20 Temmuz Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma
  • Abone Girişi
  • Abone Ol
Derya Açar Ergüç yazdı: "İletişim yeni dili: Kültür ve sanat"
Haberler

Derya Açar Ergüç yazdı: “İletişim yeni dili: Kültür ve sanat”

Marketing Türkiye
8 saat önce
4 dk okuma
Derya Açar Ergüç yazdı: "İletişim yeni dili: Kültür ve sanat"
Derya Açar Ergüç
Salt İletişim ve Yönetim Direktörü

Bugün bir iletişimcinin ajandasın­da yer alan en güçlü kavramlardan biri etkileşim… Ama bu kavramı yalnızca sosyal medya algoritma­larına indirgemek, resmin büyük kısmını gözden kaçırmak olur. Gerçek etkileşim; insanlar arasında anlamlı bağlar kurmak, ortak bir duygu, düşünce veya deneyim etrafında bu­luşabilmektir.

Tam da burada kültür ve sanat devreye giriyor. Çünkü kültür-sanat iletişiminde “hedef kitle” de­ğil, “hitap kitlesi” vardır. Bu hitap, sayılardan çok duygulara, görünürlükten çok aidiyete, kalabalık­tan çok topluluğa seslenir.

Kültür-sanat iletişimi, kitlelere mesaj iletmekten ziyade, anlamlı bir diyaloğun zeminini hazırla­makla ilgilidir.

Kültür ve sanat, toplumların kendini ifade etme, bir araya gelme ve dünyayı farklı gözlerle görme biçimi olmuştur. Ancak bu işlevler artık bir adım daha öteye geçti. Dijitalleşmeyle birlikte kül­tür-sanat, yalnızca izlenen ya da takip edilen de­ğil; doğrudan yaşanan, hatta birlikte üretilen bir deneyime dönüştü.

Bugünün izleyicisi artık pasif bir tüketici değil, aktif bir katılımcı. Kimi zaman bir serginin par­çası, kimi zaman bir performansın hikayesini paylaşan kişi, kimi zaman da bir festivalde içerik üreten bir içerik ortağı.

Bu dönüşüm, pazarlama ve kurumsal iletişim dünyası için önemli bir fırsat. Çünkü artık ileti­şim, yalnızca mesaj vermekle değil; birlikte an­lam yaratmakla ilgili. Ve kültür-sanat, bunun en güçlü yollarından biri.

Etkileşim zamanı: Kültür-sanat sadece izlenmez, yaşanır

Eskiden bir konser, sergi ya da tiyatro oyunu izle­nir ve ardından hafızada yerini alırdı. Bugün ise bu deneyimler yalnızca fiziksel mekanda değil, dijital dünyada da yaşamaya devam ediyor.

Bir sergiye giden biri o anı fotoğraflıyor, üzerine kendi yorumunu ekliyor, #serginotları etiketiyle paylaşıyor. Tiyatro sonrası yapılan bir canlı ya­yın, sahne arkasındaki hikâyeyi izleyiciyle buluş­turuyor. İşte etkileşim, tam da burada başlıyor.

Kültür-sanat kurumları ve sanatçılar artık yal­nızca eserlerini sunmakla kalmıyor, izleyiciyi bu sürecin bir parçası hâline getiriyor.

Sosyal medya, dijital yayınlar, canlı etkinlik pay­laşımları ve interaktif projeler sayesinde sanat deneyimi çok katmanlı bir hâl alıyor. Bir müze, dijital rehberle ziyaretçisini kendi yolculuğuna çı­karıyor. Bir festival, TikTok videolarıyla gençleri etkinliğe katılmaya davet ediyor. Bir kitap kulü­bü, çevrimiçi tartışmalarla her okuru potansiyel bir fikir ortağına dönüştürüyor.

Etkileşimi odağına alan bu yaklaşım, yalnızca deneyimi zenginleştirmekle kalmıyor; duygusal bağlar kurmayı da mümkün kılıyor.

Çünkü insanlar artık yalnızca “izlemek” değil; katılmak, hissetmek ve yansıtmak istiyor. Pazar­lama ve iletişim profesyonelleri için bu durum, klasik hedef kitle tanımlarının ötesine geçmeyi gerektiriyor.

Kültür-sanat iletişiminde izleyiciye “hedef kitle” gibi değil, hitap edilen bir topluluk gibi yaklaş­mak önemli. Hitap kitlesi; istatistiksel değil, duy­gusal bağ ve karşılıklı etkileşim temelinde yükse­liyor.

Kullanıcının geliştirdiği içerik (UGC): Kültür-sanat deneyiminin yeni sahnesi

Bir sergiden kare paylaşmak, bir konser video­suna yorum yapmak ya da bir festivalde çekilen görüntüleri etiketlemek…

Eskiden yalnızca birer “anı” olan bu içerikler, ar­tık kültür-sanat iletişiminin en değerli yapı taşla­rından biri.

User Generated Content (UGC) – yani kullanıcı­nın geliştirdiği içerik – yalnızca bir paylaşım de­ğil; aynı zamanda bir katılım biçimi, bir sahiplen­me göstergesi ve anlam yaratma yolu.

