Murat Ülker duyurdu: İstanbul’un ruhunu taşıyan yeni lezzet: “Ülker Çikolata İstanbul”un global lansmanı yapıldı
Murat Ülker’in “İşte inovasyon, işte dijital global lansman” diyerek linkedin hesabından duyurduğu Ülker Çikolata İstanbul, yerel tatları global sahneye taşıyor. “Social-first” stratejisiyle yürütülen kampanya, hem Ülker markasının dijitalleşme vizyonunu hem de İstanbul’un kültürel zenginliğini çikolata formunda dünyaya anlatıyor.
İstanbul’un tadı artık bir çikolatada
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, LinkedIn hesabından yaptığı paylaşımla Ülker’in yeni inovasyonunu duyurdu: “Ülker Çikolata İstanbul.”
Yeni ürün, İstanbul’un karakteristik tatlarını – fındık, çıtır kadayıf ve baklavayı – sütlü çikolatayla birleştiriyor. Ülker paylaşımında şöyle diyor:
“İstanbul’un tadını bir çikolataya dönüştürmek kolay olmadı. Ama yaptık, Elhamdulillah.
Bu ürün sadece bir tat değil; bir şehir, bir kültür, bir ruh.
İlk ısırıkta İstanbul’un sokaklarında yürür gibi hissediyorsunuz.
Ve sonunda damağınızda kalan o kadayıf ve baklava dokusu, size ‘İstanbul’dasınız’ diyor.”
“Social-first” global lansman
Ürün, Ülker’in İstanbul Topkapı’daki fabrikasında üretildi. Murat Ülker, bu lansmanın markanın dijital pazarlama yaklaşımı açısından da bir ilk olduğunu vurguladı:
“Bu lansman bizim için de bir ilk. İlk kez bir inovasyonumuzu global ölçekte, ‘social-first’ yaklaşımıyla ele aldık.
Dünyanın dört bir yanından içerik üreticileri bu tadı kendi hikâyeleriyle dünyaya taşıdı.
Her detay, İstanbul’un ruhunu yansıtmak için düşünüldü.”
Ülker, paylaşımını “Bu aynı zamanda Türkiyemizin lezzetlerinin dünya sahnesine çıkışı. Aferin Ülker.” sözleriyle tamamladı.
“Yerel tat, global dil” stratejisinin parlak örneği
“Ülker Çikolata İstanbul”, yalnızca bir ürün lansmanı değil, aynı zamanda markalaşma açısından kültürel bir hikâye anlatımı örneği.
Ülker, yerel lezzetleri global iletişim diliyle buluşturarak “glokal” pazarlama stratejisini mükemmel bir şekilde hayata geçiriyor.
• Yerel hikâyeyi evrensel dile taşıma: İstanbul’un kimliğini tat, doku ve görsel anlatım üzerinden dijital platformlara taşıyor.
• Social-first yaklaşımıyla tüketici katılımı: İçerik üreticilerini marka elçisi haline getirerek kampanyayı organik biçimde büyütüyor.
• Kültürden markaya, markadan hikâyeye: Ülker’in kültürel köklerini günümüzün dijital dinamikleriyle birleştirdiği etkileyici bir marka hikâyesi.
Sonuç olarak Ülker, “Ülker Çikolata İstanbul” ile hem inovasyonun hem de kültürel sahiplenmenin altını çiziyor.
Bu, sadece bir lansman değil; İstanbul’un duygusunu dünyaya taşıyan bir marka manifestosu.
