Serdar Erener, Hulusi Derici veya Ali Taran mı?
Pazarlamanın reklam ayağı, hazırlık anlamına gelen araştırma ve strateji aşamalarından her zaman daha cazip olagelmiştir. Belki de bunun nedeni başkalarının düşünmediğini bulup çıkarmak, ete kemiğe büründürmek belki de ben senden daha iyiyim demek için olabilir. Hangi duygusal ihtiyaca cevap verirse versin içinde sıra dışı bir zekanın pırıltısını taşıyan işler ve reklamcıları tartışma yaratır. Son dönemde pek çok tartışmanın yaşandığı reklam, reklamcı, ajans cenahında neler oluyor, diyerek Marketing Türkiye 1 Mayıs sayısında Xsights Araştırma’ya pazarlama profesyonelleri arasında bir araştırma yaptırıp hangi reklamcı, hangi ajans, neden sorularını sormuş. Bakın hangi sonuçlar çıkmış. Reklam deyince aklınıza ilk ne geliyor, deyince akla gelenler reklam dışında her şey. Sıralama yüzdelikli sıralamayla şöyle: Turkcell 19,2, Ali Taran 13,5, Serdar Erener 9,6, Coca-Cola 7,7, David Ogilvy 5,8, Arçelik 3,9, Hulusi Derici 3,9
En beğendiğim reklam ajansı mı dediniz!
En çok işi gözüken tercihi etkiler mi, sorusunu da sormak gerek çünkü en çok iletişim yapanlar arasından TT, TTNet ve Avea’nın reklam ajansı TBWA/İstanbul 23,1 ile listenin başında yer alıyor. Listede sadece iki Türk ajansı gözüküyor. Liste şöyle:
Alametifarika 21,2, Medina Turgul DDb 5,8, Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi 3,9, Ogilvy 3,9, Leo Burnett 3,9, Y&R 3,9, M.A.R.K.A. 3,9.
En çok iş yaptırmak istediğin ajans hangisi?
Elbette marka tarafı beğendiği ajansla çalışmak istiyor. Sıralama da şöyle: TBWA/İstanbul 26,9, Alametifarika 19,2, Ogilvy 7,7 Medina Turgul DDb 5,8, M.A.R.K.A. 3,9, Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi 3,9 Tamam, sıralama yukarıdaki gibi ama neden bu ajanslarla çalışmak istiyorsun, diye sorduğumuzda, “Pek çok nedeni var ama ilk üç nedenim; yaratıcılar, başarılılar ve fark yaratan işler çıkarıyorlar.” demişler.
Hangi reklamcıya gönlünü kaptırdın?
1- Serdar Erener 32,7
2- Ali Taran 15,4
3- Hulusi Derici 7,7
4- TBWA/İstanbul 3,9
5- Levent Erden 3,9
6- Medina Turgul DDb 3,9
Bana göre bu listede de ilginç bir durum var. İlk üçte yer alan ajanslar sayıları çok az kalmış yerli ajansların kreatifleriyken ardından gelen ajanslar, küresel networklerin Türkiye ajansları. Bir başka ilginç nokta ise Türk ajanslarda bireyler öne çıkarken network ajanslarında bizzat ajanstan söz ediliyor.
Peki, bu sonuçları nasıl yorumlayacağız?
Yerli ajanslarda iş, işin başındakiyle anılıyor desem haksızlık ederim çünkü bu üç isim de kreatif olarak bizzat işlerde bilfiil çalışıyorlar. Network ajanslarında neden bireyler öne çıkmıyor, sorusunu sorsam! “Zaten adından anlaşılacağı üzere network, network’tür ve kurumsaldır. Bireyler değil ajanslar işi alır ve takım da işi yapar.” tezi öne çıkar. Bütün bunları doğru kabul edip son dönemde sayıları giderek artan küçük ama butik ajans varlığının nedenini çözüyorum. Reklamcılık bireysel bir iştir ve reklamcı da öne çıkmak ister. Bulunduğu yerde öne çıkamayanlar ise kendi dükkanlarını açıyor. Peki, başarılı oluyorlar mı? Pek çoğu hayır ama en azından deniyorlar. Benim endişem küçük oluşumların bilinçli, bilinçsiz piyasaya zarar verme ihtimali çünkü ağzı yanan iletişim yapmaya karar veren taze reklamveren bir daha reklam vermemek üzere kaybedilebiliyor.
Bu yazı Günseli Özen Ocakoğlu’nun Zaman gazetesindeki köşesinden alınmıştır.
Güncel Haberler