
Rekabet otoriteleri tarihin akışını değiştirebilir mi?

VALİS Danışmanlık Kurucusu
Soruya güncel ve çarpıcı bir örnek üzerinden yanıt vermeye çalışayım.
Yapay zeka şirketi OpenAI’ın kuruluşu Elon Musk ve Sam Altman iş birliğinin bir sonucu. İkili başlangıçta OpenAI’a, yapay zekanın tekelleşmesini önleme misyonu yüklemişti. Şirket açık kaynak kodlu yazılım üzerine bina edilerek merkezileşmekten uzak duracak, güvenlik unsurunu ön plana alacak ve kâr amacı gütmeyecekti.
Ancak Altman ilerleyen dönemde plana sadık kalamadı. Musk ile birçok konuda ters düştü. Musk, 2018 yılında şirketten ayrıldı. OpenAI, ağırlıkla Microsoft’tan büyük ölçekli yatırım aldı. Musk-Altman ikilisinin yıldızı o tarihten sonra hiç barışmadı. Musk, Altman ve OpenAI’a çok sayıda dava açtı. Yasal süreçler henüz tamamlanmadı.
Microsoft, OpenAI’a yatırım yapıp, kontrolü büyük ölçüde ele geçirdikten sonra Altman ile birçok konuda fikir ayrılığına düştü ve 2023 yılında Altman’ın işine son verdi. Bu karar kamuoyunda zelzele etkisi yarattı, büyük tepki çekti. O tarihte Microsoft’un CEO’su Nadella; “Yarın OpenAI’ın oyundan çıkmasının bir önemi yok! Veri bizde, fikri mülkiyet hakları bizde ve her işlevini yerine getirecek kapasiteye sahibiz” demişti.
Tepkiler üzerine Microsoft, Altman’ı görevine iade etti. Lakin Nadella’nın yukarıdaki yorumu, Demokles’in Kılıcı misali Altman’ın tepesinde sallanıyordu.
Aynı dönemde dev teknoloji şirketlerinin tamamı yapay zeka şirketlerine yatırım yapıyor, peş peşe işbirliği anlaşmaları imzalıyordu. Esasen Google, Microsoft, Amazon, Meta, Apple gibi şirketler, yeni kurulan parlak şirketleri (start up) satın alarak ilerlerdi.
Ancak dijital devrim sürecinde bu işlemlere izin vererek, tekelleşme, daha doğrusu oligopolleşmeye yol açtığını düşünen rekabet otoriteleri bu kez teyakkuzda idi. Teknoloji şirketleri, kontrolü ele geçirmeye olanak tanımayan hisse yatırımları ve muhtelif işbirliği anlaşmalarıyla rekabet hukuku engelini aşabiliyordu.
FTC, kırmızı kart gösterdi

Bu gidişata ilkin ABD Rekabet Otoritesi FTC kırmızı kart gösterdi. Ocak 2024’te yapay zeka yatırımları ve ortaklıkları hakkında soruşturma başlattığını duyurdu. Soruşturma kapsamında; Google, Amazon, Anthropic, Microsoft ve OpenAI’a yanıtlanmak üzere ayrıntılı soru formları gönderdi.
FTC bununla da yetinmedi, Haziran 2024’te İngiltere Rekabet Otoritesi ve AB Rekabet Otoritesi yöneticileri ile birlikte, yapay zeka sektörünün mercek altına alınacağı ve bu konuda rekabet otoriteleri arasında iş birliği mekanizmalarının işletileceğine ilişkin ortak bildirgeye imza attı.
Bu gelişmeler üzerine Temmuz 2024’te Microsoft, OpenAI’daki yönetim kurulu üyesini geri çekti ve şirket üzerindeki kontrolünü gevşetmeye başladı. Böylece Altman’ın eli güçlenmiş oldu ve Microsoft dışındaki paydaşlarla peş peşe yatırım ve işbirliği anlaşmalarını hayata geçirdi. Bloombergh’de yer alan tablo durumu net bir biçimde anlatıyor…
FTC müdahalesi yapay zeka sektörünün kaderini etkiliyor
Kanaatimce ABD Rekabet Otoritesi FTC’nin devreye girmese, Microsoft kontrolü gevşetmeyecek ve OpenAI bu ölçüde yoğun işbirliklerine imza atamayacaktı. “Abartıyorum, çünkü anlaşılmak istiyorum” diyor ya Franz Kafka! Bazıları mübalağalı bulsa da FTC müdahalesinin yapay zeka sektörünün kaderini etkilediğini savlamak mümkün.
