Yasal sınırlama, ev sahiplerini sınırladı mı? Kiracılar yanıtladı…
Konut kiraları uzun zamandır toplumun en önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Temel ihtiyaçların her geçen gün daha da pahalandığı mevcut şartlara bir de kira sözleşmelerine fahiş zamlar eklenince, ibre “geçinemiyoruz”dan “barınamıyoruz”a doğru kaymaya başladı. Bunun üzerine geride bıraktığımız hafta ise Adalet Bakanı Bozdağ, kira düzenlemesi hakkında 1 Temmuz 2023’e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde artışın bir önceki yılın yüzde 25’ini geçemeyeceğini açıklamıştı… Konut kiralarındaki gündem böylesine sıcakken Ipsos da “Antikriz Raporu”ndan derlenen verilerle bu hafta; “Emlak” piyasasını mercek altına aldı… Her ne kadar araştırma verileri iç açıcı olmasa da gelin öne çıkan bulgulara daha yakından bakalım…
Ev sahipleri kiracıların yüzde 35’inden devletin açıkladığı kira artış oranından daha fazla bir artış talep ediyor
Devletin açıkladığı enflasyon oranında kira artış oranlarına rağmen ev sahiplerinin yüzde 35’i kiracılarından bu oranın üzerinde bir artış talebinde bulunmuş. Bu oran kontrat güncellemesi zamanı gelenler nezdinde yüzde 51.
Resmi kira artışı üzerinde bir taleple karşılaşan kiracıların yüzde 73’ünün bu oranı kabul etmek zorunda kalmış olması ise araştırmanın dikkat çekici verileri arasında yer alıyor…
Kira artışı gelir artışından daha yüksek!
Kiracıların yüzde 47’sinin son bir sene içinde kiralarına yapılan artış gelirlerindeki artıştan daha yüksek. Gelirlerindeki artışın kira artışından daha yüksek olduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 14.
Her 10 kiracıdan 4’ü ise kira ve gelirlerindeki artışın aynı oranda olduğunu söylüyor.
“Ev sahibim bugün evimden çık dese aynı semtte oturamam”
Kiracıların yüzde 86’sı taşınmak durumunda kalsalar aynı semtte ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun bir ev bulamayacakları görüşünde. Bu konuda zorlamayacağını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 14.
Her 10 kiracıdan yalnızca 3’ü oturduğu evden memnun!
Kiracıların yüzde 48’i oturdukları semtten memnunlar ancak diğer taraftan her 4 kiracıdan biri oturduğu semtten de memnun değil.
Oturdukları apartmandan memnun olanların oranı ise semtinden memnun olanların oranından daha düşük (yüzde 41). Buna paralel olarak da memnun olmadığını söyleyenlerin oranı daha yüksek (yüzde 31).
Konut sahibi olanların oranı yalnızca yüzde 36!
Araştırmaya katılan bireylerin yüzde 36’sı kendi evlerinde oturduğunu belirtirken, kiracı olarak oturduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 33.
Kirada oturan bireylerin yüzde 69’u oturdukları eve son 5 sene içinde taşındığını belirtilen, yüzde 31’i 5 seneden daha uzun süredir oturdukları evde kiracı olduğunu söylüyor.
“Kira artışları gelir artışından yüksek ancak kiracılar teklifi kabul etmek zorunda kalıyor”
- Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı tüketim tercihlerinde doğal değişimler yaratıyor. Bu değişimleri araştırmalarımızla tespit etmeye çalışıyoruz. Fiyat artışları halkın özellikle gıda, doğalgaz, elektrik, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarda zorlanmasına yol açıyor. Bir diğer önemli temel ihtiyaç ise barınma. Son dönemde gerek konut fiyatlarındaki, gerekse kira bedellerindeki artışlar dikkat çekici.
- Hükümet özellikle kira bedellerindeki artışları kontrol altında tutabilmek için çeşitli önlemler alıyor. Kira artış oranı TÜİK tarafından her ay açıklanan son 12 aylık ortalama TÜFE ile sınırlıydı, geçen hafta bunun da ötesine geçilerek yüzde 25’lik bir artış tavan oranı belirlendi. 1-10 Haziran tarihleri arasında konuya dair bir araştırma yaptık. Araştırmamızın katılımcılarının üçte biri kiracı olduğunu belirttiler. Her on kiracıdan üçü 5 yıldan eski kiracı. 5 yıl önemli bir nokta, çünkü kira sözleşmesinin 5. yılı dolduğunda kira artış oranı son 12 aylık ortalama TÜFE ile sınırlı olmayıp pazarlığa tabi olabiliyordu.
- Geçtiğimiz aylarda sözleşme güncelleme zamanı gelen kiracıların yarısından fazlası resmi kira artış oranından fazla bir talep ile karşılaştıklarını belirttiler. Ve çok büyük bir kısmı bu talebi kabul etmek durumunda kaldıklarını söylüyorlar.
- Kiracıların sadece yarısı oturmakta olduğu semtten memnun, konu eve gelince memnun olanların oranı yüzde 40’a düşüyor. Her iki kiracıdan birinin ödediği kiradaki artış gelirindeki artıştan fazla. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen resmi oranın üzerinde kira artış talebi ile karşılaşan kiracıların dörtte üçü bunu kabul ediyor. Temel nedenlerden biri ise her on kiracıdan dokuzunun taşınmak zorunda kalsa mevcutta oturduğu semtte bütçesine göre başka bir kiralık ev bulamayacağını düşünmesi…
Araştırma künyesi
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Anti Kriz Monitörü Çalışmasından derlenen veriler yukarıda paylaşılmıştır. Araştırma 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile online anket yöntemi (CAWI) üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın istatistiki hata payı, 95 güven aralığında ± 3.5’tir. Veriler, ADNKS 2019 verilerine (yaş, cinsiyet, eğitim ve İBBS1 12 bölge) göre ağırlıklandırılmıştır. Veriler 12 Haziran 2022 dönemine aittir.