
Soğuk kahvede sıcak rekabet!
Kahve sadece sabahları kendine gelmek için içilen bir içecek değil; artık dört mevsim tüketilen, stil sahibi ve fonksiyonel bir yaşam tercihi haline geldi. Özellikle soğuk kahve kategorisi, değişen damak zevkleri, artan sağlık bilinci ve paketli ürünlerin artışıyla hızla büyüyor. Küresel ölçekte dikkat çekici bir ivme yakalayan bu kategori, Türkiye’de de e-ticaret platformlarından sosyal medyaya kadar geniş bir görünürlüğe sahip. Peki, soğuk kahve pazarı globalde nasıl büyüyor? Türkiye’de tüketim eğilimleri hangi yönde değişiyor? Markalar bu dönüşüme nasıl yanıt veriyor?
Soğuk kahve, sadece sıcak havaların serinletici seçeneği olmaktan çıktı; artık yıl boyunca tüketilen, markaların da yoğun şekilde yatırım yaptığı dinamik bir kategoriye dönüştü. Pratik içim sunan ready to drink (RTD) ürünler, farklı aromalar ve fonksiyonel içeriklerle zenginleşen çeşitler, tüketicilerin beklentilerine doğrudan yanıt veriyor. Hem globaldeki etkileyici büyüme rakamları hem de Türkiye’deki artan ilgi, bu kategorinin önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğini ve kahve dünyasında kalıcı bir yer edineceğini gösteriyor…
Pazar sıcak, büyüme hızlı…
Küresel ölçekte soğuk kahve pazarı sıcak günler yaşıyor. National Coffee Association’ın (NCA) 2023 Sonbahar Ulusal Kahve Trendleri raporuna göre soğuk demleme kahvenin (Cold Brew) popülaritesi 2016’dan bu yana yüzde 300 arttı. 2019’dan bu yana ara sıra Cold Brew içtiğini söyleyenlerin sayısı yüzde 73 artarken, düzenli olarak Cold Brew içtiğini söyleyenlerin sayısı ise yüzde 60 arttı. NCA’nın raporuna göre soğuk demleme kahvesini evde yaptığını söyleyenlerin sayısı ise 2019’dan bu yana yüzde 32 artış gösterdi.
Bu büyümenin lokomotifi konumundaki Kuzey Amerika’yı Asya-Pasifik ve Avrupa pazarı yakından takip ediyor. Örneğin sadece ABD’de 2023 yılında dış mekânda soğuk kahveye yapılan harcama 17,7 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakam 2016’da yalnızca 8,5 milyar dolardı. Artış yalnızca tüketici ilgisini değil; markaların ürün geliştirme ve inovasyon konularındaki stratejik yatırımlarını da gözler önüne seriyor.
Bu trendin en büyük itici güçlerinden biri soğuk demleme kahvenin genellikle daha sağlıklı bir alternatif olarak görülmesi. Asit oranı daha düşük olan Cold Brew, geleneksel kahveden daha az kafein içeriyor ve evde yapması da nispeten daha kolay!

Son yedi yılda altı kat büyüdü
Türkiye’de kahve pazarı 3 milyar TL seviyelerine ulaşmış durumda. Ancak son yıllarda bu pazarın en hızlı yükselen segmenti soğuk kahve oldu. Türk tüketicisi, soğuk kahveyle ilk kez 2008 yılında Nescafe Xpress sayesinde tanıştı. O günden bu yana hem raflarda hem de tüketici tercihlerinde ciddi bir dönüşüm yaşandı.
Soğuk kahve, bugün soğuk içecek kategorisinin yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturuyor. 2023’e kadar yapılan bağımsız araştırmalar, Türkiye’de bu kategorinin son yedi yılda neredeyse altı kat büyüdüğünü gösteriyor. 2024 itibarıyla 300 milyon TL’lik hacme ulaşan soğuk kahve pazarı, klasik kahve ürünlerine kıyasla daha hızlı bir ivme yakalamış durumda.
