Türkler ‘Kendi işinin patronu olmak’ istiyor!
Amway Avrupa’nın geleneksel hale gelen Avrupa Girişimcilik Araştırması’nın 3. sünün sonuçları açıklandı. 12 -19 Kasım tarihleri arasındaki Dünya Girişimcilik Haftası için Amway Avrupa tarafından Pazar Araştırma şirketi GFK Almanya’ya ve LMU (Münih, Ludwig-Maximilians Üniversitesi) Girişimcilik Merkezi işbirliğinde yaptırılan araştırmanın sonuçlarına göre ‘Girişimcilik ruhu’, Avrupa’da ve Türkiye’deki yükselişini sürdürüyor. Amway Avrupa Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Meissner, “Girişimciliğin Avrupa ekonomilerinde önemi gittikçe artıyor. Bu nedenle girişimcilik konusunda bir kamuoyu yaratmak ve girişimciliği güçlendirmek ekonomik büyümeye ve refaha katkı yapacaktır.” diyerek üç yıldır sürdürdükleri araştırmanın önemine dikkat çekti. Amway Avrupa tarafından Dünya Girişimcilik Haftası’nda duyurulan araştırmanın sonuçlarına baktığımızda girişimciliğin Avrupa’da yüksek bir itibara sahip olduğu görülüyor. 2010 ve 2011 ile karşılaştırıldığında kendi işinin sahibi olma potansiyeli Avrupa’nın tamamında değişmiyor; araştırmaya katılan her üç kişiden biri (%38) kendi işini başlatmayı düşünebiliyor. Mayıs – Haziran 2012 tarihleri arasında Türkiye’nin de içinde bulunduğu 16 Avrupa ülkesinde (Türkiye, Avusturya, Danimarka, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Rusya, İsviçre, Ukrayna, Yunanistan, Macaristan, Romanya, Portekiz), 14 yaş ve üzeri kadın-erkek 17.768 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre girişimcilik, önümüzdeki 10 yıl içinde daha da önem kazanacak. 2012’de girişimcilik potansiyelinin yüksek olduğu ülkeler arasında Yunanistan (%50), Türkiye (%48) ve İsviçre (%48) başı çekiyor. Bu ülkeleri %47 oranıyla Polonya takip ediyor. Almanlar ise geçen sene olduğu gibi kendi işini kurmaya en olumsuz yaklaşan halk. Girişimciliğe karşı en olumlu tavrı sergileyen ülke ise %85 ile Danimarka. Onu %77 oranla Fransa ve % 76 ile İngiltere izliyor. %47 ile Macaristan, %35’erlik oranla Avusturya ve Almanya da en olumsuz bakan ülkeler sıralamasında başı çekiyor. Şu anda girişimci olduklarını teyit eden insanların sayısının en yüksek olduğu ülkeler ise Yunanistan (%21), İtalya, İsviçre (her biri %12) ve Portekiz (%10). Rusya ve Danimarka ise % 3’lük oranla en son sıralarda yer alıyor. 30 yaş altı gençlerin %78’i girişimciliğe olumlu bakıyor. Bu yaş grubundaki her iki katılımcıdan neredeyse biri (%48) kendi işini kurmayı düşünebiliyor. Erkeklerin (%71) ise kadınlara (%67) oranla girişimciliğe biraz daha olumlu yaklaştığı görülüyor. Ankette üniversite mezunlarının da girişimcilik konusunda daha cesur oldukları ortaya çıkıyor. Üniversite mezunlarının bu yaklaşımının en büyük sebebi ise kişisel tatmin, kendi fikirlerini hayata geçirme imkânı. Avrupalıların kendi işlerini yapmak istemelerinin en büyük sebebi, geçen sene olduğu gibi % 45 oranla kendi işinin patronu olma isteği. Bunu kişisel tatmin ve kendi fikirlerini hayata geçirme olasılığı (%39) ve ek gelir beklentisi (%33) izliyor. Ek gelir beklentisi ise geçen seneye göre % 5’lik oranla diğer sebeplere göre en büyük artışı gösteriyor. Romanya, Yunanistan ve Danimarka ek gelir beklentisine ortalamanın üzerinde değer veriliyor. % 57 ile sermaye eksikliği, % 44’le ekonomik durumdaki belirsizlik ve % 35 oranla başarısızlık korkusu Avrupa’da girişimciliğin önündeki en büyük engeller. Sermaye eksikliğini en büyük engel olarak gören ülkeler arasında % 74 oranla Yunanistan başı çekerken onu % 69 ile Almanya ve %67 ile Romanya izliyor. Sermaye konusunu en az endişe edenler ise İngilizler. Yaşanan ekonomik kriz de Avrupalıların girişimciliğe yönelik tavırlarını etkileyen bir başka önemli etken. Yunanlıların %79’u, Danimarkalıların %64’ü ve İspanyolların %59’u belirsiz ekonomik durumun serbest meslek sahibi olmalarının önünde bir engel olduğunu söylüyor. Türkiye (%12) ile Rusya ise (%16) ekonomik durumdan en az endişe duyan gruplardan. Avrupa’da ankete katılan her dört kişiden üçü girişimciliğin gelecek 10 yılda daha fazla önem kazanacağını düşünüyor. Özellikle Danimarka (%94), Avusturya, İtalya (her biri %86) ile İngiltere ve İspanya (her biri %85) önümüzdeki yıllarda girişimciliğin öneminde ortalamanın üzerinde bir artış bekleyen ülkelerden. Bununla birlikte Fransa (%23), Yunanistan (%22) ve Polonya (%18) ise modern çalışma dünyasında girişimciliğin önem yitireceğini düşünenlerden. Avrupalılar, girişimcilerin çalışmak istedikleri yere karar vermekte daha bağımsız olduğuna (%45), yeni yollar çizme cesaretine sahip olduğuna (%44) ve zamanlarını daha esnek şekilde yönetebildiğine (%41) katılıyor. Ülkeleri finansal krizden etkileniyor olsun ya da olmasın, Avrupa genelindeki insanlar, bu becerileri girişimciler için önemli nitelikler olarak algılıyor. Yunanistan (%70), Almanya ve Avusturya (her biri %59) girişimcilerin nerede çalışacaklarına karar vermekte bağımsız olmaları”nın girişimcileri çalışanlardan ayıran en önemli özellik olduğunu düşünürken Danimarka (%80), Almanya (%75) ve Yunanistan (%66) “Girişimcilerin yeni yollar çizme cesaretine sahip olması” diyor. Türkiye, (İsviçre ile beraber) %48 ile en yüksek ikinci serbest meslek sahipliği potansiyeline sahip ülke. Ancak Türkiye’deki girişimcilik potansiyeli ile hâlihazırdaki gerçek serbest meslek sahiplik oranı arasındaki fark (%29) da Polonya’dan sonra Avrupa’daki en yüksek fark olarak dikkat çekiyor. Türkiye’de 15 yaş üzeri kadın – erkek 1474 kişi ile yüz yüze gerçekleştirilen araştırmada en çok 15 – 29 yaş arasındakilerin kendi işini yapmaya cesareti olduğu görülüyor. Bu yaş grubundaki her 2 kişiden 1’i de bunu yapabileceğine inanıyor. Çoğu ülkede olduğu gibi, Türk erkekleri, serbest meslek sahipliğine karşı Türk kadınlarına kıyasla daha olumlu bir tavır sergilerken üniversite mezunu ve çocuksuz olanların girişimcilik konusunda daha cesur oldukları görülüyor. Bölgelere göre baktığımızda ise Marmara Bölgesi, kendi işini yapma konusuna en olumlu bakan bölge olarak öne çıkıyor. Ege ve Doğu Anadolu ise hem olumlu bakıyor hem de ‘yaparım’ diyor. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu ise alt sıralarda yer alan bölgeler…Türkiye’de her üç katılımcıdan biri ek gelir ve kendi işinin patronu olma imkânlarını girişimci olmanın en önemli sebepleri olarak görüyor. Kadınlar ve üniversite mezunları ise kendi işini yapmanın en önemli sebebi olarak kişisel tatmin ve kendi fikirlerini hayata geçirme olasılığı diyor. İç Anadolu’da kendi işinin patronu olma fikri öne çıkarken, Marmara’da kendi fikirlerini uygulayabilme imkanı, Karadeniz ve Akdeniz’de ek gelir beklentisi girişimciliğe olumlu bakmanın başlıca sebepleri. Ankete katılanların %44’ü sermaye eksikliğini girişimciliğin önündeki en büyük engel olarak görürken bunu %30’luk oranla kamu desteğinin olmaması izliyor. Marmara’da ekonomik belirsizlik en büyük engel olarak görülürken Doğu Anadolu ve Karadeniz’de sermaye eksikliği sebebi başı çekiyor. Bunlarla birlikte her biri Avrupa Birliği veya Euro Bölgesi içinde yer alan ülkelerin aksine, Türkler mevcut ekonomik durumdaki belirsizliği de bir sorun olarak görmüyor! (Türkiye:%12; Avrupa ortalaması %44). Türk katılımcıların üçte ikisi (%70), önümüzdeki 10 yılda girişimciliğin daha fazla önem kazanacağına inanıyor. Katılımcılar gençleştikçe, girişimciliğin modern dünyadaki yeri konusundaki algılamalarının daha olumlu hale geldiği görülüyor. 30 yaşın altındaki katılımcıların %47’si girişimciliğin önemine dair olumlu bir gelişme olacağını öngörürken, bu oran 30 ila 59 yaş arasında %38, 60 yaş üzeride ise sadece %25 düzeyinde kalıyor. Girişimcilerin hangi yönlerden çalışanlardan farklılaştıkları konusunda ise ‘parasal konularda daha iyi olma’ %30 oranla ilk sırada yer alıyor. (Avrupa ortalaması: %26). Onu %27 ile ‘zamanı daha esnek şekilde yönetebilme’ (Avrupa Ortalaması: %40), %26 ile ‘çalışacakları yere karar vermekte daha bağımsız olma’ (Avrupa ortalaması: %45) ve kendilerine ‘yeni bir yol çizme cesaretine sahip olma’ özellikleri takip ediyor (Avrupa ortalaması:%45). Bölgesel olarak baktığımızda ise Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz’de ‘parasal konularda daha iyi olma’, Marmara’da ‘daha iyi organize olma’, Ege’de ise ‘yeni bir yol çizme cesareti’, girişimciliği çalışanlardan farklılaştıran başlıca özellikler.