Bugün bir sanat etkinliği kadar o etkinlikle ilgili yapılan içerikler de konuşuluyor. Çünkü anlatılan hikâye yalnızca marka ya da kurumdan değil; izle­yiciden, katılımcıdan, yani topluluğun kendisinden geliyor.

Üstelik bu içerikler; daha doğal, daha samimi ve çok daha yüksek etkileşim potansiyeline sahip.

UGC, yalnızca organik erişim sağlamakla kalmıyor; topluluk hissi yaratıyor, güveni artırıyor ve etkileşi­mi sürdürülebilir kılıyor.

Bir marka ya da kurum, yalnızca kendini anlatmak­la kalmayıp insanları kendi hikâyelerini paylaşmaya teşvik ettiğinde; gerçek bağ işte tam da orada kuru­luyor.

“Kültür-sanat kurumları ve sanatçılar artık yalnızca eserlerini sunmakla kalmıyor, izleyiciyi bu sürecin bir parçası haline getiriyor.”

Atölyeler, etkinlikler ve katılım ekonomisi

Katılım artık yalnızca fiziksel varlıkla sınırlı değil. İçerikle bağ kurmak, deneyim paylaşmak, yaratım sürecine dahil olmak da katılımın bir parçası.

Kültür-sanat atölyeleri ve yaratıcı buluşmalar, izle­yiciyi “katılımcı”ya, hatta çoğu zaman “ortak üreti­ci”ye dönüştürüyor.

Bir resim atölyesinde fırçayı eline alan kişi yalnızca teknik beceri kazanmaz; kendini ifade etmenin yol­larını da keşfeder.

Bir yazı atölyesinde yazılan kelimeler, yalnızca içe­rik değil; bireysel sesin ifadesi hâline gelir. Bu tür deneyimler, kültür-sanatın dönüştürücü gücünü açığa çıkarıyor.

“Katılım ekonomisi”, insanların yalnızca tüketici değil, aynı zamanda üretici, katkı sağlayan ve şe­killendirici aktörler olarak yer aldığı bir ekonomik model.

İşte bu noktada, katılım ekonomisi kavramı önem kazanıyor.

İnsanlar artık bir markanın mesajlarını yalnızca dinlemek değil; o mesajın bir parçası olmak, hatta onu birlikte şekillendirmek istiyor.

Açık çağrılı projeler, kolektif üretimler ve sosyal medya üzerinden yapılan yaratıcı davetler; hem ge­niş kitlelere ulaşıyor hem de markaya duyulan aidi­yeti derinleştiriyor.

Stratejik bir bakış: Sponsorluktan sorumluluğa kültür-sanat iletişimi

Kültür-sanat iletişiminde klasik hedef kitle analizle­ri artık yeterli değil. Çünkü burada mesele yalnızca ulaşılacak bir kalabalık değil; diyaloğa davet edilecek bir toplulukla buluşmak haline geldi. “Hitap kitlesi” kavramı, pazarlamanın ötesinde bir duyarlılığı ve bağ kurma niyetini içerir. Kültür-sanat projeleriyle bağ kurmak, yalnızca görünür olmak değil; değer yarat­mak ve sorumluluk almak anlamına gelir.

Bu nedenle, kurumların iletişim stratejilerini tasar­larken şu soruları sorması önemlidir:

  • Kurumumuzun hitap kitlesi kimdir?
  • Bu kitleyle nasıl bir duygudaşlık kuruyoruz?
  • Kimlerle gerçek bağ kurmak istiyoruz?
  • İletişimimiz yalnızca bilgi vermekle mi sınırlı, yoksa katılımı da teşvik ediyor mu?

Bu sorular, kültür-sanat iletişimini yalnızca sponsor­luk bütçeleriyle değil; stratejik sorumluluk ve top­lumsal etki vizyonuyla kurgulamak için birer pusu­ladır.

İletişimin kalbine sanatı yerleştirmek

Kültür ve sanat, bir markanın ya da kurumun ken­dini ifade etmesi için yalnızca bir sahne değil; aynı zamanda bir diyalog alanı, bir bağ kurma biçimi ve uzun vadeli etki yaratmanın en incelikli yollarından biri.

Katılımcı kültür, kurumlara yeni bir sorumluluk da yüklüyor: Dinleyen, anlayan, yer açan ve birlikte ya­ratan bir taraf olmak.

Eğer bir marka, izleyicisini yalnızca “hedef kitle” değil, ortak anlam yaratıcısı olarak görmeye baş­larsa; kültür-sanat, iletişim stratejisinin en güçlü ve en insani aracına dönüşüyor. Bu yaklaşımın etkisi, sadece görünürlükle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda toplulukla gerçek bir bağ kuruluyor.

