İyi işveren olmak Türk Henkel’in DNA’sında var

Pandemi döneminde değişen dengelerle birlikte “İyi bir işveren markası” olmanın artık çok daha zorlu koşulları var. Fakat gerçekleştirdiği İK uygulamalarıyla Türk Henkel, çoktan çalışanlarının gönlünü fethetmiş durumda. Great Place to Work’ün açıkladığı “En İyi İşverenler” listesinde de yer alan şirketin Yürütme Kurulu Başkanı ve Çamaşır & Ev Bakım Genel Müdürü Güray Yıldız ile Türk Henkel ve İsrail İnsan Kaynakları Direktörü Pınar Kadırgan iyi bir işveren markası olmanın sırlarını veriyor.

Great Place to Work “En İyi İşverenler 2022” listesine girdiniz. En iyi işveren olmak sizin için ne ifade ediyor ve bundan sonraki hedefiniz nedir?

Güray Yıldız: İyi işveren olmak, bu zamana kadar yapılmış ve hayata geçmiş inisiyatiflerin çalışma arkadaşlarımız tarafından karşılık gördüğünün, takdir edildiğinin ve ekip içindeki güçlü iletişimin en büyük göstergesi. Bu nedenle, en iyi işveren olmak hem mutluluk hem de gurur verici bir başarı. Bunun yanı sıra esas amacımız, şirketimizdeki değişim ve yeni inisiyatiflerle, her türlü koşulda oluşturduğumuz bu ortamı sürdürülebilir kılmak.

Çalışanlarınıza nasıl bir çalışma ortamı sunuyor ve çalışanlarınızı hangi alanlarda destekliyorsunuz?

G. Y.: Çalışma arkadaşlarımızı sadece iş hayatlarında değil aynı zamanda kişisel ve özel yaşamlarında da destekleyen uygulama ve inisiyatifler gerçekleştiriyoruz. Farklı “wellbeing” başlıklarında birçok aksiyonumuzu hem fiziksel hem ruhsal iyilik hali için organize ediyoruz. Hem ekip arkadaşlarımızın hem de ailelerinin ihtiyaç duydukları ve her an ulaşabilecekleri çalışan destek hattı programını sunuyoruz.

Aktif olarak faaliyet gösteren 13 sosyal kulübümüz ve “MIT” (Make an Impact on Tomorrow-Yarınlarda Etkimiz Olsun) adını verdiğimiz global sosyal sorumluluk girişimimizle aynı zamanda ekip arkadaşlarımızın sosyal gelişimlerine de destek oluyoruz.

Global bir şirket olarak hem tüketici ürünlerinde hem de endüstriyel ürünlerde lider iş kollarına sahip olmak, çalışanlarımıza son derece geniş kariyer ve gelişim fırsatları sağlamaktadır. Farklı iş kollarımız arasındaki kariyer geçişlerine paralel olarak uluslararası kariyer alternatifleri de sunuyoruz.

2019 yılında hayata geçirdiğimiz 4 Liderlik Taahhüdümüz olan “Girişimciyiz”, “İş birliği içinde çalışan güçlü ekipleriz”, “Tutkuyla yeni nesil liderler yetiştiririz” ve “Sorumluluğumuzun bilincindeyiz” taahhütlerimiz hem kültürümüzü hem de çalışma ortamımızı en doğru şekilde yansıtıyor. Türk Henkel olarak da günlük yaşantımızı ve çalışmalarımızı bu taahhütler etrafında şekillendirerek ekip arkadaşlarımıza kendilerini geliştirebilecekleri, yeni fikirler üreterek sorumluluk alabilecekleri, takım çalışmasına açık güvenli bir çalışma ortamı sunuyoruz.

Great Place to Work’te “Yılın En İyi İşverenleri” listesinde yer aldınız. İşveren çalışan ilişkinizde öne çıkan temalar neler?

G. Y.: “Yılın En İyi İşverenleri” listesine girmemizde, çalışan odaklı bakış açımızın payı oldukça fazla. Türk Henkel içinde gerçekleştirdiğimiz aktivite ve inisiyatiflerde öncelikle ekip arkadaşlarımızı dinlemeye, anlamaya çalışıyor ve şeffaf iletişim kültürümüzle birlikte bu ihtiyaçlara karşılık gelecek çözüm önerilerini birlikte üretiyoruz. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor, sektördeki yenilikleri ve uygulamaları da takip ederek çalışan yaklaşımımızı geniş bir perspektif ile hayata geçiriyoruz.