Gençler kahveyi soğuk seviyor
Soğuk kahvenin yükselen popülaritesi, özellikle genç kuşak tüketicilerin değişen yaşam alışkanlıklarıyla doğrudan ilişkili. Hızlı yaşam temposuna ayak uydurmak isteyen gençler hem pratik hem de taşınabilir içeceklere yöneliyor. Soğuk kahve, günün her saatinde tüketilebilen, kolayca taşınabilen ve ferahlatıcı etkisiyle öne çıkan bir seçenek. Bu trendin etkisiyle kafe ve restoranlar da menülerini çeşitlendiriyor, farklı soğuk kahve tarifleriyle tüketicilerin ilgisini çekiyor.
Yenilikçi tat profilleriyle zenginleşen soğuk kahve seçenekleri, artık yalnızca klasik bir buzlu içecek değil; deneyim odaklı bir içecek kategorisine dönüşmüş durumda. Vanilya, karamel ve çikolata gibi aromalarla hazırlanan tarifler, genç tüketiciler için cazip hale gelirken; soğuk kahve bazlı kokteyller de sosyal ortamlarda sıkça tercih ediliyor.
Ambalaj inovasyonları da bu büyümeyi destekleyen önemli unsurlardan biri. İçilmeye hazır soğuk kahveler, şişe, kutu ya da kahve bardakları gibi çeşitli ambalaj alternatifleriyle tüketicilere pratiklik sunuyor. Tüketici ihtiyaçlarına göre şekillenen bu ambalajlar, ürünün erişilebilirliğini artırırken, markalar için de farklılaşma imkânı yaratıyor.

Kahve ekonomisinin yeni yüzü
Kahve pazarı yalnızca tüketim değil, ekonomik etki açısından da büyüyor. Amerika Ulusal Kahve Birliği’nin 2023 verilerine göre kahve endüstrisinin ABD’deki toplam ekonomik etkisi 343,2 milyar doları buluyor. 2,2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan bu dev sektör, yılda 100 milyar dolardan fazla maaş hacmi yaratıyor.
Starbucks gibi global zincirlerin satış istatistikleri de bu dönüşümü destekliyor. 2013’te ABD’de sıcak-soğuk içecek dengesi içinde soğuk içeceklerin payı yüzde 37 iken, bu oran 2023 itibarıyla yüzde 75’e ulaşmış durumda. Bu sadece bir tüketim alışkanlığı değişimi değil; ürün geliştirme, pazarlama ve satış stratejilerinde köklü bir paradigma kayması anlamına geliyor.
Starbucks’ta en çok hangi soğuk kahveler satılıyor?
Özellikle yaz aylarında soğuk içecek tüketim oranının yüzde 80’lere ulaştığı tahmin ediliyor. Starbucks’ın Marketing Türkiye ile paylaştığı verilere göre ise markanın satışlarında soğuk içeceklerin genele oranı son beş yılda neredeyse iki katına çıkmış durumda. Bu artışta espresso bazlı soğuk kahveler başı çekerken, Starbucks Refresha™ gibi özel kategoriler de dikkat çekici bir büyüme gösteriyor.
Bölgesel dağılıma bakıldığında, İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya gibi büyük şehirlerde ve tatil bölgelerinde soğuk içecek tüketimi diğer bölgelere göre daha yüksek seviyede. Ayrıca üniversite kampüslerine yakın mağazalar ve 18-25 yaş aralığındaki gençlerin yoğunlukla ziyaret ettiği lokasyonlarda da soğuk içecek tercihlerinin daha fazla olduğu gözlemleniyor.

