
Enerji sektöründe iletişimin vazgeçilmez normları
Enerji sektörü yalnızca hizmet ve altyapı değil, aynı zamanda güven, sürdürülebilirlik ve iletişim temelli bir sistem. Güney Marmara’da 5 milyondan fazla nüfusa kesintisiz enerji hizmeti sağlayarak geleceği aydınlatan Uludağ Enerji bu bilinçle, iletişim stratejisini yalnızca mesaj aktarımı değil, bir değer yaratımı olarak konumlandırıyor. Söylemleri ve eylemleri arasındaki tutarlılık, müşterileri, kurum kültürü ve paydaşlarıyla olan ilişki biçimlerinin temel taşlarını oluşturuyor.
Uludağ Enerji’nin kurumsal iletişim stratejisinin en güçlü yanlarından birini tutarlılık oluşturuyor. Şirket, söylem ve eylem birliğini esas alarak, şeffaflık ve doğruluk ilkeleriyle hareket ediyor. Uludağ Enerji bu anlayışla; çalışanlarından, kamu ve medya kurumlarına kadar tüm paydaşları için özel stratejiler geliştiriyor.
Tutarlılıktan güvene: İletişimde netlik ve şeffaflık
İletişimin yalnızca mesaj vermek değil, güven inşa etmek olduğuna değinen Uludağ Enerji Kurumsal İletişim Direktörü Yusuf Ziya Yüce, “Söylediğimizle yaptığımızın örtüştüğü her an, markamızın itibarını güçlendirme motivasyonu ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütünsel ve entegre bir yaklaşıma sahip stratejilerimizle; yönetim kurulumuzla düzenli finansal raporlama ve toplantılar, müşterilerimizle anlık geri bildirim sistemleri, yerel yönetimlerle sürdürülebilir bilgi paylaşımı, medya ile açık, doğru ve zamanında iletişim ve çalışanlarımızla iç iletişimi güçlendiren aksiyonları eş zamanlı gerçekleştiriyoruz. Tüm bu adımlar, etkili ve sürdürülebilir iletişimimizin işleyişini sağlıyor. Özellikle güvenin en önemli başlıklardan biri olduğu sektörümüzde doğru iletişim, netlik ve şeffaflıkla mümkün oluyor. İletişim mesajlarımızı her bir paydaşımız için farklılaştırarak ve özelleştirerek hazırlıyoruz. Tek tip değil, çok sesli ama uyumlu bir strateji benimsiyoruz” dedi.
“Duyarlı olmak, işimizin ayrılmaz bir parçası”
Faaliyet gösterdikleri bölgenin kültürel ve sosyal dinamiklerine uygun projeler geliştirdiklerinden bahseden Yüce, “Uludağ Enerji, yalnızca enerji sağlayan bir şirket değil; aynı zamanda toplumun bir parçası. Sosyal sorumluluk projelerimizle toplumun ihtiyaçlarına duyarlı adımlar atarken; yerel etkinliklere katılım ve kültürel mirasın korunmasına verdiğimiz destekle bağlarımızı daha da güçlendiriyoruz. Enerji sağladığımız bölgeler, yalnızca operasyon alanlarımız değil; aynı zamanda birlikte değer yarattığımız topluluklar. Onlara duyarlı olmak, işimizin ayrılmaz bir parçası” diye konuştu.
Kriz anlarında net yol haritası: Proaktif, hızlı, şeffaf
Yüce sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji gibi kritik bir sektörde krizler kaçınılmaz olabilir; ancak önemli olan bu krizlere nasıl hazırlıklı olduğunuz ve nasıl yönettiğinizdir. Uludağ Enerji’nin her departmanının ayrı ayrı rollerinin tanımlandığı kapsamlı bir kriz iletişim planı bulunuyor. Şirket, kriz senaryoları üzerine düzenli olarak yürüttüğü çalıştaylarla, olası durumlara karşı reflekslerini güçlendiriyor. Kriz anları, şirket karakterinin en net şekilde ortaya çıktığı anlardır. Bu süreçleri yalnızca yönetmek değil, şeffaflıkla sahiplenmek ve güveni yeniden tesis etmek gerekir. Kriz sürecindeki temel önceliklerinin kamuoyuna ve tüm paydaşlarına proaktif, hızlı ve şeffaf bilgi aktarmak olduğunun altını çizen Yüce, “Kriz sonrası ise samimi bir özür, sorumluluk kabulü ve atılan düzeltici adımların şeffaf biçimde paylaşılması güvenin yeniden tesisi açısından son derece kritiktir. Özür dilemekten kaçınmak değil, sorumluluğu üstlenmek kurumsal olgunluğun göstergesidir. Bizim yaklaşımımız; net, çözüm odaklı ve samimi olmaktır. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve regülasyonlardaki hızlı değişimler, enerji sektörünü daha karmaşık ama bir o kadar da stratejik hale getiriyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak için yalnızca teknolojik altyapı değil, aynı zamanda iletişim yetkinliğini de geliştirmek gerekiyor. Uludağ Enerji hem içeride hem dışarıda kriz öncesi-sırası-sonrası döngüsünü kapsayan iletişim modelleriyle de sektörde fark yaratan bir yaklaşım sergiliyor.”
“Proaktif olmak zorundayız”
Sektörün dinamiklerine de değinen Yüce, “Enerji sektörü dönüşüyor, biz de bu dönüşümün yalnızca takipçisi değil; proaktif bir oyuncusu olmak zorundayız. Bu da iletişim dilimizin ve reflekslerimizin dönüşmesi anlamına geliyor. İletişim artık zamandan ve mekandan bağımsız. Dijital kanalları etkili kullanarak her paydaşımıza doğru zamanda ulaşmak bizim için stratejik bir öncelik” ifadelerini kullandı.