
Marketing Türkiye Haziran sayısında İtalyan rüzgarı…
Kültürlerarası etkileşim, küreselleşen dünyada tüketim alışkanlıklarından günlük yaşam pratiklerine kadar pek çok alanda iz bırakıyor. Bu süreçte İtalya, zengin mutfağı, ikonik moda markaları ve tarihî mirasıyla Türkiye’de derin bir kültürel etki yaratıyor. Peki, Türkiye’de İtalyan kültürü hangi alanlarda kendini gösteriyor? İtalyan markaları, Türkiye’deki tüketicilerin tercihlerini ve yaşam tarzlarını nasıl etkiliyor? Marketing Türkiye adına XSIGHTS Research&Consultancy tarafından gerçekleştirilen kapsamlı araştırma tüm bu sorulara yanıt veriyor.
Haziran sayısında esen İtalyan rüzgarı bu araştırma ile de sınırlı değil. İtalya Başkonsolosu Elena Clemente ile gerçekleştirilen söyleşiden dev İtalyan markalarının üst yönetimleriyle yapılan görüşmelere dek “çizme”nin marka dünyasındaki izleri Marketing Türkiye’nin Haziran sayısında…
Ekonomik tsunaminin şekillendirdiği “yeni tüketicinin” alışveriş alışkanlıklarından duygu dünyasına, kriz yönetiminin yeni kodlarından sosyal medya baskısıyla sınanan ünlülere, Timur Soykan ile yapılan sarsıcı röportajdan pazarlama dünyasının ve gündemin nabzını tutan araştırma dosyalarına dek trend belirleyen içerikleriyle Marketing Türkiye Haziran sayısı yayında!
Keyifli okumalar…
Ali Saydam yazdı: “Terzi kendi söküğünü…”

Terzi kendi söküğünü “dikemez” falan demeyin… Bal gibi diker dikmesine de; sonuç, hiç değilse kendisini memnun ediyor mu asıl ona bakmak lazım…
En iyiler ödüllerine kavuşuyor…

Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle düzenlenen, Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği’nin (REPİD) desteklediği Brandverse Awards’da değerlendirme süreci tamamlandı. Demir Karpat Polat liderliğindeki jüri, online gerçekleşen ön değerlendirmenin ardından fiziki olarak bir araya geldi ve üç gün süren yoğun bir çalışmayla kısa listeye kalan tüm işleri inceledi. Titiz değerlendirmeler sonucunda yılın en başarılı işleri belirledi. Bu zorlu süreçte binlerce başarılı projeyi geride bırakarak ipi göğüsleyen çalışmalar 18 Haziran’da Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de ödüllerine kavuşacak…
Ekonomik tsunami tüketiciyi nasıl etkiliyor?

Türkiye’de artan enflasyon, yükselen yaşam maliyetleri ve ekonomik belirsizlikler, vatandaşların hem harcama alışkanlıklarını hem de yaşam tercihlerini kökten değiştiriyor. Peki, ekonomik baskılar Türk halkının günlük yaşamını nasıl dönüştürüyor? Tüketici hangi kalemlerde kesintiye gidiliyor, markalarla ilişkisini nasıl şekillendiriyor? FutureBright Group tarafından gerçekleştirilen kapsamlı araştırma, Ekim 2023’ten Nisan 2025’e uzanan süreçte Türkiye’nin değişen ekonomik ve sosyal eğilimlerini gözler önüne sererken enflasyonun yarattığı “Yeni Tüketici”yi de tanımlıyor…
Timur Soykan: “Bu haberleri eskiden yapsaydık hükümet düşerdi!”

Gazetecilik, yalnızca haber vermek değil, aynı zamanda toplumu aydınlatmak ve gerçekleri ortaya koymak için verilen cesur bir mücadele. Bu zorlu yolculuğun en ön saflarında yer alan isimlerden biri de Timur Soykan. Araştırmacı gazeteci olarak kaleme aldığı dosyalarla toplumsal hafızayı canlı tutmaya çalışan Soykan, derinlemesine araştırmalar, dosya haberler ve kitaplarıyla Türkiye’nin en etkili kalemlerinden biri. Deneyimli gazetecilerle kurduğu Onlar TV ile YouTube gazeteciliğinde de farklı bir pencere açan Soykan ile gazeteciliğin değişen dinamiklerini, mesleğin zorluklarını ve geleceğe dair umutlarını konuştuk. Soykan, “Bu kadar skandal haberi geçmişteki Türkiye’de yapmış olsaydık onlarca hükümet devrilirdi” diyor…
Nefes aldıran rekabet: Hava temizleme pazarında yeni dönem

Kuşkusuz sağlıklı hava, sadece bir konfor unsuru değil; yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir ihtiyaç. Bu durum kentleşme, çevresel tehditler ve artan sağlık bilinciyle birleşince hava temizleme cihazlarına olan talep de günbegün artıyor… Artan talep, pazara yeni oyuncuların girmesinin önünü açarken; markalar da tüketicinin değişen beklentilerine daha yaratıcı, daha bütünsel ve teknolojik ürünlerle yanıt veriyor.
Kriz yönetiminin yeni kodları