Soğuk kahve tercihlerinde Iced Caffé Latte, Iced Caffé Americano ve Iced White Chocolate Mocha her dönemin favorileri arasında yer alıyor. 2024 yaz sezonunda sınırlı süreyle sunulan Tiramisu Iced Latte ise büyük ilgi görerek en çok tercih edilenler arasına girmeyi başardı. Öte yandan, menüye son yıllarda eklenen Iced Shaken Espresso çeşitleri de yükselişini sürdürüyor. Sade ve buzlu kahve sevenler arasında Cold Brew ön plana çıkarken, bu segment de genel soğuk içecek trendine paralel olarak büyümeye devam ediyor. 30. yılını kutlayan Frappuccino™ ise hâlâ yaz aylarının vazgeçilmezlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Pazardaki marka sayısı artıyor
Soğuk kahve kategorisinin büyümesiyle birlikte Türkiye pazarında hem global zincirler hem de yerli markalar güçlü bir varlık gösteriyor. Starbucks, Gloria Jean’s ve Tchibo gibi global oyuncular, mağaza içi satışlarda geniş bir soğuk kahve yelpazesi sunarken, Espressolab, Kronotrop, Petra Roasting gibi üçüncü nesil kahveciler, özel demleme teknikleriyle hazırlanan cold brew ve nitro kahve seçenekleriyle dikkat çekiyor.
Hazır içime uygun (RTD) ürün tarafında Nescafé, Starbucks RTD, Jacobs, Dimes Obsesso gibi markalar market raflarındaki yerini almış durumda. Bu markalar, şişelenmiş soğuk kahve ürünleriyle tüketicilere pratik bir deneyim sunarken; vanilya, karamel, fındık gibi aromalı seçeneklerle damak zevkine hitap ediyor.
İyi bir soğuk kahve, temiz ve dengeli bir tada sahip olmalı

SCA (Specialty Coffee Association) Kahve Uzmanı
✓ Tüketiciler artık serinletici bir içecek aramıyor, tat dengesine bakıyor. Bazıları çok şekerli ve sütlü tüketiyor bazıları tamamen aromaya bakıyor. Soğuk kahvenin ilerlemesi gereken çok yolu var diye düşünüyorum.
✓ Soğuk demleme kahvelere dışarıdan azot gazı, tonik, doğal aromalar eklenmesi ciddi dokunuşlar oldu. Bunların içinde organik ve doğal baharatlarla, çaylarla yapanlar hariç dışarıdan katkı maddesi ve yapay aromalar ekleyenleri tavsiye etmiyorum.
✓ Her sene olduğu gibi bu sene de soğuk kahvede yenilikler olacak. Mesela yenilebilir bardaklar… Özellikle vegan sütler çok popüler oldu, bununla birlikte matcha’lı soğuk kahveler daha da popüler olacak. Nitro dediğimiz soğuk kahveler de şu anda revaçta…
✓ İyi bir soğuk kahve, temiz ve dengeli bir tada sahip olmalı. Öncelikle kahve çekirdeğinin profili uygun seçilmeli -yüksek asiditeli, meyvemsi notalara sahip bir çekirdek cold brew için çok daha iyi sonuç verir. Su kalitesi, öğütme boyutu ve demleme süresi ciddi fark yaratır. Ayrıca buz kalitesi bile aromayı etkiler. Kısacası; içindeki her detay doğru planlanmalı. En önemlisi zamana sadık kalınmalı.
✓ Özellikle bazı üçüncü dalga kahve markaları -hem globalde hem Türkiye’de- bu işi çok iyi yapıyor. Sade içerikleri, sürdürülebilir ambalajları ve pazarlama dilleriyle öne çıkıyorlar. Globalde Stumptown, Blue Bottle gibi markalar Cold Brew kültürünü adeta sahiplenmiş durumda. Yerelde ise cam şişede sade içerikle sunulan ürünler tüketicide güven oluşturuyor. Bu sektörün daha fazla ilerleyeceğini göreceğiz ve dünyanın en büyük enerji içeceği firmaları soğuk kahve sektörüne giriyor, bu da sektörün daha da ileriye gideceğini gösteriyor.
