
Türkiye’nin keyif markaları
Güneşli bir güne uyanmak mı, günün tüm yorgunluğu üzerine bir fincan kahve içmek mi? Yoksa sevdiklerimizle buluştuğumuz uzun bir yemek masası mı? Keyfin tanımı herkese göre farklı olsa da her birimiz bir fotoğrafçı özeniyle keyifli anları yakalamanın peşinde değil miyiz? Marketing Türkiye adına Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Keyif Markaları” araştırması tam da o fotoğrafa odaklanıyor ve karenin içine giren markalara ışık tutuyor…
Bir tarafta uzun süredir mücadele edilen enflasyon diğer yanda kaygılar, anı kaçırma korkusu, gelecek endişesi, taksitler, kredi borçları derken her birimizin günün ortasında bir molaya, keyifli anlar yaratmaya ihtiyacımız olduğundan şüphe yok. Bu bazen paylaşılan bir kahve bazen sevdiklerimize ufak bir sürpriz bazense kendimizi şımarttığımız ufak bir kaçamak olabiliyor. Ama gerçek şu ki tüm bu anları yaratmadan Erol Evgin’in de dediği gibi “bu hayat çekilmez”…
Araştırma sonuçları açıkça gösteriyor ki Türkiye’de keyif, yalnızca anlık hazlarla sınırlı değil; yaş ve deneyimle birlikte daha çok huzur, dinginlik ve içsel tatminle ilişkilendiriliyor. Katılımcıların büyük kısmı keyfi aileyle vakit geçirmek, sevdikleriyle küçük sürprizler paylaşmak veya kendilerini ödüllendirmek üzerinden yaşadığını ifade ediyor. Öte yandan ekonomik kaygılar ve kalitesiz ürün/hizmet deneyimleri, tüketicilerin keyfini gölgeleyen temel faktörler arasında öne çıkıyor.
Keyifli anlar yaratmak marka evreninden çok da bağımsız değil. Zira onlar keyif anlarının en güçlü katalizörleri… Peki, tüketicinin keyif anlarına eşlik eden markalar hangileri? Hafta sonunun eşlikçilerinden lezzetli kaçamaklara, şımartan markalardan gezmesi en keyifli mağazalara gelin birlikte bakalım…
Keyif, yaşla birlikte huzura evriliyor

Araştırma bulguları, “keyif” kavramının toplum genelinde öncelikle rahatlama ve huzur bulma (yüzde 44) ile tanımlandığını ortaya koyuyor. Özellikle 45 yaş ve üzeri katılımcılarda bu oran yüzde 59’a yükseliyor. Bu da yaş ilerledikçe keyif algısının daha çok dinginlik ve içsel huzurla ilişkilendirildiğini gösteriyor.
Bir de ekonomik sıkıntılar olmasa!

Araştırmaya göre tüketiciler için keyfin en güçlü kaynağı aileyle vakit geçirmek (yüzde 53). Erkeklerde arkadaşlarla dışarıda olmak (yüzde 22) öne çıkarken, tatilde olmak özellikle AB SES grubunda daha baskın (yüzde 33). Öte yandan keyfi kaçıran en önemli unsur geçim ve maddi sıkıntılar (yüzde 13). Bu sorun özellikle 25-34 yaş grubunda daha yüksek bir orana (yüzde 22) ulaşıyor. Huzursuzluk (yüzde 8) ve insanların düşüncesiz tavırları (yüzde 7) da keyfi gölgeleyen diğer faktörler arasında.
Sürprizler kimin keyfini yerine getirmez ki?

Araştırma, keyif vermenin en bilinen yolunun sürprizler ve küçük hediyeler olduğunu gösteriyor; özellikle erkekler bu yolla sevdiklerini mutlu etmeyi tercih ediyor. Kadınlar ise hayata daha çok eğlence ve neşe katarak etrafına keyif vermeyi önceliklendiriyor.

“Keyifli anlarda yanımızda kim olmalı?” sorusuna katılımcıların çoğunluğu net bir yanıt veriyor: Aile. Partner ikinci sırada yer alırken, arkadaşlarla vakit geçirmeyi veya yalnız kalmayı tercih edenler çok daha küçük bir grubu oluşturuyor.
Bir parça çikolata, bir bardak çay yeter…

Araştırma, keyifli anların en tatlı eşlikçisinin çikolata olduğunu ortaya koyuyor; her üç kişiden biri için ilk tercih olan çikolata, 45 yaş üstü katılımcıların neredeyse yarısı için vazgeçilmez. Onu cips ve diğer atıştırmalıklar (yüzde 28) takip ediyor. İçeceklerde tablo daha belirgin: Çay açık ara birinci (yüzde 39), ardından kahve (yüzde 31) geliyor. Özellikle 45 yaş üstü için kahve, keyfin ayrılmaz bir parçası. Gazlı içecekler üçüncü sırada yer alırken, alkol keyif anlarına eşlik eden daha küçük bir azınlığın tercihi (yüzde 12) olarak öne çıkıyor.
Kalitesiz ürün ve kötü hizmet keyif kaçırıyor

