
Tavsiye şampiyonu markalar!
Reklamlar, kampanyalar, kreatif fikirler… Pazarlama evreni tüm çarklarıyla dönmeye devam ediyor. Ancak tüm bu iletişim bombardımanının ortasında tüketicinin sesi en güçlü fark yaratma aracı olmayı sürdürüyor. Marketing Türkiye adına Kuantum Araştırma’nın gerçekleştirdiği “Tavsiye Şampiyonları” araştırması özgün ve kapsamlı metodolojisiyle tam da bu sesi merkezine alıyor ve 29 farklı kategoride tüketicilerin en çok tavsiye ettiği markaları gözler önüne seriyor…
Tüketicinin önerdiği marka olmak, yalnızca bir başarı göstergesi değil; markaların itibar yolculuğunda ulaştıkları en kıymetli duraklardan biri. Öyle ki her biri kendi deneyimini kulaktan kulağa aktarıyor ve kimi zaman adeta bir marka savunucusuna dönüşüyor.
Marketing Türkiye için Kuantum Araştırma tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Tavsiye Şampiyonları Araştırması” 29 farklı sektörde tüketicilerin memnuniyet, güven, tavsiye, sadakat ve sürdürülebilirlik algılarını mercek altına alıyor. Bulgular ise oldukça net: Sürdürülebilirlik, artık “fark yaratan” bir artı değil; her markanın sorumluluk listesinde ilk sırada yer alması gereken bir zorunluluk.
Diğer yandan sadakat ve güven kavramları da tüketiciyle kurulan ilişkinin derinliğini belirleyen temel taşlar olarak dikkat çekiyor. Bu da gösteriyor ki yalnızca bugün için değil, yarın da tercih edilmek isteyen markaların; değer odaklı, samimi ve sürdürülebilir bir iletişim kurmaları artık kaçınılmaz.
Peki, bu yıl tüketiciler en çok hangi markaları tavsiye etti? Hangi sektörlerde güven kazanan markalar sadakat yaratmayı başardı? Ve sürdürülebilirlik duyarlılığı tüketici gözünde hangi markaları bir adım öne taşıdı? Tüm bu soruların yanıtları 2025’in Tavsiye Şampiyonları’nda gizli…
2025’in Tavsiye Şampiyonu markaları
İlk üçte yer alan markalar alfabetik olarak sıralanmıştır*
Otomotiv ve araç kiralamada “yeşil” olan kazanır

Geçtiğimiz yıl yapılan araştırma tüketicilerin araç kiralama ve otomotiv kategorisinde sürdürülebilirlik çalışmalarına yönelik hassasiyetinin arttığını ortaya koymuştu. 2025’te yapılan çalışma da bu eğilimin güçlenerek sürdüğünü gösteriyor. Elektrikli araçlar ile ön plana çıkan markaların kazandığı ve kazanmaya devam edeceği bir dönem olduğunu söylemek mümkün.

Duyarsız akaryakıt istasyonu istemiyoruz!

Akaryakıt sektörü de 2024 yılında araç kiralama ve otomotiv sektörü gibi sürdürülebilirlik duyarlılığından beslenmiş görünüyor. Özellikle markaların çevre duyarlılığı değerlendirmeleri 2025 yılında da 2024 yılına benzer şekilde etki ederek, markaları tavsiye etmeyecek olan kullanıcıların yüksek seviyede olmasına neden oluyor.
Kargo sektörünün çıkışı sürdürülebilirlikte

Kargo sektörü müşteri memnuniyeti, güven ve gelecekte tercih etme seviyesi diğer sektörlere kıyasla düşük olan bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Müşteri memnuniyeti, güven ve gelecekte tercih etme parametreleri markalar arası paralel bir seviyede seyretse de sürdürülebilirlik konusunda öne çıkan markalar tüketici gözünde farklılaşıyor.
Bankacılık ve sigortada tavsiye etme oranı düşük

Bankacılık ve sigorta sektörleri; kullanıcıların en az güvendiği, en az memnun olduğu ve tavsiye etmeye en çok çekindiği sektörler arasında yer alır. Ancak bu sektörler aynı zamanda en yüksek tekrar tercih oranlarına sahip olan sektörler.
Son yıllarda bu sektörlerde dijitalleşme büyük bir hız kazanarak, kağıtsız işlem sayısını artırmıştı. Mobil bankacılık ve online sigorta hizmetlerinin yaygınlaşmasının müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştirdiğini söylemek mümkün.