Dijital çağda markalar yalnızca ne söyledikleriyle değil ne zaman sustuklarıyla da yargılanıyor. Bir tweet, bir görsel ya da sadece bir sessizlik, itibar için bir kırılma noktasına dönüşebiliyor. Toplumsal duyarlılıklar, yapay zeka destekli dezenformasyonlar ve “cancel culture” gibi yeni tehditler karşısında markaların artık sadece hızlı değil; proaktif, tutarlı ve insani olmaları şart. Bu yeni düzende kriz yönetimi, stratejik bir refleks değil; bir karakter testine dönüşüyor. Peki, markalar bu yeni dönemde nasıl bir kriz stratejisi benimsemeli? Güne krizle uyanmanın yeni normal olduğu bu dönemde kriz iletişiminin güncel gerçekleri neler?
Jamıe Cooke: “Türkiye hikayeleri tüketen değil şekillendiren bir pazar”

HBO’nun güçlü hikaye anlatımı ve Warner Bros. Discovery’nin global eğlence vizyonu, BluTV’nin yerel içgörüsüyle buluştu. 15 Nisan’da BluTV’nin mirasıyla Türkiye’de yayına başlayan Max, yalnızca geniş bir içerik kütüphanesi sunmakla kalmıyor; aynı zamanda yerel yaratıcı ekosisteme yeni bir soluk getiriyor. Küresel ölçekte milyonlarca izleyiciye hitap eden platform, yerel yapımların yaratıcı potansiyelini destekleyerek Türk hikayelerini dünya sahnesine taşıma hedefinde. Warner Bros. Discovery Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Jamie Cooke ile bu yeni dönemin stratejik hedeflerini, Max’in Türkiye pazarındaki rolünü ve küresel içerik vizyonunu konuştuk…
Sussan olmuyor, susmasan olmaz…

Hayranlarından bahsederken “biz kocaman bir aileyiz” diyen ünlüler bugünün dünyasında toplumsal meselelere sessiz kaldığında ailenin dışına itilebiliyor ya da ailesi bir anda küçülebiliyor. Çünkü toplum ünlü isimlerden yetenekleri kadar, duyarlılıklarını da görünür kılmalarını bekliyor. Sessizlik artık bir tutum değil, tavır eksikliği olarak kodlanıyor. Marketing Türkiye adına XSIGHTS Research&Consultacy’nin gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma aynı toplumun, linç kültürüne de kırmızı bir çizgi çektiğini gözler önüne seriyor…
İtalyanların markalaşma sırrı: Gelenekten geleceğe…

İtalyan markalarının dünyada kazandığı ün, yalnızca kaliteli ürünlerle değil, aynı zamanda derinlemesine düşünülmüş bir markalaşma stratejisiyle de şekilleniyor. İtalya; zarafetin, ustalığın ve geleneksel işçiliğin simgesi haline gelmişken, markalar bu değerleri modern dünyaya entegre ederek küresel bir çekicilik yaratıyor.
Her bir detayda, geçmişin mirası ve yeniliğin birleşimi dikkat çekiyor; İtalyan markaları, hikayelerini yaratırken sadece estetik değil, kültürel miraslarını da öne çıkarıyor. Peki, İtalyan markaları lüksten otomotiv sektörüne kadar pek çok alanda yarattıkları markalarla nasıl bu denli başarılı olabiliyor? İtalya’yı bir marka fabrikasına dönüştüren sihirli formül ne? Daha da önemlisi Türk markaları İtalyan markalarının başarısından nasıl dersler çıkarmalı? Gelin bu sorulara hep birlikte yanıt arayalım…
İtalya Başkonsolosu Elena Clemente: Rönesans’ın ruhu İtalyan markalarına yansıyor

Modadan otomotive, mühendislikten gastronomiye kadar pek çok alanda dünyaya yön veren bir markalar ülkesi İtalya… Yarattığı sayısız markayla global tüketim kültürünü şekillendiren ülke özellikle de lüks kategorisinin ana vatanı konumunda… Peki, bu küresel başarının ardında yatan sır ne? İtalyan markaları Türkiye’de neden bu kadar seviliyor? Ülkenin marka algısı nasıl bir stratejiyle şekilleniyor? İtalya Başkonsolosu Elena Clemente ile İtalyan markalarının lüks sektördeki hakimiyetini ve Türkiye-İtalya arasındaki ticari-kültürel iş birliğinin geleceğini dinlemek üzere bir araya geldik. Clemente’ye göre, İtalyan markalarının başarısının ardında “güzellik sevgisi” ve Rönesans’tan gelen “zanaatkâr ruh” yatıyor…
“Made in Italy” Beymen’le Türkiye’ye taşınıyor

Bir zamanlar yalnızca nadir ve pahalı objelerle tanımlanan lüks, bugün bambaşka bir anlam taşıyor. Artık mesele yalnızca ne giydiğiniz değil, nasıl yaşadığınız, ne hissettiğiniz ve hangi değerleri sahiplendiğiniz…
Beymen ise dünyadaki lüks moda ile Türkiye arasında bir köprü olarak konumlanıyor. Markanın stratejik vizyonunu ve sektörün evrimini Beymen Satınalma ve Ürün Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Öcal ile konuşurken, İtalyan markalarının zarafetiyle Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarının nasıl buluştuğundan tüketicilerin İtalyan markalarına yaklaşımına dek merak ettiğimiz soruların yanıtlarını da kendisinden dinledik…
Orkun Işıtmak: “Djıtali televizyon gibi yönetemezsiniz!”

