
Rekabet Kurumu çalışan transferine nasıl bakar?

VALİS Danışmanlık Kurucusu
Öncelikle şu hususu ifade etmek gerekir. Rekabet otoriteleri mal ve hizmet piyasalarında olduğu gibi emek piyasalarında da mobilite, eş deyişle, hareketliliğin sınırlandırılmasını istemezler.
Zira mobilite, iktisadi kaynakların tahsisi yani kaynağın doğru yerde maksimum verimlilikle kullanılmasını temin için hayati önemdedir. Rekabet Kurumu’nun İşgücü Kılavuzunda yer alan şu ifadelere dikkat çekmek isterim: “… Kanun’un Genel Gerekçesinde piyasa ekonomisinden temel beklentiler; kaynakların etkin kullanılması, tüketici refahının ençoklanması, yenilikçiliğin ve teknolojik gelişmelerin önünün açılması ile kapsayıcı kalkınmanın gerçekleştirilmesi olarak ortaya konmaktadır. Bu beklentilerin gerçekleştirilebilmesi için üretimde önemli bir girdi olan iş gücüne yönelik piyasalarda da rekabetin tesisi zaruridir. Bu nedenle iş gücü arz edenler ile iş gücü talep edenlerin, piyasa gerekleri doğrultusunda bağımsız karar almalarına olanak sağlayacak bir ortam tesis edilmelidir.”
Özgürlük alanı sınırsız değil
Rekabet Kurumu, 4054 Sayılı Kanun’un gerekçesine atıfla, çalışan hareketliliği ya da transferinin; etkinlik, yenilikçilik ve refah artışının yanı sıra kapsayıcılık amacına da hizmet ettiğini vurgulamış Kılavuz’da.
Neticede rekabet otoritelerinin çalışan transferine ilke olarak sıcak baktığı, bunu engellemeye yönelik teşebbüs davranışlarına izin vermeyeceği aşikâr.
Lakin çalışan hareketliliği için sınırsız bir özgürlük alanı mevcuttur diyemeyiz. Çalışanları istihdam eden teşebbüslerin ticari sırları ve bazı menfaatlerinin korunması gerekliliği özgürlük alanının sınırlarını teşkil etmekte.
Nitekim “rekabet yasağı” gibi uygulamalar bu neviden sınırlamaları örnekliyor. Rekabet yasağı konusunu Marketing Türkiye’de ele almıştık hatırlarsanız. Bu konu, bazı özel haller müstesna, rekabet otoritelerinin ilgi alanının dışındadır.
Peki, bizatihi rekabet hukuku kapsamında çalışan transferine yönelik sınırlama getirilebilir mi?
Evet, mümkündür. Bunlardan biri şirket devralmaları aşamasında ortaya çıkabilir. Malumunuz, özellikle teknoloji şirketleri arasında çalışan transferi yaygın bir uygulama. Literatüre “acquihire” olarak giren bu uygulama neticesinde (genellikle rakip olan) bir şirketin varlıkları değil, kritik çalışanları transfer ediliyor. Son birkaç yılda Microsoft, Google, Meta, Amazon gibi şirketlerin acquihire işlemlerine imza attığını görüyoruz.
Kritik nokta “devralma”
Rekabet Hukuku bakımından çalışan transferinin bir devralma işlemi olarak kabul edilip edilmemesi kritik. Zira çalışan transferi devralma sayılır ise ve işlem neticesinde rekabetin önemli ölçüde azaldığı kanaati oluşursa, işleme yani çalışan transferine izin verilmeyebilecektir.
Eylül 2024’te İngiltere Rekabet otoritesi (CMA), Microsoft tarafından (yapay zeka alanında faaliyet gösteren) Inflection şirketinin kurucusu ve kritik önemdeki çalışanlarının transfer edilmesi işlemini hukuken devralma olarak niteledi. Bununla birlikte işlem sonrasında ilgili pazarda rekabetin önemli ölçüde azalmayacağı tespitine dayanarak işleme (çalışanların transferine) izin verdi.
Rekabet ihlali iddiasına konu olabilir
Bizde henüz Rekabet Kurumu’nun çalışan transferini birleşme/devralma olarak nitelediği bir işlem mevcut değil. Mamafih, kanımca bu tür bir karar alınması ihtimal dâhilinde. Zira Rekabet Kurumu’nun ilgili kılavuzunda, pazar cirosu atfedilebilen varlıkların bir kısmının devrinin de birleşme/devralma sayılabileceği ifade ediliyor.
Dolayısıyla Rekabet Kurulu’nun, bir çalışanın transferinin ciro atfedilebilecek bir varlık devri olduğu şeklinde değerlendirme yapması mümkün. İşlem sonrasında rekabetin önemli ölçüde sınırlanması halinde çalışan transferine izin verilmemesi de olasıdır.
Diğer yandan çalışan transferi konusu rekabet ihlali iddiasına da konu olabilecektir. Malumunuz rakip teşebbüsler arasında rekabete duyarlı bilgi paylaşımı bazı hallerde Rekabet Kanununun ihlali olarak değerlendirilmekte. Rakipler arasında gerçekleşen çalışan transferi, rekabeti tetikleyebileceği gibi hassas bilgilerin paylaşımını kolaylaştırmak suretiyle rekabetin sınırlamasına da yol açabilir.
Bu durumda Rekabet Kurumu, çalışan transferine başlangıçta bir sınırlama getir(e)mese de, rakipler arasında çalışan transferinin yaygın olduğu sektörleri daha yakından izleyecek ve hatta ihlal tespiti halinde bazı yapısal/davranışsal tedbirler ile birtakım sınırlamalara hükmedebilecektir.
Çalışan hareketliliği ya da transferi için uygun koşulların sağlanması rekabet hukuku bağlamında esas olsa da istisnalar mevcuttur.
Bülent Gökdemir hakkında…
1973 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Hacettepe Üniversitesi İİBF İktisat Bölümünde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Dundee Üniversitesinde uluslararası hukuk alanında yüksek lisans yaptı. Hacettepe Üniversitesi İİBF Maliye Bölümünde doktorasını tamamladı. 1999 yılında uzman yardımcısı olarak göreve başladığı Rekabet Kurumu’ndan 2025 yılında Başuzman kadrosundan emekli oldu. Bu süre içinde geçici görevlendirmeler ile TBMM ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programında danışman ve proje yöneticisi olarak görev yaptı, ODTÜ İİBF İktisat Bölümünde yarı zamanlı öğretim görevlisi sıfatıyla dersler verdi. Rekabet Kurumu’ndan 2025 yılında Başuzman olarak emekli olan Dr. Bülent Gökdemir kurucusu olduğu VALİS Danışmanlık şirketinde kariyerine devam ediyor.
