleri veya müşteri çevresi hakkında bilgi edinme olanağı, işverenin önemli bir zarara uğrama ihtimali, işçiye zarar vermeyecek biçimde (süre, yer ve konum bakımından) sınırlandırılması koşulları bulunmalıdır.
Rekabet yasağı sözleşmelerine ilişkin henüz bir Rekabet Kurulu kararı bulunmaması nedeniyle konu netleşmiş değil. Bununla birlikte konuya ilişkin Kurul kararları zaman içinde belirsizliği ortadan kaldıracaktır.
Önemine binaen altını çizmeliyim, hâkim durumdaki bir teşebbüs ile çalışanları arasındaki rekabet yasağına ilişkin uygulamanın Rekabet Kurumu tarafından incelenmesi halinde, sözleşme ya da uygulamanın Türk Borçlar Kanununda ruhsatlanan çerçeveyi aşıp aşmadığı esas alınacaktır.
Sözün özü; Türkiye’de herhangi bir pazarda hâkim durumda bulunan şirketlerin çalışanları ile yaptığı rekabet yasağına ilişkin sözleşme/uygulamalarda dikkatli davranmasında fayda bulunuyor…
 
 

 
							 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