Örneğin, bir müze sponsoru olan marka, yalnızca adını sergi afişine koymakla yetinmeyip gençleri di­jital rehber içerikleri üretmeye teşvik ettiğinde, izle­yicisini hedef kitle olmaktan çıkarır; anlatının aktif bir parçası hâline getirir. Ya da bir açık hava sergisi, ziyaretçilerini yalnızca izleyici olmaya değil; kendi anılarını, duygularını ve görsellerini paylaşarak ese­rin parçası olmaya davet ettiğinde, o etkinlik bir ta­nıtım faaliyeti değil; kolektif bir kültürel deneyime dönüşür.

Kısacası:

Bugünün iletişimi çok sesli. Kültür-sanat ise bu ses­lerin birlikte ahenk yaratabileceği en kapsayıcı alan.

Yeter ki duyulmak kadar, dinlemeye de istekli olalım.

Gündem Endeks (Marketing Türkiye x Bundle): Dijitalde en çok okunan mecralar

derya açar ergüç featured
1 Yazlıklara talep yok, kapanın değil satanın elinde kalıyor
Yazlıklara talep yok, kapanın değil satanın elinde kalıyor
2 Yapay zeka kullanan ürünler tedirgin ediyor
Yapay zeka kullanan ürünler tedirgin ediyor
3 Markalar bu talebe kulak vermeli: Z kuşağı gerçek sahiplik istiyor...
Markalar bu talebe kulak vermeli: Z kuşağı gerçek sahiplik istiyor…
4 sahibinden.com: 25 yılda Türkiye’nin ikinci el ekonomisini yeniden yazmak...
sahibinden.com: 25 yılda Türkiye’nin ikinci el ekonomisini yeniden yazmak…
5 Yapay zeka terapist mi, tehlike mi?
Yapay zeka terapist mi, tehlike mi?
Güncel Haberler
Derya Açar Ergüç yazdı: "İletişim yeni dili: Kültür ve sanat"
Derya Açar Ergüç yazdı: “İletişim yeni dili: Kültür ve sanat”
Yayıncılar Z kuşağına ulaşmakta zorlanıyor
Yayıncılar Z kuşağına ulaşmakta zorlanıyor
WFEB Başkanı Dr. Sanjay Pradhan: “Güçlü etik uygulamaları olan şirketler, diğerlerinden yüzde 40 daha iyi performans gösteriyor”
WFEB Başkanı Dr. Sanjay Pradhan: “Güçlü etik uygulamaları olan şirketler, diğerlerinden yüzde 40 daha iyi performans gösteriyor”
Sosyal Medya
  • FACEBOOK
  • TWITTER
  • LINKEDIN
  • INSTAGRAM
  • YOUTUBE

İlgili Haberler

TÜBİSAD'ın Yönetim Kurulu Başkanı yeniden Mehmet Ali Tombalak oldu
Haberler
TÜBİSAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı yeniden Mehmet Ali Tombalak oldu
Sena Tufan
3 Haziran 2025
Alzheimer’ı anlatan en sessiz ve en sarsıcı “yükleniyor” simgesi
Haberler
Alzheimer’ı anlatan en sessiz ve en sarsıcı “yükleniyor” simgesi
Sena Tufan
1 hafta önce
Konut talebinde bayram etkisi: Satılıkta düşüş, kiralıkta artış
Haberler
Konut talebinde bayram etkisi: Satılıkta düşüş, kiralıkta artış
İrem Alimoğlu
2 hafta önce
Türkiye'nin ilk yabancı müzik radyosu Metro FM 33 yaşında!
Haberler
Türkiye’nin ilk yabancı müzik radyosu Metro FM 33 yaşında!
Marketing Türkiye
1 hafta önce
  • Yarışmalar
  • Temsilcilikler
  • Etkinlikler
  • Yayınlar
Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar Yarışmalar
Temsilcilikler Temsilcilikler Temsilcilikler
Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler Etkinlikler
Yayınlar

Esentepe Mahallesi, Kore Şehitleri Caddesi, No:7, Yegane Apartmanı, Kat: 2, Daire: 4,
Şişli/İstanbul

[email protected]
0 (212) 211 11 12

  • Haberler
  • Yazarlar
  • Söyleşiler
  • Yaratıcı İşler
  • Etkinlikler
  • Kariyer
  • Üye Girişi
  • Kayıt Ol
  • Hakkımızda
  • Künye ve İletişim
  • KVKK Açık Rıza Beyanı
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Gizlilik, Kişisel Verilerin Korunması ve İşlenmesi Politikası

©2025 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Abone Ol
  • Haberler
    • Ajanslar / Konkur
    • Atamalar
    • Dijital
    • KSS
    • Haberler
    • Insights
    • Trend
    • Marketing Türkiye 101
    • Türkiye’nin Gündemi
  • Yaratıcı İşler
  • Dergiler
  • Etkinlikler
  • Söyleşiler
  • Kariyer
  • Yazarlar
  • Araştırma

© 2001 Rota Yayın Yapım Tanıtım Tic. Ltd. Şti. Bu Sitede Bulunan Yazı Ve Çizimlerin Her Hakkı Saklıdır.

Asquared WordPress Agency tarafından tasarlanmış ve kodlanmıştır.