Dijitalleşmenin yanı sıra, markalar cinsiyet eşitliği gibi sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. Bu tür projeler, markaların toplumdaki algısını güçlendirirken müşteri sadakatini de artırıyor.
Özetle bankacılık ve sigorta sektörlerinde başarı sağlamak, yalnızca güçlü finansal hizmetler sunmakla değil, aynı zamanda dijitalleşme, güvenlik ve toplumsal sorumluluk gibi faktörlerle de doğrudan ilişkileniyor.
Tekstil sektöründe beklenti: “Beni sürece dahil et”

Ev tekstili, erkek giyim ve kadın giyim sektörlerinde, kullanıcılar için markaların sürdürülebilirlik politikaları giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu durum, marka tercihini etkileyen önemli bir faktör haline gelirken, özellikle son yıllarda bu etki giderek artıyor. Önceki yıllara kıyasla, markaların çevre dostu ve sürdürülebilir üretim süreçleri kullanıcılar tarafından daha fazla dikkate alınıyor ve marka tercihinde doğrudan başrolü üstleniyor.



Sürdürülebilirlik sürecine kullanıcıları dahil eden markalar, bu stratejiyle tavsiye seviyelerini artırıyor. Kullanıcılar, sadece ürünü almakla kalmayıp, markaların çevreye duyarlı ve etik üretim süreçlerine de katkıda bulunduklarını görebiliyor. Bu durum da müşteri sadakatini güçlendiriyor.
Sonuç olarak sektörde tüketicisini sürece dahil eden markalar, tavsiye seviyelerinde de önemli bir artış yaşıyor.
Kozmetik sektöründe güven bariyerini aşan tavsiye ediliyor

Kişisel bakım sektörü 2024 yılında olduğu gibi, 2025 yılında da müşteri memnuniyeti, kullanıcıya sağlanan güven ve tekrar tercih edilme oranları yüksek olan bir sektör olmaya devam ediyor. Ancak, bu sektörde birçok alternatifin bulunması, markaların sadık müşterilerini elde tutmalarını zorlaştırıyor. Bir marka, sadık müşteri kitlesini bu seviyede tutamazsa, kullanıcıların farklı markalara geçiş yapması kaçınılmaz görünüyor.
Bebek bakım sektöründe ise tavsiye etme seviyesi, diğer sektörlere kıyasla daha yüksek seyrediyor. Bunun temel nedeni, ebeveynlerin özellikle annelerin, ihtiyaç duyduklarında güvendikleri diğer annelerin tavsiyelerine daha fazla güvenmeleri ve bu tavsiyelere dayanarak ürün tercih etmelerinden geliyor.
Bu sektörlerde güvenin anahtarı ise doğal içerikler ve çevreye duyarlılığı ön plana çıkarmak… Tüketiciler sürdürülebilir ve doğaya duyarlı ürünlere yönelirken bu beklentisini karşılayan markaları önermekten de geri durmuyorlar.
Ev içinde uzun ömürlü ve düşük enerji tüketen ürünler isteniyor!

Evin demirbaşlarını oluşturan beyaz eşya, küçük ev aletleri, klima ve mobilya sektörlerinde satın alma döngüsü genellikle uzundur. Tüketici, ihtiyaç anında marka seçimini yapar ve bu nedenle memnuniyet, güven ve tekrar tercih edilme oranları kritik öneme sahip oluyor. Uzun satın alma döngüsü ve tüketici karar süreçlerinde güven, memnuniyet, kalite ve sürdürülebilirlik gibi faktörler belirleyici oluyor.

Özellikle sürdürülebilirlik artık sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda markaların uzun vadeli başarıları için stratejik bir yatırım olarak görülüyor.
Tüketicilerin çevreye duyarlı ve kaliteli ürünleri tercih etmesi, markaların bu alanda kendini göstermesini zorunlu kılıyor.
Zincir restoranlar ve indirim marketleri kulaktan kulağa tavsiye ediliyor


Zincir restoranlar ve indirim marketler sektörlerinin her ikisi de rekabetin yoğun olduğu ve tüketicilerin ihtiyaçlarına göre marka tercihi yaptığı alanlar. Burada güven ve fiyat, kullanıcıların marka seçimini etkileyen en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Tüketicilerin büyük bir kısmının, tavsiye etme konusunda kararsız olduklarını belirttiği bu sektörlerde markaların müşteri sadakati ve memnuniyetini artırma konusunda daha fazla çaba göstermeleri gerektiği aşikar.
Rekabetin yoğun olduğu bu sektörlerde markalar, güven ve fiyat faktörlerinin yanı sıra sürdürülebilirlik politikaları ile de farklılaşabilirler. Bu alanda güçlü sürdürülebilirlik uygulamaları sergileyen markalar, tüketicilerin tercihlerinde öne çıkıyorlar. Gıda israfını azaltma, tedarik zinciri iyileştirmeleri ve tek kullanımlık ürünlerde dönüşüm gibi konularda aktif olan markalar, çevresel sorumluluklarını yerine getirdiklerini göstererek dikkat çekiyorlar.
Turizm ve ulaşımda sadakatin anahtarı: Güven

