
Dikkat! Yapay zekayla çok muhabbet “Chatbot Psikozu” yaratabilir…
Son teknolojik gelişmelerle birlikte yapay zeka sohbet robotları günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Ancak bu hızlı adaptasyon, bazı psikolojik riskleri de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, uzun süreli ve yoğun chatbot kullanımının özellikle hassas kullanıcılarda “gerçeklik algısı”nı zedeleyebileceğine dikkat çekiyor. Henüz akademik literatürde net bir şekilde tanımlanmamış olsa da, “Chatbot Psikozu” olarak adlandırılan bu olgu, dijitalleşmenin ruh sağlığı üzerindeki yeni tehdidi olarak gündeme gelmeye başladı.
Yapay zeka sohbet robotları hayatımızın her alanına hızla nüfuz ederken, uzmanların gündemine yeni bir kavram girdi: “Chatbot Psikozu”. Klinik literatürde henüz yer bulmamış olsa da kamuoyunda tartışılmaya başlayan bu olgu, dijital çağın yeni ruh sağlığı riski olarak değerlendiriliyor. Özellikle kırılgan psikolojik yapıya sahip kullanıcıların yapay zekayla uzun ve yoğun etkileşimler kurması, gerçeklik algısını zedeleyebiliyor. Sanal ile gerçeğin çizgisi bulanıklaştığında ise anksiyete, paranoya ve psikotik belirtiler gibi ciddi ruhsal sorunların tetiklenebileceği dile getiriliyor.
“Chatbot Psikozu”nun olası etkileri…
1. Gerçeklik Algısında Bozulma
- Kullanıcı, chatbot ile konuşmaları gerçek insan iletişimi gibi algılayabilir.
- Gerçek ve yapay arasındaki sınır bulanıklaşır, kişinin sosyal ilişkilerinde yabancılaşmaya yol açabilir.
2. Duygusal Bağımlılık
- Chatbot, kesintisiz ve yargılamayan bir “dinleyici” sunduğu için kullanıcı giderek insani ilişkilerden uzaklaşıp yapay zekâya duygusal yatırım yapabilir.
- Bu, yalnızlık duygusunu azaltabilir ama aynı zamanda sosyal izolasyonu artırabilir.
3. Paranoya ve Şüphecilik
- Sürekli chatbotlarla konuşan bazı kişiler, “dinlenildiği” veya “manipüle edildiği” hissine kapılabilir.
- Teknolojiye ve dijital ortama güvensizlik artabilir.
4. Düşünce ve Dil Düzeninde Sapmalar
- Uzun süre chatbotlarla iletişim kurmak, kişinin kendi düşünce biçimini etkileyebilir.
- Dil yapısı yapay zekânın üslubuna kayabilir, tekrarlar ya da mekanikleşme görülebilir.
5. Toplumsal İşlev Kaybı
- İletişim ihtiyacını büyük ölçüde chatbotlarla karşılayan birey, iş veya özel hayatında sağlıklı ilişkiler kurmakta zorlanabilir.
- Empati, sabır, çatışma çözme gibi insani beceriler zayıflayabilir.
6. Psikotik Belirtilere Benzer Etkiler (Aşırı uç senaryolarda)
- Kimi araştırmalarda, gerçek ile sanalın karışması “sanrısal” düşüncelere zemin hazırlayabiliyor.
- Kişi, chatbot’un “kendisini yönlendirdiğine” ya da “özel mesajlar gönderdiğine” inanabilir.
Kontrolsüz ve yanlış kullanım yeni riskler doğuruyor
Yapay zekanın sağlıkta dönüştürücü potansiyeline dikkat çeken Opinion AI Kurucu Ortağı ve CTO’su Burhan İnal, konuyu şu sözlerle değerlendiriyor: “Yapay zeka çözümleri, sağlık sektöründe erken tanıdan kişiselleştirilmiş tedaviye kadar çığır açan fırsatlar sunuyor. Ancak bu teknolojilerin kontrolsüz ve yanlış kullanımı yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Chatbot psikozu dediğimiz durum, yapay zekanın güvenli tasarımı, etik sınırları ve kullanıcı farkındalığı sağlanmadığında ortaya çıkabiliyor. Sağlık alanında bizler için en kritik nokta, bu çözümleri insan psikolojisini ve güvenliğini gözeterek hayata geçirmek.”
Risklere karşı ortak hareket edilmeli

Opinion AI Kurucu Ortağı ve CTO’su
Burhan İnal, bu risklerin yönetilebilmesi için teknoloji geliştiricilerinden regülatör kurumlara kadar geniş bir iş birliği gerektiğini belirterek şunları ekliyor: “Öncelikle yapay zeka sohbet robotlarının klinik ve psikolojik etkilerinin bağımsız araştırmalarla düzenli olarak izlenmesi şart. Bunun yanında, geliştiricilerin algoritmalara güvenlik katmanları eklemesi, kullanıcıların riskli davranışlarını tespit edip yönlendirecek mekanizmalar kurması gerekiyor. Regülatör kurumların ise bu alana özgü etik ve güvenlik standartlarını hızla devreye alması büyük önem taşıyor. Biz teknoloji şirketleri olarak da şeffaflık, denetlenebilirlik ve kullanıcı güvenliği ilkelerini işimizin merkezine koymalıyız. Yapay zekanın faydalarını toplum yararına kullanırken, psikolojik riskleri de proaktif şekilde yönetmek bizim sorumluluğumuz.
Chatbot Psikozu kavramı henüz klinik literatürde yer almasa da, dijital çağın yükselen bir fenomeni olarak dikkatle izlenmesi gerekiyor. Yapay zekâ teknolojilerinin sunduğu fırsatların yanında, bu tür risklerin de göz ardı edilmemesi; teknoloji şirketleri, sağlık profesyonelleri ve regülatörlerin ortak hareket etmesi gerekiyor.”