Araştırmaya göre tüketicilerin keyfini en çok kaçıran unsur kalitesiz ürün ya da hizmet oluyor (yüzde 42). Hemen ardından yüksek fiyat politikası (yüzde 31) geliyor; bu da kalite-fiyat dengesinin tüketici açısından en hassas nokta olduğunu ortaya koyuyor. Bir markanın verdiği sözü yerine getirmemesi (yüzde 24) ya da sık sık fiyat artırması (yüzde 23) da keyfi bozan diğer önemli unsurlar arasında. Daha küçük bir kesim içinse etik dışı kampanyalar, ilgisiz müşteri hizmetleri ya da rahatsız edici reklam mesajları markaya yönelik olumsuz algı yaratıyor.
Keyif markası olmanın kodu: Kaliteli rahatlık
Araştırma, tüketicilerin keyifli bulduğu markalarda kaliteyi öncelikli kriter olarak gösterdiğini ortaya koyuyor (yüzde 69). Ürün tasarımı (yüzde 18) ikinci planda öne çıkarken, reklam dili (yüzde 10) ve sosyal medya içerikleri (yüzde 9) daha geriden geliyor.
Bir markanın gerçekten “keyif markası” olarak anılabilmesi için öncelikle rahatlık ve konfor sağlaması şart (yüzde 47). Bunu estetik ve ilham veren sunum (yüzde 24) ile tüketiciyi iyi hissettirme (yüzde 22) takip ediyor.
Keyif kahveleri Nescafe’den eşlikçisi Eti’den

Araştırmaya göre keyifli bir kahve ya da çay molasına en çok eşlik eden marka Nescafe oluyor (yüzde 15). Onu Ülker (yüzde 13) takip ediyor.
Yemek tarafında ise Eti (yüzde 9) ve Ülker (yüzde 8) öne çıkarken, Burger King (yüzde 6) ve Domino’s (yüzde 5) daha düşük oranlarla keyif ortağı markalar arasında yer alıyor. Katılımcıların bir kısmı içinse keyifli yemek anları ya da kahve molaları söz konusu olduğunda belirgin bir marka akla gelmiyor.
Hafta sonu kaçamağında Ülker ilk sırada

Araştırmaya göre “hafta sonu kaçamağı” dendiğinde tüketicilerin aklına ilk gelen marka Ülker oluyor (yüzde 7). Eti (yüzde 5) ve Tuborg (yüzde 3) onu takip ediyor. Ancak katılımcıların büyük bir kısmı (yüzde 41) bu soruya herhangi bir marka adı vermiyor. Bu da hafta sonu keyfinin markalarla güçlü bir bağ kuramadığını gösteriyor.
Kişisel bakımda Avon önde, Flormar takipte

Kişisel bakım ve kozmetik kategorisinde ise Avon tüketicilerin ilk tercihi oluyor (yüzde 8). Onu Flormar (yüzde 6) takip ediyor. Arko, Eve, L’Oréal Paris ve Nivea ise yüzde 3’lük paylarla bu kategoride öne çıkan diğer markalar arasında yer alıyor.
Keyifli alışverişin adresi: Zara, Mavi ve LC Waikiki
Araştırmaya göre tüketicilerin keyifli alışveriş denildiğinde aklına gelen ilk markalar Zara (yüzde 11), Mavi (yüzde 10) ve LC Waikiki (yüzde 10) oluyor. Bu üçlü, modayı ulaşılabilir kılmalarıyla öne çıkarak tüketicilerin keyif kodlarıyla güçlü bir bağ kuruyor.

En keyifli teknoloji deneyimi Apple’da
Teknoloji tarafında keyif denildiğinde açık ara öne çıkan marka Apple. Onu Samsung takip ediyor. Bu sonuç, teknolojinin yalnızca işlevsellik değil, aynı zamanda keyif ve prestij unsuru olarak da algılandığını gösteriyor.
Hangi mağazaları gezmek keyifli?
Tüketicilerin gezmekten en çok keyif aldığı mağazalar da Zara, Mavi ve LC Waikiki oluyor. Kadın katılımcılar bu listeye Defacto ve Koton’u eklerken, erkek katılımcılar adidas ve Boyner’i öne çıkarıyor.
Kendini ödüllendirmenin markaları: Apple ve Ülker

Araştırmada “kendini ödüllendirmek” dendiğinde akla ilk gelen markalar Apple ve Ülker oluyor. Bu sonuç, teknolojiden atıştırmalığa kadar farklı kategorilerin tüketici zihninde keyifle ilişkilendiğini gösteriyor. Katılımcıların yüzde 27’sinin “Kendinizi ödüllendirmek istediğinizde hangi markayı tercih edersiniz?” sorusu karşısında “bilmiyorum” yanıtını veriyor olması ise markalar için anlamlı bir mesaj taşıyor…
Araştırmanın Metodolojisi
“Türkiye’nin Keyif Markaları” araştırması, Marketing Türkiye adına Sia Insight tarafından 5-12 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında İstanbul, Ankara ve İzmir’de 18-64 yaş aralığındaki kadın ve erkeklerden oluşan toplam 409 kişiyle CATI (Computer Assisted Telephone Interviewing) yöntemiyle görüşmeler yapıldı.