Tüketiciler, ulaşım ve hizmet (konaklama) gibi satın alımlarını genellikle ayrı bir şekilde değerlendiriyorlar. Ulaşım tercihinde güven, marka sadakatiyle birlikte ön plandayken, diğer hizmetlerde ise güvenin yanı sıra fiyat faktörünün de etkili olduğu görülüyor.
Sektörde güven, tavsiye etme oranları üzerinde önemli bir etkiye sahip, buna bağlı olarak da tavsiye seviyeleri dikkat çekici şekilde yüksek.
Ulaşım markaları, bu güveni sağlamak ve sürdürmek konusunda başarılı olduklarında, kayıp müşteri oranlarını oldukça düşük tutabiliyor. Ulaşım markaları, sürdürülebilirlik uygulamalarını ve bu uygulamaların somut sonuçlarını tüketicilere doğru bir şekilde aktardıklarında, tercih edilme ve tavsiye oranları daha da artıyor. Bu tür uygulamalar, markaların hem çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlıyor hem de müşteri güvenini pekiştiriyor.
Ev bakım ürünlerinde tüketici doğallıktan yana

Ev bakım ürünleri sektöründe, doğal içeriklere sahip ve yüksek performans sağlayan markalar öne çıkıyor. Tüketiciler, bu tür markaların sunduğu faydalara ikna olarak, markalara güven duyuyor ve bu da tercihlerini etkiliyor. Zaman ve su tasarrufu gibi ekonomik kazanımlar sağlayan markalar bu alanda fark yaratırken sadece ekonomik değil, çevresel sorumluluk açısından da değer yaratıyor.
Dijital yayın platformları ve e-ticaret sitelerinde “memnuniyet” ilk kriter

Dijital yayın platformları ve e-ticaret sitelerine ilişkin olarak 2024 yılında gözlemlenen, tüketicilerin sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları durumu, 2025 yılında da devam ediyor. Bu durum, markaların sürdürülebilirlik uygulamaları konusunda daha fazla iletişim ve bilgilendirme yapmalarının önemini ortaya koyuyor.
Güven ve memnuniyet ise hem 2024 hem de 2025’te marka tercihlerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Tüketicilerin memnun olduğu markalar daha fazla tavsiye edilerek öne çıkıyor.
Gıda sektöründe sadakat ve tavsiye yüksek ama risk de büyük

Gıda, Süt ve Süt Ürünleri, Atıştırmalık ve Gıda Takviye Ürünleri sektörlerinde, müşteri memnuniyeti, güven ve tekrar tercih seviyesi oldukça yüksek. Bu ürünler, tüketici sağlığını etkilediği için marka sadakatinin de tavsiye etme seviyelerinin de daha yüksek oranda olduğu gözlemleniyor.
Ancak, bu ürünlerde olumsuz bir deneyim yaşandığında, kayıp müşteriye dönüş riski ve negatif tavsiye oranlarındaki artış da bir o kadar yüksek oluyor. Bu nedenle, markaların kaliteli ürün ve marka imajını riske atabilecek herhangi bir adım atmaktan kaçınmaları gerekiyor.
Şeffaf iletişim, doğru içerik seçimi ve etkili ürün formülleri ile markalar, kalite ve güven algısını güçlendirebilirler.
Markaların sürdürülebilirlik stratejilerini kalite ve güven odaklı bir şekilde geliştirmeleri, uzun vadeli başarı için kritik önem taşıyor.
Marka bilinirliği tavsiye edilmede fark yaratıyor

Züccaciye sektöründe, marka bilinirliliği ve güven en ön planda olan faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Tüketiciler için kaliteli ve uzun süreli kullanım satın alma kararlarında önemli bir yer tutuyor. Tüketicilerini yüksek memnuniyet seviyelerine getiren sektör, bu başarıyı sürdürebilmek için tüketicilerle iletişimde kalmaya devam etmeli ve ilişkilerini güçlendirecek adımlar atmalı.
Araştırmanın Metodolojisi
Marketing Türkiye için Kuantum Araştırma’nın Mart 2025’te her sektörde ortalama bin, toplamda ise 6 bin 370 görüşme ve Kantitatif Veri Toplama Tekniği CAWI (Bilgisayar Destekli WEB Anketi) ile gerçekleştirdiği Tavsiye Şampiyonları araştırmasında 29 farklı sektör incelendi. NewPromoter+Sustainability Score ise Müşteri Memnuniyeti, NPS, Güven, Gelecekte Tercih Etme ve Sürdürülebilirlik olmak üzere 5 değişkenden elde edildi. İlk üçte yer alan markalar alfabetik olarak sıralanmıştır.