
Türk genci işin rotasını değiştiriyor: Artık kâr değil, fayda peşindeler…
Universum Araştırması, Türkiye’deki genç yeteneklerin kariyer algısında köklü bir değişim yaşandığını ortaya koyuyor. Artık öğrenciler ve genç profesyoneller yalnızca maaş veya unvan peşinde değil; fayda maksimizasyonu, toplumsal etki ve DEI (Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık) kriterlerini önceliklendiriyor.
Dünya genelinde 1,5 milyon gencin istihdam piyasasına dair algılarını ölçen Universum’un “En Çekici İşverenler” araştırmasının Türkiye ayağı, bu yıl 13. kez gerçekleştirildi. Araştırma, 63 üniversitenin farklı fakültelerinden 24.129 öğrenci ve 12.087 genç profesyonelin katılımıyla tamamlandı. Yenilenen soru setiyle, önceki yıllara kıyasla yetenek piyasasına dair çok daha kritik veriler sunuldu.
Araştırmanın en çarpıcı sonucu ise “Dönüşüm Öncüsü” profiline ilişkin. Üniversite öğrencileri arasında bu profilin oranı bir yılda yüzde 12’den yüzde 23’e yükselerek neredeyse iki katına çıktı. Bu veri, genç kuşağın iş hayatından beklentilerinin radikal biçimde değiştiğini gösteriyor.

Kar değil, fayda odakta
“Dönüşüm Öncüsü” profili, kar maksimizasyonundan ziyade daha büyük bir etki yaratmaya odaklanıyor. Bu yeteneklerin öncelikleri şöyle özetleniyor:
- Anlamlı iş: Yaptıkları işin topluma ve çevreye değer katmasını istemek.
- DEI odaklı kurumlar: Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılığı benimseyen organizasyonlarda çalışmak.
- Toplumsal etki: İşleriyle toplumda somut ve pozitif değişim yaratmak.
Kadın öğrenciler dönüşümün öncüsü
Araştırma, bu değişimin öncülerinin kadın öğrenciler olduğunu ortaya koyuyor. Kadın öğrencilerin yüzde 28’i kendisini “Dönüşüm Öncüsü” olarak tanımlarken, erkek öğrencilerde bu oran yüzde 15 seviyesinde kaldı. Genç profesyonellerde ise bu oran yüzde 13’ten yüzde 18’e yükseldi.
“Yeni kuşak, bulunduğu yeri dönüştürmek istiyor”

Universum Türkiye Lideri
Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran, bulgulara ilişkin değerlendirmesinde, “Uzun yıllardır gençler, ‘yurt dışına gitmek istiyor’ klişesiyle anılıyordu. Ancak yeni kuşak, bulunduğu yeri dönüştürme motivasyonunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu, şirketler için yalnızca bir yetenek sürdürülebilirliği sorunu değil, aynı zamanda ülkenin potansiyelini değerlendirme fırsatıdır” dedi.
Kuran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni nesil, sadece yüksek maaş ve unvan peşinde değil. Çalıştıkları kurumun DEI karnesi ve toplumsal sorumluluk bilinci, işverenin çekiciliğini doğrudan belirliyor. Kurumlar, fayda odaklı ve kapsayıcı bir kültür yaratmadıkça en parlak beyinleri kendilerine çekmekte zorlanacaklar.”
