İş dünyası önümüzdeki beş yılda nasıl şekillenecek?
Dünya Ekonomik Forumu, “Geleceğin İşleri Raporu”nun dördüncüsünü yayınladı. 2023-2027 yılları arasında işlere ve becerilere olan talebin nasıl şekilleneceğini analiz eden rapor yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesinin net iş büyümesine yol açacağını öne sürüyor.
Diğer taraftan rapora göre yavaş ekonomik büyüme, arzın kıtlığı ve enflasyon önümüzdeki 5 yıl içerisinde işler için en büyük riskler arasında yer alıyor. Ayrıca sonuçlara göre en hızlı büyüyen işlerin başında yapay zeka, makine öğrenimi, sürdürülebilirlik ve bilgi güvenliği uzmanlığıyla istihbarat analistliği geliyor. Çalışmaya göre en büyük mutlak büyüme ise eğitim, tarım ve dijital ticaret sektörlerinde gerçekleşecek.
İşletmelerin yeşil dönüşümü, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim standartlarını uygulaması, tedarik zincirinin yöreselleşmesine olanak sağlayan yatırımları; yeni işler yaratacak makro trendler arasında en güçlüleri. Aynı zamanda hemen hemen tüm teknolojik gelişmelerin işler üzerine net pozitif etkisinin olacağı öngörülüyor. Büyük veri analizi, iklim değişikliği, çevre yönetimi teknolojileri ve siber güvenlik ise büyümenin en önemli itici güçleri olacağı tahmin ediliyor.
Değişimin etkisi pozitif yönde olacak
Şirketlerin çoğu, tarım teknolojileri, dijital platformlar, e-ticaret ve yapay zekanın kendi organizasyonlarında ciddi iş kayıplarına neden olacağını ancak aynı etkilerin iş imkanları yaratacağını ve net etkinin pozitif olacağını belirtiyor. Bu nedenle, rapor bu değişime iş yaşamlarının ortasında yakalanan bireylerin yeniden eğitim ya da işte eğitimle yeni beceriler elde etmesinin, dijital ve yeşil dönüşüm becerileri geliştirmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Türkiye’deki yöneticiler ise teknolojik değişimin Türkiye’de yaratacağı işlerin dünya ortalamasına göre çok daha fazla olacağını öngörüyor.
Yeniden beceri kazanma devrimi!
Araştırmaya katılan işverenler, önümüzdeki beş yıl içerisinde kompleks problem çözmenin, yaratıcı ve analitik düşünmenin, çalışan becerileri arasındaki öneminin artacağını belirtiyor. Bu üç beceriyi ise teknoloji okuryazarlığı, empati, aktif dinleyicilik, liderlik ve dayanıklılık takip ediyor. Yöneticiler çalışanların beceri setinin iyileştirilmesi durumunda yatırım yapacakları beceriler listelemesinde, yapay zeka ve makine öğrenimini analitik düşünmenin hemen arkasına yerleştiriyor.
Maaş + promosyon = Motivasyon
İşte eğitim, yeni becerilerin elde edilmesi, becerilerin iyileştirilmesinin fonlanması konusunda ise yöneticilerin çoğu (yüzde 87) şirketlerin kendi kaynaklarını kullanmaları gerektiğini belirtiyor. Devlet desteğini ya da devlet-özel sektör iş birliğini tercih edenlerin oranı ise yüzde 45’i geçmiyor. Türkiye’deki yöneticiler de dünya ortalamasıyla aynı yönde fikir beyan ediyor.
Şirkete yeni yeteneklerin kazandırılması için uygulanacak stratejilerin neler olacağı da raporda yer alıyor. Türkiye’de ankete katılan yöneticiler dünya ortalamasına benzer önem sırasında stratejiler belirtirken genel anlamda iki strateji öne çıkıyor. Birincisi, verilecek yüksek maaşlar ikincisi ise şirketlerin promosyon süreçlerini iyileştirmesi.