Özellikle z kuşağının büyük kısmı soğuk kahve tercih ediyor

Starbucks Marka Elçisi / 2015 Starbucks EMEA Barista Şampiyonu
✓ Türkiye’deki tüketici davranışını incelediğimizde dünyadaki tüketim trendleriyle paralel olarak soğuk içeceklere ilginin mevsimden bağımsız olarak arttığını görüyoruz. Artık insanlar soğuk kış aylarında da sıcak yerine soğuk içecekleri daha çok tercih etmekte, her zaman tercih ettikleri ürünlerin soğuk versiyonlarını aramaktalar. Özellikle Z kuşağının büyük kısmının soğuk içecek tercih ettiğini görüyoruz.
✓ Soğuk kahveler buzla servis edildiği için tat dengesi ve aromanın süre geçtikçe korunması gibi konular çok daha kritik. Genelde cam bardak veya şeffaf ambalajla servis edilen soğuk kahvelerde farklı sunumlar oluşturmak, farklı içeriklerle eşsiz görsel elementler yaratmak çok daha olanaklı hale geliyor. Bu da kahvecilere yaratıcı fikirlerini gerçeğe dönüştürme imkanı sunuyor.
✓ Demleme kahve olarak son dönemde farklı aromalı Cold Brew seçeneklerini görüyoruz. Espresso bazlı kahvelerde ise farklı ve iddialı aromalar tüm kahvecilerde boy göstermeye başladı. Starbucks’ta bu sene içinde misafirlerimize sunduğumuz Iced Pistachio Latte, Iced Spanish Latte ve Iced Tiramisu Latte başarılı örnekler olarak gösterilebilir.
✓ Iced Americano, Iced Latte, Cold Brew gibi tüm zamanların en iyisi içecekler yine ön planda olacaktır. Farklı aromalar ve alternatif süt tercihleri (yulaf, badem, Hindistan cevizi gibi) soğuk kahvelerde kişiselleştirmeye olanak sağlıyor. Özellikle Z kuşağı ve 18-25 yaş tüketici kitlesi için soğuk kahve + kişiselleştirme bu yazın en önemli kavramlarından olacak.
✓ Bir soğuk kahvenin “iyi” olmasında kahve çekirdeği ve süt kalitesi öncelikli unsurlar. Buradaki tazelik ve standartlar içeceğin temel lezzet profilini belirliyor. Sonrasında da farklı yaratıcı dokunuşlar, kreatif aromalar ve kişiselleştirme seçeneklerini sayabiliriz.
✓ Market raflarında satılan hazır soğuk kahvelerin özellikle evlerinde ya da yolda istedikleri an kahve deneyimi yaşamak isteyen tüketiciler için iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Ancak şu da bir gerçek ki bir baristanın tüketicinin önünde en iyi yaptığı işi, kahve sanatını icra etmesi özel bir deneyim sunmaktadır.
Soğuk kahveler, farklı malzemelerle ve tekniklerle adeta baristaların oyun alanına dönüştü

Türkiye Barista Şampiyonu
✓ Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’de soğuk kahve deyince çoğu kişinin aklına ya “buzlu Nescafe” ya da yoğun şekerli hazır içecekler geliyordu. Ancak son yıllarda kahveye olan ilgiyle birlikte bu algı tamamen değişti. Özellikle üçüncü nesil kahve akımının yayılması, tüketiciyi yalnızca sıcak değil, soğuk kahve konusunda da daha bilinçli ve meraklı hale getirdi. Artık bir Iced Latte sipariş ederken kullanılan çekirdekten süt alternatifine kadar birçok detay sorgulanıyor. Cold Brew, Flash Brew, Espresso Tonic gibi terimler gündelik konuşmalara dahil oldu. Bu dönüşümün arkasında hem global trendlerin etkisi hem de genç tüketicilerin estetik, sağlıklı ve özgün tat arayışı yatıyor. Kısacası Türkiye’de soğuk kahve bir “yaz içeceği” olmaktan çıkıp dört mevsim keyifle tüketilen rafine bir lezzet kategorisine dönüştü.
