Aşk ve mahremiyet arasındaki ince çizgi: Sevgilinizin şifrelerini tahmin edebilir misiniz?
Günümüzde hemen hepimizin “mahremi” telefon hafızalarında saklı duruyor. Banka hesabımız, yazışmalarımız, fotoğraflarımız… Kısacası kişisel neyimiz varsa telefonlarla birlikte elimizin altında… Hal böyle olunca, mahremimiz tehlikeli kişilerin eline geçmesin, kendimizi koruyalım diye büyüklü küçüklü harflerden oluşan şifrelerden tutun iki faktörlü koruma yöntemlerine varan kadar türlü önlemler alıyoruz. Öte yandan yapılan bir araştırma ortalama bir insanın maksimum 5 aşamada sevgilisinin şifresini kırabileceğini düşündüğünü gösteriyor…
Prove adına OnePoll tarafından 2 bin Amerikalıyla yapılan araştırmaya göre sadece beş denemede diğer önemli cihazlarının hacklenebileceğini düşünüyor. Katılımcılara şifre alışkanlıklarının sorulduğu araştırmaya göre birçok katılımcı partnerlerinin şifresini biliyor, bilmeyenler ise en fazla 5 denemede bulabileceğini iddia ediyor… Ankete katılanlar yüzde 31’i bu şifrelerin aynı şifrenin farklı varyasyonları kullandığını söylüyor ve bu katılımcılar şifrelerine sadece ek noktalama işaretleri veya sayılar ekliyor. Buna rağmen, yüzde 79’unun altı veya daha az şifresi var. Gelin araştırmanın detaylarına birlikte bakalım:
- Amerikalılar, sevgililerinin şifresini beş denemede tahmin edebileceklerini düşünseler de kendi şifrelerini unuttuklarında sabırlı davranıyorlar ve bir hesapta oturum açmaya çalışmaktan vazgeçmeleri için yalnızca üç başarısız parola denemesi yetiyor.
- Ortalama olarak, katılımcılar çevrimiçi olarak yeni bir hesap oluşturmanın yaklaşık 33 saniye sürmesi gerektiğine inanıyor, ancak neredeyse yarısı (yüzde 45) bunu 30 saniye veya daha kısa sürede sınırlıyor.
- Ortalama bir katılımcının, tekrar kullanmaya gerek duymadıkları (yüzde 46), hizmete olan ilgilerini kaybettikleri (yüzde 43) veya şifrelerini unuttukları (yüzde 39) için hiç kullanmadıkları altı çevrimiçi hesabı var.
- Ankete katılanlar, söz konusu çevrimiçi olarak yeni bir hesap oluşturmak olunca kırmızı bayraklarının neler olduğunu listelediler. Listenin başında çok fazla kişisel soru sorulması geliyor (yüzde 48).
- Diğer kırmızı bayraklar ise şunlar: onay e-postasının olmaması (yüzde 43), zayıf bir veri gizliliği politikası (yüzde 39) ve güvenlik sorularının olmaması (yüzde 39) sayılabilir.
- Ankete katılanların dörtte üçü bankacılık veya kredi kartı bilgilerini çevrimiçi hesaplara ve profillere kaydetmekten kaçınıyor.
- Ankete katılan 10 kişiden yedisi yüz tanıma ile daha basit bir oturum açma sürecinin yeni profiller ve şifreler oluştururken daha kullanışlı olduğuna inanıyor.
- Dörtte üçü de biyometrik kimlik doğrulamanın genel olarak geleneksel bir şifreden daha güvenli olduğunu kabul ediyor ve yüzde 64’ü telefonları aracılığıyla kimlik doğrulamanın daha uygun olduğunu düşünüyor.