Nitekim Microsoft da tıpkı Musk gibi kaderine razı olmuş, yeni limanlara yelken açmış görünüyor. Yaklaşık bir ay önce OpenAI’ın rakibi Anthropic ile işbirliğine gitti ve bu kapsamda isteğe bağlı olarak kullanıcıların Microsoft ürünlerinde Anthropic tarafından geliştirilen Claude modellerini kullanabileceğini duyurdu.
Hikaye burada sona ermiyor. Malumunuz ABD Başkanı Trump, başkanlık seçimleri öncesinde ABD’yi dünyanın yapay zeka lideri konumuna taşıyacağını vadetmişti. Göreve gelmesinin ertesinde bu konuda ciddi adımlar attı. Bunlardan biri, “Yapay Zeka Eylem Planı”.
Planının dört sacayağı mevcut
ABD AI yazılımlarının ihracatı; veri merkezlerinin hızlı bir şekilde inşası; AI’nin önünü tıkayan regülasyonların yürürlükten kaldırılması suretiyle inovasyon ve adaptasyonun sağlanması ve AI LLM Modellerinde ifade özgürlüğünün tesisi.
Eylem planında rekabet kurallarının AI sektörlerine uygulanması konusunda çarpıcı bir hedef mevcut; ABD rekabet otoritesi FTC’nin önceki dönemde başlattığı soruşturmaların ve kararların gözden geçirilmesi, AI inovasyonunu engelleyenlerin tespiti ve bunların revize edilmesi ya da hükümsüz kılınması.
Anılan hedeften hareketle OpenAI ve yapay zeka sektörünün geleceğini biçimlendiren FTC müdahale sürecinin rafa kalktığını savlayabiliriz. Son tahlilde, yine aşağıdaki şekilden anlaşabileceği üzere, Trump döneminde denkleme, Oracle, AMD ve Intel gibi aktörlerin dâhil olduğunu görebiliyoruz. Söz konusu tabloyu politik-ekonomi bakımından uzun uzun yorumlamak mümkün, lakin bu yazının konusu değildir.
Peki, ülkemizde Rekabet Kurulu’nun, en azından sektörel düzlemde piyasanın geleceğini şekillendiren kararları mevcut mu?
Kendi adaylarımdan birkaçını dile getirmekle yetineyim. Bunlardan biri 2004 yılında Rekabet Kurulu kararı doğrultusunda, Türk Telekom’un özelleştirilmesi işlemi öncesinde Kablo TV’nin Türk Telekom’dan ayrılarak TÜRKSAT A.Ş.’ye bağlanmasıdır.
Diğer(ler)i, perakende sektörüne yönelik olarak 2005 yılında alınan Migros-Tansaş ve 2017 yılında alınan Migros-Kipa devralma kararlarıdır. Bu iki kararı bir arada düşünmek gerek. Kurul ilk işleme doğrudan, ikinci işleme ise bazı ilçelerdeki mağazaların elden çıkarılması taahhüdü karşılığında, her iki kararda da oyçokluğu ile izin verdi.
Üçüncüsü ise daha güncel bir karar. Rekabet Kurulu tarafından 2024 yılında alınan, daha önce başlatılan soruşturma kapsamında; Ferrero AŞ tarafından yapılan taahhüt başvurusunun değerlendirilmesi kararıdır. Karar uyarınca Ferrero, müdahale referans fiyatının altında kabuklu fındık alımı yapmama taahhüdü altına girmiştir.
Bülent Gökdemir hakkında…
1973 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Hacettepe Üniversitesi İİBF İktisat Bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Dundee Üniversitesinde uluslararası hukuk alanında yüksek lisans yaptı. Hacettepe Üniversitesi İİBF Maliye Bölümünde doktorasını tamamladı. 1999 yılında uzman yardımcısı olarak göreve başladığı Rekabet Kurumu’ndan 2025 yılında Başuzman kadrosundan emekli oldu. Bu süre içinde geçici görevlendirmeler ile TBMM ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında danışman ve proje yöneticisi olarak görev yaptı, ODTÜ İİBF İktisat Bölümünde yarı zamanlı öğretim görevlisi sıfatıyla dersler verdi. Rekabet Kurumu’ndan 2025 yılında Başuzman olarak emekli olan Dr. Bülent Gökdemir kurucusu olduğu VALİS Danışmanlık şirketinde kariyerine devam ediyor.
Bülent Gökdemir’in bir önceki yazısını okumak için TIKLAYIN!