Kesin bilgi: özeleştiri başarı getirmiyor
En son başarısız olduğunuz veya önemli bir hata yaptığınız zamanı tekrar düşünün. Hala utançtan yüzünüz kızarıyor ve bu kadar aptal ya da bencil olduğunuz için kendinizi azarlıyor musunuz? Hata yapan tek kişi sizmişsiniz gibi, bu başarısızlıkta yalnız hissetme eğiliminde misiniz? Yoksa hatanın insan olmanın bir parçası olduğunu kabul edip kendinize özen ve şefkat mi gösteriyorsunuz? Araştırmalar sanıldığı gibi öz saygı ve öz şefkatin birbirini besleyen kavramlar olmadığına işaret ediyor. Hatta aksine özeleştiri hedeflere ulaşmayı zorlaştırırken, öz şefkat başarının anahtarı olarak konumlanıyor.
Birçok insan için yargılayıcı tepkiler en doğal olanlardır. Hatta, benliğinin mümkün olan en iyi versiyonunu ortaya koyma hırsı ve kararlılığının bir işareti olarak kendine karşı katı olmaktan gurur duyanlar bile var. Ancak çok sayıda araştırma, özeleştirinin genellikle geri teptiğini gösteriyor. Mutsuzluk ve stres seviyesini yükseltmenin yanı sıra, ertelemeyi artırabilir ve hedeflere ulaşmayı daha da zorlaştırabilir.
Kendimizi cezalandırmak yerine, öz şefkat pratiği yapmalıyız: hatalarımızı daha fazla affetmeli ve hayal kırıklığı ya da utanç zamanlarında kendimize iyi gelmek için çaba harcamalıyız. Bu araştırmaya öncülük eden, Austin’deki Texas Üniversitesi’nde eğitim psikolojisi doçenti olan Kristin Neff, “Çoğumuzun hayatında, koşulsuz olarak destekleyici olan iyi bir arkadaşımız var. Öz şefkat, kendinize karşı aynı sıcak, destekleyici arkadaş olmayı öğrenmektir” diyor.
Benlik saygısına değil, öz şefkate güvenmek
Yüzeysel olarak, öz şefkat, kendimize ne kadar değer verdiğimiz ve kendimizi olumlu görüp görmediğimizle ilgili olan “öz saygı” kavramına benzeyebilir.
Fakat ne yazık ki, öz saygı genellikle bir rekabet duygusuyla birlikte gelir ve kolayca potansiyel başarısızlık altında parçalanan bir tür kırılgan narsisizm ile sonuçlanabilir. Neff, “Benlik saygısı başarıya ve insanların sizi sevmesine bağlıdır, bu nedenle çok istikrarlı değildir. İyi bir günde öz saygıya sahip olabilirsiniz, ancak kötü bir günde bunu kolaylıkla kaybedebilirsiniz” diyor. Benlik saygısı yüksek olan birçok insan, güvenleri tehdit altındayken saldırganlığa ve zorbalığa bile başvurur.
Neff, öz şefkat geliştirmenin, tüm bu tuzaklardan kaçmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor, böylece incinmiş veya utanmış hissettiğinizde başkalarını alaşağı etmeden de kendinizi toparlayabilirsiniz. Bu nedenle, özelliği ölçmek için, katılımcıların 1’den (neredeyse hiçbir zaman) 5’e (neredeyse her zaman) kadar bir dizi ifadeyi derecelendirmeleri gereken bir psikolojik ölçek tasarlamaya karar verdi, örneğin:
- Duygusal acı hissettiğimde kendime karşı sevgi dolu olmaya çalışıyorum
- Başarısızlıklarımı insanlık durumunun bir parçası olarak görmeye çalışıyorum
- Acı verici bir şey olduğunda, duruma dengeli bir şekilde bakmaya çalışırım
- Kendi kusurlarım ve yetersizliklerim hakkında onaylamıyorum ve yargılıyorum
- Yetersizliklerimi düşündüğümde, kendimi daha ayrı ve dünyanın geri kalanından kopmuş hissetmeme neden oluyor
- Kendimi kötü hissettiğimde, yanlış olan her şeyi saplantı haline getirme eğilimindeyim
İlk üç ifadeye ne kadar çok katılırsanız ve son üç ne kadar az katılırsanız, öz-şefkatiniz o kadar yüksek olur.
Neff’in ilk çalışmaları, öz şefkatin insanların genel ruh sağlığı ve esenliğiyle nasıl ilişkili olduğunu inceledi. Yüzlerce lisans öğrencisini sorgulayarak, bu özelliğin depresyon ve kaygı raporlarıyla negatif, genel yaşam doyumuyla ise pozitif ilişkili olduğunu buldu. Daha da önemlisi, bu çalışma aynı zamanda öz şefkatin benlik saygısı ölçümlerinden farklı olduğunu doğruluyor.
Öz şefkati yüksek olan insanlar genellikle daha proaktif
Birleşik Krallık Derby Üniversitesi’nde öz şefkat ile sağlıklı davranışlar arasındaki bağlantıyı inceleyen psikolog Sara Dunne, “Öz şefkati yüksek düzeyde olan insanlar genellikle daha proaktif” diyor. Dunne, bunu iyi niyetli bir ebeveynin tavsiyesine benzetiyor. Öz şefkati yüksek olan biri, uzun vadede kendisi için en iyisinin ne olduğunu bilirken, aşırı yargılayıcı eleştiriler olmadan başarıya ulaşmanın yolunu bulabilir.
Bunun önemli bir nokta olduğunu belirtiyor Neff, çünkü bazı eleştirmenler öz şefkatin tembel davranışa ve düşük iradeye yol açıp açmayacağını merak etmişti. Onlara göre, yaşamlarımızda önemli değişiklikler yapmak ve kendimizi motive etmek için özeleştiriye ihtiyacımız var. Neff bu fikri, yüksek öz şefkate sahip kişilerin hatalarını düzeltmek için daha fazla motivasyon gösterdiklerine işaret eden 2012 araştırmasıyla çürütüyor. Araştırmada öz şefkati olan kişiler, önemli bir testi geçemedikten sonra daha çok çalışma eğilimindeydiler ve bir arkadaşının güvenine ihanet etmek gibi algılanan bir ahlaki ihlali telafi etmeye daha kararlıydılar. Yani öz şefkat sanıldığı gibi kendini aşırı savunmak veya umutsuzluk duygusu yaratmak yerine, zayıflıklarımızla yüzleşmemize ve yaşamlarımızda olumlu değişiklikler yapmamıza izin veren bir güvenlik duygusu oluşturuyor.
Kaynak: BBC