Daha iyi bir çalışma ortamı ve çalışan mutluluğu için ne tür projeler gerçekleştiriyorsunuz?

Pınar Kadırgan: Türk Henkel olarak, ekip arkadaşlarımızın mesleki ve kişisel gelişimleri ile şirket içindeki çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çalışmalarına oldukça önem veriyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın mutluluğu için inisiyatiflerimizi ve projelerimizi bu ana başlıklar altında gerçekleştiriyoruz. Mesleki ve kişisel gelişimleri için eğitim, gelişim ve mentorluk programlarından faydalanıyor, geri bildirim ve farklı proje sorumluluklarıyla ekip arkadaşlarımızı destekliyoruz.

Daha yaratıcı, daha inovatif bir çalışma ortamı sağlayabilmek, farklı ihtiyaç ve talepleri karşılayabilmek adına Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komite’mizle birlikte çeşitli projeleri hayata geçiriyoruz. Tüm bu başlıklar içinde ise değişen ihtiyaçları karşılayabilmek için düzenli olarak ekip arkadaşlarımızla bir araya geliyor, beklenti ve taleplerini dinleyerek gerçekleştirdiğimiz inisiyatiflerimizi ve projelerimizi bu doğrultuda güncelliyor ya da yenilerini ekliyoruz.

Z kuşağının iş hayatına adım atmasıyla şirketler de çalışma stillerinde bu genç yetenekleri çekebilmek adına bazı düzenlemeler yapmaya başladı. Türk Henkel olarak bu anlamda bir çalışmanız var mı?

P. K.: Z kuşağının iş yaşamına adım atmasıyla pandeminin hayatımıza girmesi hemen hemen aynı döneme denk geliyor. Bu nedenle sadece Z kuşağının değil pandemiyle birlikte tüm çalışanların beklentileri değişti. Türk Henkel olarak biz de bu kapsamda daha geniş bir pencereden bakıp çalışmalarımızı iş dünyasının geleceğini göz önünde bulundurarak hayata geçiriyoruz. Çalışanları merkeze alan süreçler, esnek ve çevik çalışma stili, trendlere uygun yeni roller gündemimizde ön sırada yer alan başlıklar.

Adeta dijital bir dünyaya doğan Z kuşağı çalışanlarımızı, şirketimizde çağın ve kuşaklarının ruhuna uygun rollerde konumlandırmaya özen gösteriyoruz. Dijitali anlamak, yeni müşteri alışkanlıkları, e-ticaret başta olmak üzere değişen pazar trendleri ve daha pek çok konuda katkı alabileceğimiz bir konumlandırma ile onları şirket DNA’mıza entegre ediyoruz. İş-hayat dengesini sağlamak ve çalışma arkadaşlarımıza iş hayatları dışında da yanlarında olduğumuzu hissettirebilmek adına esnek çalışma uygulamalarına ajandamızda yer veriyor ve ofis çalışma düzenimizi yeni şartlara uygun hale getiriyoruz. Bunun yanı sıra, ihtiyaç duydukları ve her an ulaşabilecekleri çalışan destek hattı programını sunuyoruz.

Son dönemin en güçlü kelimelerinden biri olan “sürdürülebilirliğin” Türk Henkel’de nasıl bir karşılığı var?

G. Y.: Sürdürülebilirlik başlığı hem lokal hem de global ajandamızda önemli bir yer tutuyor. “Pioneers at heart for the good of generations” (Gelecek nesiller için iyiliğe öncülük ediyoruz) global mottomuzdan yola çıkarak iş modelimizi, ürünlerimizi ve süreçlerimizi kaynak açısından en verimli hale getirmeyi, dünya çapındaki sosyal ilerlemeyi desteklemeyi, müşterilerimize ve tüketicilerimize güvenli, sınıfının en iyisi ürün ve teknoloji çözümlerini sunmayı hedefliyoruz.