Milenyum kuşağının yüzde 71’i fiziki ve sabit ofislere ihtiyaç duymuyor
Z kuşağının iş hayatına adım atmasıyla iş yapış şekilleri ve mekansal ihtiyaçlar yeniden şekilleniyor. Araştırmalar milenyum kuşağının yüzde 71’inin 2030 yılında fiziki ofise ihtiyaç duymayacağını gösteriyor.
Yeni nesil teknolojilerle birlikte hızla artan dijitalleşme profesyonel iş yaşamını dinamik bir dönüşüm sürecine soktu. Teknoloji çağının genç üyeleri iş hayatında daha fazla yer almaya başlarken verim odaklı çalışma modelleri ön plana çıkıyor. Milenyum kuşağı özellikle COVID-19 salgını sürecinde sıkça duyulan ve pek çok çalışan tarafından deneyimlenen uzaktan veya hibrit çalışma modelini tercih ettiğini belirtirken Harvard Business School’un NASA, Akamai gibi şirketlerde yürüttüğü araştırma da uzaktan çalışmanın yüzde 4,4 daha verimli olduğunu gösteriyor.
Olmadık Ofis tarafından derlenen verilere göre, genç neslin iş dinamiklerine paralel olarak mekansal ihtiyaçlar da değişiyor. Milenyum kuşağının yüzde 71’i 2030 yılında fiziki ofis ihtiyacının ortadan kalkması gerektiğine inanıyor. Hali hazırda ofiste çalışanların yüzde 63’ünün ise bu konuda milenyum kuşağıyla hemfikir olduğu görülüyor.
Maslak yerine Balat’ta çalışmak isteyen bir kuşak
Günümüzde en kıdemli milenyum kuşağı üyelerinin 25 yaşına ulaştığını hatırlatan Olmadık Ofis Kurucusu A.Seçkin Canan, “Günümüzde sonuç odaklı bakış açısıyla önceki nesillerden ayrışan milenyum kuşağı, sade ve işlevsel çalışma alanlarını tercih ediyor. Hibrit çalışma modeliyle sanal ofis ve hazır ofis hizmetleri sunan butik ofislere yönelimin artacağını ve yakın gelecekte plazaların yerini butik ofislerin alacağını öngörüyoruz. Bu kuşak, Levent ve Maslak’taki ofisler yerine Balat, Fener, Karaköy gibi semtlerde çalışmaktan ilham alıyor ve mutlu oluyor.”
Sanal ve hazır ofisler ABD’de 5 milyar dolar tasarruf sağladı
PGI’ın fiziki ofis kiralama maliyetlerine ilişkin ABD özelinde yaptığı araştırmaya göre ise fiziki ofislerin işverenlere maliyeti aylık 10.000 dolardan başlıyor. Buna karşın uzaktan, yarı zamanlı ve sanal ofiste çalışmanın yalnızca 2018 yılında ABD’ye 5 milyar dolar tasarruf sağladığı görülüyor. Türkiye’de ise benzer bir tablo özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde ofis olarak kiralanan plazalarda gözlemleniyor. Ödenen yüksek meblağlara rağmen verim, ulaşım ve rutin ofis sorumlulukları gibi konularda beklentilerini karşılamayan genç neslin işverenleri, plazalar yerine hazır ve sanal ofisleri tercih ediyor.