
İş dünyası 2025’in son çeyreğine temkinli yaklaşıyor
Bağımsız araştırma şirketi AGS Global’in “İş Dünyası Gündemi” araştırması, iş insanlarının büyük çoğunluğunun belirsizlik ve risk algısıyla hareket ettiğini, istihdam ve yatırım kararlarında ölçülü davrandığını ortaya koyuyor. Araştırma, ekonomik dalgalanmalar, siyasi gelişmeler ve iç talepteki daralmanın iş dünyasının karar alma süreçlerini doğrudan etkilediğini gözler önüne seriyor.
Araştırmaya katılan iş insanlarının yüzde 37,7’si şirketlerinin son çeyrekteki performansına dair net bir öngörüye sahip değil. Katılımcıların üçte biri (yüzde 32,8) gelecek döneme kötümser, her 10 iş insanından yaklaşık 3’ü (yüzde 29,5) ise iyimser yaklaşımını sürdürüyor. Türkiye ekonomisinin geleceğine dair belirsizlik hakim: Üçte birinden fazlası (yüzde 37,7) net bir görüş bildirmekte zorlanıyor ve neredeyse her iki iş insanından biri büyümede yavaşlama ya da stagflasyon bekliyor. Enflasyonla ilgili beklentiler ise karışık; katılımcıların yüzde 42,6’sı mevcut seviyelerin korunacağını, yüzde 21,3’ü hafif düşüş veya hafif artış öngörüyor.
İstihdamda koruma öncelikli
İş dünyası, istihdamda temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Her 10 iş insanından 6’sı (yüzde 60,7) ne yeni işe alım ne de işten çıkarma planladığını, mevcut kadroyu koruyacağını belirtiyor. Kalan yüzde 40’lık kısım ise istihdam azaltımı ve diğer seçenekleri eşit şekilde paylaşıyor. Yatırım planlarına bakıldığında, yüzde 32,8’i yatırımı ertelemiş veya askıya almış, yüzde 29,5’i ise mevcut seviyede devam ediyor. Bu ihtiyatlı tutumun başlıca nedenleri arasında siyasi ve jeopolitik belirsizlikler (yüzde 32,8) ile yüksek enflasyon ve işletme maliyetleri (yüzde 32,8) öne çıkıyor. Finansmana erişim zorluğu ise artık çok fazla vurgulanmıyor (yüzde 4,1).
Maliyet ve müşteri odaklılık öne çıkıyor
İş dünyasının öncelikleri, son çeyrekte de mevcut eğilimi yansıtıyor. Katılımcıların yüzde 49,2’si maliyet optimizasyonu ve verimlilik, yüzde 45,9’u ise mevcut müşterileri elde tutma konularını odak noktası olarak belirtiyor. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik ise yalnızca yüzde 4,9’luk bir kesim için öncelik taşıyor.
Siyasi gelişmeler ve iç talep endişesi
Siyasi gündemdeki gelişmeler, yatırım kararlarını doğrudan etkiliyor. Özellikle Anayasa Mahkemesi’ndeki “CHP davası” gibi olayların piyasalar üzerindeki etkisini soran araştırmaya katılanların yüzde 57,4’ü olumsuz etkisi olacağını düşünüyor. Kısa vadeli dalgalanma ihtimalini düşünenlerin oranı ise yüzde 23. İç talep de iş dünyasının kaygılarını besliyor; her 10 katılımcıdan 7’si iç pazarda talebin olumsuz seyrettiğini ifade ediyor. İç talepteki daralma, katılımcıların yüzde 19,7’si için son çeyrekteki en önemli zorluk olarak öne çıkıyor.
İhracat pazarı ise sınırlı bir umut vadediyor: Katılımcıların yüzde 39,5’i ihracatta potansiyel gördüğünü ancak küresel yavaşlamanın sınırlayıcı olduğunu belirtirken, yüzde 23,3’lük kesim ihracatta daralma veya yavaşlama bekliyor. Yalnızca her 10 iş insanından biri (yüzde 9,3) ihracatta belirgin bir artış öngörüyor.
Şirketler “bekle gör” modunda
Araştırmaya katılanların yüzde 59’u şirketlerinin stratejisini “temkinli bekleyiş” olarak tanımlıyor. Yüzde 34,4’lük kısım ise fırsatlar için tetikte olduğunu belirtiyor. Bu tablo, ekonomik dalgalanmalar ve siyasi belirsizliklerin iş dünyası kararlarını doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor.
“İş dünyasının temkinli tutumu, dönemin ruhunu yansıtıyor”

AGS Global Araştırma Kurucusu
AGS Global Araştırma Kurucusu Ahmet Güler, bulguları şöyle yorumluyor:
“2025’in son çeyreğine girerken iş dünyasının temkinli tutumu, dönemin ruhunu yansıtıyor. Şirketler kısa vadeli riskleri yönetmeye odaklanırken, uzun vadeli büyüme stratejilerini ertelemek durumunda kalıyor. İç talepteki daralma ve enflasyonist baskılar, iş dünyasını daha ihtiyatlı kararlar almaya yönlendiriyor. Ancak bu dönemi yalnızca bir ‘bekleme’ evresi olarak görmek doğru değil. Şirketler kaynaklarını verimlilik ve maliyet yönetimine kaydırıyor. Bu da zorlukların aynı zamanda dönüşüm fırsatı sunduğunu gösteriyor. Önümüzdeki aylarda en kritik unsur, şirketlerin belirsizlik yönetimindeki çeviklik ve dayanıklılık kapasiteleri olacak.”
Araştırmanın metodolojisi
Araştırma, 17–20 Eylül 2025 tarihleri arasında 183 iş insanının katılımıyla AGS Global tarafından gerçekleştirildi.