✓ Kahve dünyasında yaratıcılığın sınırı yok. Özellikle soğuk kahveler, farklı malzemelerle ve tekniklerle adeta bir barista oyun alanına dönüştü. Lavanta infüzyonları, narenciye kabuklarıyla soğuk demleme, çiçek özleri, yerel meyve suları, soda ile yapılan espresso tonikler gibi birçok yenilikçi tarif menülerde boy gösteriyor. Cold brew bazlı mocktailler ve alkolsüz kokteyl benzeri sunumlar da oldukça revaçta. Son zamanlarda Japonya’dan ilham alınarak yapılan “Shaken Espresso”lar ve İskandinav etkili “Cold Drip”ler de yükselişte.
✓ 2025 yazında bizi oldukça ferahlatıcı ama sofistike tarifler bekliyor. Öncelikle Cold Brew Tonic’ler menülerin gözdesi olacak. Özellikle greyfurt veya lime ile aromalandırılmış versiyonları hafiflik ve canlılık arayanlara hitap ediyor. Flash Brew, yani sıcak demleme sonrası buzla aniden soğutma tekniği, daha asidik ve canlı tat profili sunduğu için artan bir ilgi görecek. Yulaf sütlü Iced Latte’ler bitkisel içeceklerin yıldızı olmaya devam edecek. Ayrıca yerel dokunuşlarla yapılan reçeteler -örneğin Türk gülü, adaçayı, hatta pekmezle zenginleştirilen tarifler-hem nostaljik hem yenilikçi olmalarıyla dikkat çekecek. Bir de klasiklere modern yorumlar, Espresso Affogato’nun Cold Brew’lü versiyonları bu yazın en tatlı sürprizleri olabilir.
✓ İyi bir soğuk kahve, sadece doğru çekirdekle değil; ustaca planlanmış bir dizi değişkenle ortaya çıkar. Öncelikle su. Kullanılan suyun mineral oranı ve pH değeri, özellikle Cold Brew’de kahvenin çözünmesini doğrudan etkiler. Öğütüm kalınlığı, demleme süresi (Cold Brew için genelde 16-20 saat), soğuma yöntemi, buz kalitesi… Hepsi tat profilinde belirleyici rol oynar.
✓ ABD merkezli Stumptown’un Cold Brew konusundaki öncülüğü tüm dünyaya ilham veriyor. Nitro Cold Brew’ü kutuya ilk taşıyan markalardan biri olarak, lezzet kadar görsel ve teknik sunumu da geliştirdiler. Türkiye’de ise bazı butik kavurucuların sınırlı üretim, tek orijin Cold Brew şişeleri dikkat çekiyor. Özgün ambalaj tasarımları, sade içerikler ve hikaye anlatımıyla tüketiciyi hem görsel hem duygusal olarak yakalıyorlar.
Cold brew, meyve aromalı tarifler ve yulaf sütlü reçeteler öne çıkacak

Coffee Manifesto Head Barista
Turkey Barista Champ’14
✓ Soğuk kahve artık yalnızca yaz aylarında değil, yıl boyunca tüketilen bir içeceğe dönüştü. Üçüncü nesil kahveciler ve sosyal medya etkisiyle, gençler başta olmak üzere geniş bir kitleye hitap eder hale geldi.
✓ Tüketicinin kahveden neler beklediğine gelirsek, dengeli tat, doğal aroma, katkısız içerik ve estetik sunumun ilk sıralarda olduğunu söyleyebiliriz. Bitkisel süt kullanımı da artışta.
✓ Nitro Cold Brew, aromalı buzlar, Espresso Tonic gibi yenilikler dikkat çekiyor. Yerel malzemelerle yapılan dokunuşlar da fark yaratıyor. Cold Brew, meyve aromalı tarifler ve yulaf sütlü reçeteler öne çıkacak gibi görünüyor.
✓ Bir soğuk kahveyi en iyi yapan şey kaliteli çekirdek, doğru demleme, doğal içerikler ve dengeli tat profili.