YouTube’un Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı dönemde sahneye çıkan Orkun Işıtmak, bugün kendi ajansıyla influencer marketing dünyasında trendleri belirleyen isimlerden biri haline geldi.
İçerik üreticisi olarak başladığı kariyerine, şimdi ajans kurucusu olarak devam eden Işıtmak ile influencer marketing’in dönüşümünü ve sektördeki yeni trendleri konuştuk…
Reklam sektörüne yeni brief: Ad Net Zero Türkiye

Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD), sektörün önde gelen temsilcilerini İstanbul’da düzenlenen özel bir lansmanda bir araya getirerek Ad Net Zero Türkiye girişimini kamuoyuna tanıttı. REPİD’in liderliğinde hayata geçirilen bu inisiyatif, reklamverenlerden ajanslara, medya planlama şirketlerinden yayıncılara kadar pek çok paydaşı aynı amaç etrafında birleştiriyor: Reklam sektörünün karbon ayak izini sıfırlamak… Gelin, dönüşüm için atılan bu anlamlı ve güçlü adımın sektöre getireceklerini; hedeflerini ve yol haritasını Ad Net Zero Türkiye’nin liderlerinden ve paydaşlarından dinleyelim…
Sürdürülebilirlik artık takım oyunu

Sürdürülebilirlik kavramı artık sadece çevreci bir ideal değil; stratejik kararların merkezinde yer alan bir gerçeklik. Tüketici gözünde sürdürülebilirlik, bir markanın etik değerlerinin, toplumsal katkılarının ve uzun vadeli vizyonunun simgesi haline gelmiş durumda. Peki ama tüketici bu kavramı ne ölçüde içselleştiriyor? Markalar bu alanda gerçekten sorumluluk alıyor mu, yoksa sürdürülebilirlik bir algı yönetiminden mi ibaret? Tüm bu soruların yanıtları ve daha fazlası Marketing Türkiye adına Adgager’ın gerçekleştirdiği 2025 Sürdürülebilirlik Araştırması’nda…
Siber güvenlik bir itibar meselesidir!

Müşteri verilerinin hedef alındığı saldırılar, siber güvenliği markalar için sadece teknik bir ihtiyaç olmaktan çıkarıp itibar, sadakat ve sürdürülebilirlik stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası haline getiriyor. Daha iyi bir deneyim için verilerini markalarla paylaşan tüketiciler yüzde 100 korunan yapılar istiyor, bunu başaramayan markaları ise ağır şekilde cezalandırıyor. Peki ama bu büyük riski bertaraf etmenin yolları neler? Müşteri verilerini korumak için markalar ne tür önlemler almalı?
Boyner’in yeni dili: Empati, samimiyet ve gerçeklik

“Bi’ Tanısan Seversin” ile önyargılara, “Değişme Anne” ile hayatın içinden duygulara dokunan Boyner son yıllarda empati, kapsayıcılık ve içtenlik odaklı yaklaşımıyla adete yeni bir iletişim dili inşa ediyor… Marka artık tüketiciye bir şey “söyleyerek” değil, onunla birlikte “hissederek” bağ kuruyor.
Bu dönüşümün arkasındaki yaklaşımı ve uzun vadeli etkilerini Boyner Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu ile konuştuk…
İş dünyasının yeni üniforması: Smart Casual

Günümüz iş dünyası ve sosyal yaşam, moda anlayışını yeniden şekillendiriyor. Klasik iş kıyafetlerinin katı kurallarını esneten smart casual stili, profesyonellikten ödün vermeden rahatlığı ön plana çıkaran bir giyim anlayışına dönüşüyor. Pandemi sonrası değişen çalışma dinamikleri, hibrit çalışma modelleri ve bireylerin moda tercihlerindeki konfor odaklı eğilimleri, bu tarzın yükselişini hızlandırıyor. Peki, smart casual tam olarak nedir ve neden günümüzün en popüler giyim trendlerinden biri haline geldi? İşte yanıtlar…

Derya Açar Ergüç yazdı: “Kültür-sanat: Sponsorluk mu, sosyal sorumluluk mu?”
Kültür-sanat desteği bir noktada sponsorlukla, bir noktada ise sosyal sorumlulukla kesişir. Ama aradaki çizgi, her zaman net değildir. Bu farkı anlamanın belki de en kolay yolu “Marka bu desteği kimin için veriyor?” sorusunu sormaktır…